Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faizi yüzde 25'e yükseltmesinin ardından yabancı yatırımcılar ülkeyi izlemeye aldı.
REKLAMTürkiye'nin son büyük faiz artırımı, Türk varlıklarına geri dönebileceklerini dile getiren ve uzun süredir şüpheci yaklaşan yabancı yatırımcıların dikkatini çekiyor. Ancak yetkililerin ortodoks para politikasına geri dönüldüğünü göstermeye devam etmeleri gerektiğini belirtiyorlar.
Merkez Bankası (TCMB) geçen hafta, haftalık repo faizini 750 baz puan artışla yüzde 25'e çıkarmıştı.
Türk Lirası, Merkez Bankası'nın şok etkisi yaratan faiz artırımının ardından perşembe günü toparlama kaydetti ve yüzde 7'ye varan oranda değer kazandı.
Üst düzey Türk yetkililer, yıllardır devam eden yabancı yatırım kaçışını tersine çevirmek için iki hayati adım daha atmayı planladıklarını belirtiyor.
Bunlar; gelecek ay belirsizlikleri azaltacak kapsamlı bir ekonomik program yayınlamaları ve yurt dışındaki yatırımcılarla toplantılar düzenlemeye başlayacak olmaları.
Bu kapsamda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 19 Eylül'de New York'ta Amerikan yatırım bankalarından Goldman Sachs'ın merkezinde tanıtım turuna start verecek.
Bununla birlikte Reuters'ın analizine göre, Türkiye'de süreç değişiyor olsa da olabildiğince şüpheli olan yabancı yatırımcıları ikna etmek kolay olmayacak.
Zira yabancı yatırımcı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yükselen enflasyon karşısında faiz oranlarını düşürmeyi de içeren alışılmışın dışında ve genellikle 'düzensiz politikaları' nedeniyle son beş yıldır Türkiye'yi neredeyse tamamen terk etmişti.
Reuters'a konuşan beş yabancı yatırımcı, Türkiye'nin faiz artırımının, TL üzerindeki ağır baskıyı ele alma ve enflasyon beklentilerini dizginleme konusundaki ciddi politika yapıcılar arasında yeni bir bağımsızlık sinyali verdiği değerlendirmesinde bulunuyor.
Edinburgh merkezli küresel yatırım şirketi abrdn'den portföy yöneticisi Viktor Szabo, "İlk faiz artırımı kararlarıyla yaptıkları hataları düzeltiyorlarmış gibi duruyor. Bu da para birimi üzerindeki baskının devam ettiğinin bir işareti." diye konuştu.
Küresel yatırım yöneticisi kuruluşu Van Eck'ten gelişmekte olan piyasalar uzmanı Ola el Shawarby de TCMB'nin faiz artırım kararına ilişkin, "Bir miktar risk var ama genel tablo konusunda daha rahat olmaya başladık, bu yüzden daha yapıcıyız. Ortodoksluğa dönüş konusunda ne kadar çok kanıt elde edersek, yatırımları tekrar gözden geçirme olasılığımız o kadar artar." yorumunda bulundu.
Erdoğan, dört yılda dört Merkez Bankası Başkanı'nı görevden aldı
Mayıs ayında yeniden seçilen Erdoğan, döviz rezervlerinin erimesi ve diğer ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalınca Mehmet Şimşek'i yeniden göreve atadı.
Keza Merkez Bankası Başkanlığı görevine de Wall Street'in eski bankacılarından Hafize Gaye Erkan'ı seçti.
Gaye Erkan, aynı zamanda Merkez Bankası'nı yöneten Türkiye'nin ilk kadın başkanı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, iş dünyasının temsilcilerine hitaben yaptığı bir konuşmada, gelecek ay açıklanacak "Orta Vadeli Program"da (OVP) ekonomik ve finansal öngörülebilirliğin artırılmasına yönelik geçiş sürecinin detaylandırılacağını, üç ana ayağının olacağını ve üç yıllık makro tahminlerin yer alacağını aktardı.
Yatırımcı tanıtım turlarının hızlanacağını anlatan ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Yılmaz, "Orta vadede tek haneli enflasyona gitmeyi öngörüyoruz. Bunun politikalarını adım adım Orta Vadeli Program'da görme imkanı olacak." ifadesini kullandı.
