Fransa'da mahkeme, 2015'te gözaltında hayatını kaybeden siyahi Amadou Koume ile ilgili görülen davada 3 polise tecilli 15 ay hapis cezası verdi.
REKLAMFransa'da mahkeme, 2015'te gözaltında hayatını kaybeden siyahi Amadou Koume ile ilgili görülen davada 3 polise tecilli 15 ay hapis cezası verdi.
Paris Ceza Mahkemesi, bir barda gözaltı sırasında Koume'nin ellerini kelepçeleyen Sebastien P, eline ve beline diziyle basan Anthony B. ile Didier M'yi meşru müdahale sayılsa da kontrolsüz davrandıkları gerekçesiyle suçlu buldu.
Hakimler, üç polis memuruna kasıt olmadan adam öldürmekten tecilli 15'er ay hapis cezası verdi.
Öldüğünde 33 yaşında olan Koume'nin aile avukatı Eddy Arneton, karara tepki gösterdi.
Arneton, "Böyle bir durumda suçlu kelimesini duymak memnuniyet verici, ancak ceza nispeten hafif. Amadou'yu geri getirmeyecek, ancak ailesi şimdi onun hangi koşullarda öldüğünü tam olarak biliyor ve ölümünün polis memurları tarafından yapıldığını da biliyor, bu yüzden bu bir adım." diye konuştu.
Fransa'nın başkenti Paris'teki bir barda Amadou Koume, polislerce gözaltına alınmış, elleri arkadan kelepçelenerek karın üstü dakikalarca yerde tutulmuştu.
Bir polis memurunun da diziyle, kol ve beline bastığı Koume, yaşamını yitirmişti. Koume'nin ölümü polis aracıyla karakola getirildikten sonra fark edilmişti.
Koume'nin ailesinin açtığı ilk dava takipsizlikle sonuçlansa da açılan ikinci dava Paris Ceza Mahkemesinde bugün karara bağlandı.
Koume'den 5 yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde George Floyd'un öldürülmesi nedeniyle ırk ayrımcılığına karşı geniş katılımlı küresel protestolar yapıldı.
Tartışmalı 'boğulma' tekniği terk edildi
Fransız hükümeti, 2020'de polis içinde ırkçılığa "sıfır tolerans" sözü verdi ve ardından memurlardan tartışmalı "boğulma" tutuklama tekniğini bırakmasını istedi.
Fransa hükümeti, polis memurlarının içinde olduğu görüntüleri kötü niyetle paylaşan vatandaşları cezalandıracak tartışmalı yeni bir "küresel güvenlik yasası" nedeniyle eleştirildi.
İnsan hakları grupları ve gazeteciler, tasarının basın özgürlüklerini kısıtlayacağı ve polisin hesap verebilirliğini azalttığı endişesini dile getirdi.
Milletvekilleri tarafından desteklenen yasa geçen yıl ülkenin Anayasa Konseyi tarafından reddedildi.