Uluslararası Ceza Mahkemesi, Sudan'ın Darfur bölgesinde "savaş suçları ve insanlığa karşı suçların" soruşturulduğunu duyurdu.
REKLAMUluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Sudan'ın Darfur bölgesinde aralarında cinayet, tecavüz, kundaklama, yerinden edilme ve çocuklara karşı işlenen suçların da bulunduğu şiddet olaylarıyla ilgili soruşturma başlattı.
UCM Savcısı Karim Khan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada, bölgede "savaş suçları ve insanlığa karşı suçların araştırıldığını" söyledi.
Darfur'da 2003'te işlenen suçları hatırlatan Khan, "tarihin tekerrür edebileceği" uyarısında bulundu.
Konseye sunulan raporda, UCM savcılarının "Batı Darfur, El Geneina'daki yargısız infazlar, evlerin ve pazarların yakılması ve yağmalama olaylarının yanı sıra Kuzey Darfur'da ve Darfur'un diğer yerlerinde sivillerin öldürülmesi ve yerlerinden edilmesine ilişkin raporları yakından takip ettiği" ifade edildi.
Raporda ayrıca "toplu tecavüzler, çocuklara yönelik ve onları etkileyen şiddet iddiaları da dahil olmak üzere cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı suç iddialarının" incelendiği kaydedildi.
2005 tarihli bir BM Güvenlik Konseyi kararına göre, UCM'nin yargı yetkisi Darfur bölgesiyle sınırlı.
3 milyon kişi yerlerinden edildi
UCM'nin güvenlik durumu nedeniyle şu anda Sudan'da çalışamadığı, ancak mümkün olan en kısa sürede ülkeye gitmeyi planladığı belirtildi.
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'dan bu yana çatışmalar sürüyor.
Ülkede 3 milyondan fazla kişi yerlerinden edildi. Onlardan 700 binden fazlası komşu ülkelere sığındı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçen hafta, yüzölçümü bakımından Afrika'nın üçüncü büyük ülkesi Sudan'ın, "daha geniş bir bölgeyi istikrarsızlaştırabilecek tam ölçekli bir iç savaşın eşiğinde olduğunu" söyledi.
Ne olmuştu?
Sudan'da ordu ile HDK arasındaki çatışmalar Sudan ordusu, bir zamanlar desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK'nin, 2 yıl içinde tamamen orduya entegresini istemişti.
HDK'nin ise sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüşmüştü.