Silah satışına lisans veren ISP adlı kuruluşun Savunma Sanayi Dairesi Başkanı Karl Evertsson, Expressen gazetesine yaptığı açıklamada, mevcut koşullara göre yeni bir pozisyon aldıklarını söyledi
REKLAMİsveçli yetkililer, Türkiye'ye 2019 yılında getirilen silah ambargosunu kaldırmaya hazırlanıyor. Silah satışına lisans veren ISP adlı kuruluşun Savunma Sanayi Dairesi Başkanı Karl Evertsson, Expressen gazetesine yaptığı açıklamada, mevcut koşullara göre yeni bir pozisyon aldıklarını söyledi.
İsveç'in Türkiye'ye silah satışı yasağından geri adım atmaya hazırlandığını yazan gazeteye konuşan Evertsson, PKK kamplarında İsveç yapımı silahların bulunmasıyla konusunda Türkiye'nin dile getirdiği suçlamalarla ilgili ise, söz konusu silahların uzun zamandır ABD'de üretildiğini ve muhtemelen üçüncü ülkeler aracılığıyla ulaşmış olabileceği söyledi.
Ekspressen'a konuşan Güvenlik ve Kalkınma Politikaları Enstitüsü'nden Türkiye Uzmanı Halil Karaveli de aslında Türkiye'nin İsveç silahlarına ihtiyacı olmadığını ama bu kararın sembolik bir önemi olduğunu belirtti.
Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakması için 5 şart öne sürmüştü. İki ülkenin heyetleri arasında müzakereler devam etse de içerik hakkında pek fazla bilgi paylaşımı yapılmıyor.
Türkiye'nin talepleri arasında İsveç'in uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması ve PKK/PYD'ye silah ve askeri ekipman tedariğinin durdurulması bulunuyor.
Satışlar 2019 yılında durduruldu
İsveç hükümeti Türkiye'ye karşı genel bir silah ambargosu olmadığını açıkladı. Fakat uygulamada silah ihracatı başvurularına onay veren ISP'nin 2019'dan beri hiç bir satışa onay vermediği biliniyor.
2019 yılı ekim ayında Türkiye'nin PYD kontrolü altındaki bölgeye sınır ötesi operasyonu düzenlemesinin ardından Dışişleri Bakanı Ann Linde, bu operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu açıklamıştı.
15 Ekim 2019'da ISP, Türkiye'ye silah satışlarına verilen lisansların iptal edildiğini duyurdu.
ISP Savunma Sanayi Dairesi Başkanı Karl Evertsson İsveçli savunma sanayi şirketlerinden gelen başvuruların her birini ayrı ayrı değerlendirdiklerini ve günün şartlarına göre pozisyon aldıklarını belirtti.
Satışlara izin verileceğini doğrudan söylemese de Evertsson, Ukrayna'daki durumun şartları değiştirdiğini ve NATO başvurusu durumunu da göz önünde bulundurarak karar vereceklerini belirtti.
PKK'nın elindeki İsveç menşeli silahlar
Milli Savunma Bakanlığı daha önce Kuzey Irak'ta PKK'ya ait mağaralarda ele geçirildiğini söylediği İsveç menşeli AT4 tanksavar silahların fotoğraflarını yayınlamıştı.
Evertsson, ISP'nin Kürt gruplara silah satışına kesinlikle onay vermediğini söyledi. Fakat bu silahların uzun süredir lisans altında Amerika Birleşik Devletleri'nde de üretildiğini belirten Evertsson bu yolla PKK'nın eline geçmiş olabileceğini ve geçmişte üçüncü ülkelere satışların kontrolü konusunda eskiden çok sıkı davranmedıklarını vurguladı.
Şu anda lisanslı üreticilerin üçüncü ülkelere satışı konusunda sıkı bir takip olduğunu belirten Evertsson bunun 1980'li ve 90'lı yıllarda o kadar sıkı olmadığını hatırlatarak silahların bu yolla İsveç'in onayı olmadan bölgeye gitmiş olabileceğini belirtti.
Mali yardım
Türkiye'nin bir diğer talebi de İsveç'in PKK/PYD'ye yaptığı finansal desteğe son vermesi.
İsveç Dışişleri Bakanlığı ise Kuzeydoğu Suriye'deki Kürt yönetimine finansal ya da askeri bir destek sağlanmadığını ama 2016 ile 2023 yılları arasında 376 milyon dolarlık destekle Suriye kriziyle ilgili bölgesel bir strateji izlediklerini açıkladı.
Bakanlık bu yardımın bölgede yaşayanlara su, sağlık, eğitim, engellilerin rehabilitasyonu, istihdam ve özgür basın gibi projelere aktarıldığını açıkladı.
Uygulanması en zor talep
Türkiye'nin talepleri arasında uygulanması en zor olarak görülen talebin ise Türkiye'nin terörist olarak tanımladığı "PKK/PYD ve FETÖ üyelerinin" iadesi.
REKLAMExpessen'in sorularını cevapyalan Adalet Bakanlığı Basın Sözcüsü Morgan Johansson "Hükümet bu konuda şu an için bir cevap veremez. Çünkü hükümetin kararından önce bağımsız yargı organlarının her bir dosyayı ayrı ayrı değerlendirmesi gerekmektedir. Ayrıca bu kişileri terörist olarak tanımlayan Türkiye'nin bu iddialarını da desteklemesi lazım," ifadelerini kullandı.
Karaveli ise bu konunun tartışmaya açık görünmediğini asıl soru işaretinin Türkiye'nin bu talebi arkasında ne kadar sert duracağı olduğunu belirtti.