Şimşek de, ekibinin, enflasyonun 2024 yılının mayıs ayı civarında düşmeye başlayacağını öngördüğü planı için siyasi desteğe sahip olduğunun altını çiziyor.
Son dört yıl içinde dört Merkez Bankası başkanını görevden alan Erdoğan ise, faiz artışları ile ilgili şu ana kadar pek yorum yapmadı.
REKLAMLos Angeles merkezli varlık yönetim firması TCW Group'tan gelişmekte olan ülkeler piyasa araştırmaları birimi direktörü Blaise Antin, "Uluslararası yatırımcılar üzerinde kalıcı etkiye sahip olmak için bu döngüde politika faizlerini daha da yükseltmeleri gerekecek." diyor ve ekliyor:
"Asıl soru, devam etmek için Erdoğan'ın vereceği yeşil ışığa sahip olup olmadıkları."
Merkez Bankası, perşembe günkü açıklamasında faiz oranlarını gerektiğinde daha fazla artıracağını bildirdi.
JPMorgan ise Türkiye'nin faiz artırımının yıl sonuna kadar yüzde 35'e ulaşacağı tahmininde bulundu.
Faiz artışları aradaki farkı kısmen daraltıyor
Geçen ay (Temmuz 2023) yüzde 47,83 olan enflasyon rakamlarının yıl sonunda yüzde 60'a yaklaşacağı düşünüldüğünde, faiz artışları aradaki farkı kısmen daraltıyor.
REKLAMTürkiye'nin uluslararası tahvilleri genel olarak tutuluyor ve önemli endekslerin bir parçasını oluşturuyor olsa da, ülke TL krizi ve fiili sermaye kontrollerinin ardından yabancı yatırımcıları iç tahvil piyasalarına geri çekmekte zorlandı.
Resmi verilere göre yabancılar, halihazırda, 2019'da yüzde 10 ve 2015'te yüzde 20 olan Türk tahvillerinin yüzde 1'inden daha azını elinde tutuyor.
Son üç ayda tahvillere kümülatif yabancı girişi sadece 110,5 milyon dolar olurken, hisse senetlerine de sadece 1,7 milyar dolar giriş oldu.
Şimşek: Dünya normlarına uygun hareket edersek sorun olmaz
Yatırımcılar ve yetkililer, Türk hisse senedi, Eurobond ve CDS piyasalarının, özellikle faiz artırımından sonra, bu yıl ve gelecek yıl daha cazip hedefler olduğunu kaydediyor.
Körfez ülkelerinden gelen yeni yatırımlar zaman kazanılmasına ve döviz rezervlerinin yenilenmesine katkı sağladı.
REKLAMNew York merkezli yatırım yönetimi firması Neuberger Berman'dan portföy yöneticisi Kaan Nazlı, "En nihayetinde yatırımcılar için nihai faiz oranı önemli ancak Merkez Bankası'nın gerektiğinde harekete geçmeye hazır olması daha da önemli. Bu değişimi görmek olumlu bir şey." diye konuştu.
Haziran ayından bu yana toplam 1.650 baz puanlık parasal sıkılaştırmanın yanı sıra, kalıcı değişimin başka işaretleri de mevcut.
Yetkililer bütçe açıklarını sınırlamak için vergileri artırdı, iç talebi soğuttu, maliyetli korumalı mevduat programını geri çekmeye başladı. Olası bir cari açık krizini önlemek için de döviz rezervlerini 20 milyar dolar artırdı.
Yeni Şafak'a verdiği mülakatta Mehmet Şimşek, "Dünya normlarına uygun, kurala dayalı politikalar güdersek Türkiye’ye kaynak akışında herhangi bir sorun olmaz." dedi ve "Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için büyük umut vaat ettiğini" dile getirdi.
Bu arada Şimşek, New York'ta ve Birleşmiş Milletler'de, Erdoğan'ın da katılması öngörülen toplantıların ardından yıl sonuna kadar Londra'ya akabinde Fas'ta düzenlenecek Uluslararası Para Fonu etkinliğine katılacak.
REKLAMSonrasında Japonya, Singapur ve Hong Kong'da gerçekleştirilecek diğer toplantılara iştirak edecek.