Fransa’da hükümet, önümüzdeki hafta başlaması beklenen emeklilik reformuna yönelik kitlesel grev dalgası ve protestoların ülke genelinde çok fazla etkili olmayacağı görüşünde.
REKLAMFransa’da hükümet, önümüzdeki hafta başlaması beklenen emeklilik reformuna yönelik kitlesel grev dalgası ve protestoların ülke genelinde çok fazla etkili olmayacağı görüşünde.
Hükümet Sözcüsü Olivier Veran Franceinter radyo kanalına konuyla ilgili yaptığı açıklamada, grev ve protesto çağrılarını hafife alarak, “Kitlesel protesto olasılığına veya bu protestoların etkisine odaklanmıyoruz.” dedi.
Emeklilik reformuyla ilgili hükümetin danışma sürecini tamamlayıp artık bilgilendirme sürecine girdiğini kaydeden Veran, “grevler sizi endişelendiriyor mu?” şeklindeki bir soru üzerine, “Hayır, ülkemizin modern tarihinde, ne zaman insanlar biraz daha uzun süre çalışmaya ihtiyaç duysa ve emeklilik sistemi için reforma gerek duyulduğunda bu protestolar oluyor.” diyerek geri adım atmayacakları mesajını verdi.
Erken çalışma hayatına atılanların gerekli süreyi doldurmaları halinde 58 yaşında bile emekli olma hakkına sahip olabileceğini kaydeden Veran, 10 çalışan içinde 4’ünün reformla birlikte öngörülen 64 yaşına gelmeden emekli olabileceğini savundu.
Macron’dan bakanlara talimat: Reformu halka iyi anlatın
Bu arada Fransız basını, daha önce de emeklilik reformunu gündeme getiren 'Sarı Yeleklilerin' protestoları, Covid-19 dalgası ve seçimler yüzünden bunu askıya alan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bakanlarına, “gidin reformun avantajlarını ve faydalarını halka daha iyi anlatın” talimatı verdiğini aktardı.
Macron’un özellikle asgari emekli maaşının reformla birlikte, 1200 euro değil, 1287 euro olacağını ve hasta ve fiziksel olarak çok çalışmış emeklilere ilave faydalar sağlanacağı konusunda bakanlardan seçmenlerin ikna edilmesini istediği bildirildi.
Bu arada ülkede son düzenlenen bir kamuoyu anketi, seçmenin üçte ikisinin emeklilik reformuna karşı çıktığını ve halkın önemli bir çoğunluğunun 19 Ocak’ta düzenlenecek genel grev ve protesto yürüyüşlerini desteklediğini ortaya koydu.
Gelecek haftaki grevin, ulaşım sektörü ve devlet dairelerindeki çalışmaları önemli ölçüde aksatması bekleniyor. Emeklilik reformuyla ilgili tasarının şubat ayı başında parlamento gündemine gelmesi öngörülüyor.
Emeklilik reformu neyi hedefliyor?
Başbakan Elisabeth Borne uzun zamandır beklenen ve en tartışmalı konuların başında gelen emeklilik yasası hakkında yapmayı planladıkları reformu dün kamuoyu ile paylaştı.
Başbakan Borne'un yaptığı açıklamaya göre kademeli olarak yükselecek olan yasal emeklilik yaşı 2030 yılında 64'e çıkacak.
Tam emeklilik için 2035 yerine 2027'den itibaren 43 yıl çalışmış olmak gerekecek.
Bir diğer deyişle, vatandaşların tam emekli maaşı alabilmesi için 2027 yılı itibarıyla 43 yıl çalışmış olması şartı getirilecek.
Reform, sistemi basitleştirmenin ve ekonominin bazı sektörlerinde çalışanların sahip olduğu ayrıcalıkları kaldırmanın yanı sıra, emeklilik yaşını mevcut 62 seviyesinden 64'e yükseltmeyi amaçlıyor.
Bu arada Macron ve Borne'un mutlak çoğunluğa sahip olmadıkları Parlamento'da söz konusu reformu kabul ettirmeleri gerekecek.
Haziran ayındaki milletvekili seçimlerinde mecliste partisinin çoğunluğu kaybetmesi Cumhurbaşkanının elinin zayıflamasına neden oldu.
Hükümet düşer mi?
Macron hükümetinin reform konusunda önünde bulunan tek engel grev ve protestolar değil. Gösteriler kadar diğer bir risk de mecliste çoğunluğu kaybetmiş hükümetin düşmesi tehlikesi.
Öncelikle Macron'un ittifak içinde olduğu Cumhuriyetçiler Partisi'nin (LR) reformda kendisine destek olması gerekiyor. Fakat şu ana kadar bu destek LR'den alınabilmiş değil.
Destek olmadığı takdirde ise Başbakan Elisabeth Borne, anayasanın 49. maddesinin 3. fıkrasının kendisine tanıdığı oylama yapmadan yasayı geçirmesini sağlayan anayasal yetkiyi kullanmak zorunda kalacak.
REKLAMAncak böyle bir hamlenin, tüm muhalefet partilerini birleştirip hükümetin düşmesine neden olabilecek bir güven oylamasına yol açacağı neredeyse kesin.