Araştırma | Körfez Sendromu'nun sebebinin sarin sinir gazı olduğu anlaşıldı

Körfez Savaşı'nda zehirli maddelere maruz kalması sebebiyle çeşitli rahatsızlıklar geçirdiğini belirten askerlerden Brian Martin'in 1996'da çekilmiş fotoğrafı
Körfez Savaşı'nda zehirli maddelere maruz kalması sebebiyle çeşitli rahatsızlıklar geçirdiğini belirten askerlerden Brian Martin'in 1996'da çekilmiş fotoğrafı © MOLLY WINKLEMAN/Associated Press
© MOLLY WINKLEMAN/Associated Press
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Amerikalı bilim insanları 1991 Körfez Savaşı'nda binlerce askerin gizemli belirtilerle hastalanmasına nedeninin Irak'ta kullanılan kimyasal silahlardan yayılan sarin sinir gazı sarin olduğu sonucuna vardı.

REKLAM

Amerikalı bilim insanları 1991 Körfez Savaşı'nda binlerce askerin gizemli belirtilerle hastalanmasının nedeninin Irak'ta kullanılan kimyasal silahlardan yayılan sarin sinir gazı olduğu sonucuna vardı.

ABD'deki Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi'nden Dr Robert Haley araştırmalarını "Bu konuda yapılmış en kesin çalışma" olarak tanımladı.

Uzun zamandır sebebi bir türlü anlaşılamayan Körfez Sendromu'nu araştıran bilim insanları, bir süredir söz konusu rahatsızlığa savaş malzemelerinden sızan seyreltilmiş uranyumun neden olduğu teorisi üzerinde duruyordu. 

Amerikan ordusunun 1990'larda kullandığı tank zırhlarında ve bazı mühimmatta düşmanların zırhlı araçlarına nüfuz edebilmesine izin veren yüksek yoğunluklu seyreltilmiş uranyum kullanılıyordu. Seyreltilmiş uranyum doğal uranyuma göre radyoaktivitesinin yüzde 40'ını kaybetmiş olmasına rağmen kimyasal zehrini aynı oranda koruyor.

Ancak Şubat ayında Scientific Report'ta yayımlanan bir çalışma kaynağın seyreltilmiş uranyum olmadığı kanıtladı. İngiltere'deki Portsmouth Üniversitesi'nden araştırmacılar yaptıkları ölçümlerde Körfez Sendromu yaşayanların vücudunda sızan uranyum kalıntısına rastlanmadığını ortaya koyarak bu teoriyi saf dışı bıraktı.

Gen yatkınlığının rolü

O çalışmadan bu yana sarin gazı ihtimalinin güçlendiğini düşünen bilim insanları bu konudaki çalışmalarını yoğunlaştırdı. Çalışma Körfez Savaşı'nda görev yapan Amerikan gazileri arasından rastgele seçilen 1000 kişi üzerinde yürütüldü. ABD hükümetinin mali kaynak sağladığı çalışma bu konuda yapılmış en büyük araştırma olarak tanımlanıyor.

Teoriler askerlerin Ocak 1991'de Irak'taki kimyasal silah depolarının yok edilmesi sırasında yayılan düşük dozlu sarin gazına maruz kaldığı ve bu etkinin sinir gazına karşı kullanılan ilaçlarla ve koalisyon güçlerinde sıtma gibi  haşarelerden kaynaklanan hastalıkların önlenmesi için aşırı miktarda kullanılan böcek ilaçları ile birleşerek şiddetlendiği üzerinde duruyor.

Konu üzerindeki araştırmaların başındaki uzman Dr. Haley, sarin gazının aslen öldürücü olduğunu ancak askerlerin maruz kaldığı dozun seyreltilmiş olmasından dolayı ölüme yol açmamasına rağmen "genetik olarak sarinden hastalanmaya meyilli kişileri hasta etmeye yeterli" olduğunu belirtiyor.

Dr Haley bir kişinin genetik yatkınlığı vücutta zehirli kimyasalları parçalama konusunda önemli rol oynayan PON1 genine bağlıyor. Ekibin yaptığı araştırmalar PNO1 geninin daha az etkin versiyonunun bulunduğu gazilerin hastalanmaya daha meyilli olduğunu ortaya koydu.

Körfez Sendromu nedir?

Körfez Sendromu adını eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in 2 Ağustos 1990'da Kuveyt'i işgal etmesi üzerine ABD'nin öncülüğünde kurulan koalisyon güçlerinin "Çöl Fırtınası Harekatı" adı altında 17 Ocak 1991'de hava operasyonlarıyla başlayan ve ardından kara harekatıyla devam eden Körfez Savaşı'ndan alıyor. 

Bu savaşta görev alan askerlerin bir kısmı görevlerinin bitiminden bir süre sonra sebebi anlaşılamayan rahatsızlıklar yaşamaya başladı.

Gündelik hayatı sürdürmede zorluklar yaratan bu rahatsızlıklar arasında kaşıntı, yüksek tansiyon, ishal kas ağrısı, koordinasyon bozukluğu, kronik yorgunluk gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra travma sonrası stres bozukluğu ve idrak sorunları gibi psikolojik belirtiler bulunuyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İsrail'in Şam'da İran konsolosluğunu vurmasının ardından ABD olası bir misillemeye karşı teyakkuzda

ABD: İran'la savaş istemiyoruz ama askerlerimizi korumak için her şeyi yaparız

ABD Hamas saldırısı sonrası İsrail'e ne tür askeri yardımlarda bulunuyor?