Holokost anıtlarına saldırı ve aşırı sağın yükselişi: Almanya'da toplumsal barış tehdit altında mı?

Protestocular, Berlin'de aşırı sağcı grupların düzenlediği bir miting sırasında üzerinde "Biz halkız" yazılı Alman bayrakları tutuyor.
Protestocular, Berlin'de aşırı sağcı grupların düzenlediği bir miting sırasında üzerinde "Biz halkız" yazılı Alman bayrakları tutuyor. © AP Photo
© AP Photo
By Andrew Naughtie, Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Aşırı sağın yükseldiği Almanya'da toplumsal barış tehdit altında mı? Uzmanlar euronews'e değerlendirdi.

REKLAM

Bir Alman düşünce kuruluşu tarafından yayınlanan yeni bir rapor, Nazilerin kurbanlarının anısına dikilen anıtlara yönelik saldırılar artarken, ülkede aşırı sağın yükselişine dikkat çekiyor.

Friedrich Ebert Vakfı'na göre, araştırma sonuçları her 12 Alman'dan birinin artık 'herhangi bir aşırı sağ ideolojiye mensup olduğunu' gösteriyor. 

Bu sonuçlar, yirmi yıldır yapılan araştırmada kaydedilen en ciddi artışı gösteriyor.

Araştırmada yer alan Franziska Schröter'in euronews'e yaptığı açıklamaya göre, son yıllarda görülen en çarpıcı değişikliklerden biri, radikal inançların Almanya'nın geleneksel kuşak ayrımının ötesine yayılması.

"Aşırı sağcı tutumların kabulü, hangi olguya baktığınıza bağlı olarak her yaş grubunda görülüyor. Bizi endişelendiren bu eğilimin tersine dönmesi" diyor.

Radikal görüşlerin gençler arasında yayıldığına dikkat çeken Franziska Schröterk, "Eskiden gençler tutarlı demokratlardı, revizyonist ve milliyetçi olmak yerine eşitlikten yanaydılar, daha büyük yaş gruplarında ise [aşırıcılık] daha yüksekti. Ancak şimdi orta yaşlılar ve özellikle de gençler arasında daha yüksek rakamlar görüyoruz." ifadelerini kullanıyor.

"Daha fazla diktatörlük fikrine meyil artıyor"

Yaptıkları araştırmadan çarpıcı sonuçları paylaşan Schröterk, genç nesilde demokrasiye olan inancın zayıfladığına dikkat çekiyor:

"Hayatlarında çoğunlukla bir savaş ya da gerçek bir diktatörlük tehdidi yaşamamış, ancak çok fazla krize maruz kalmış gençler, daha fazla diktatörlük ve daha az demokrasinin işlerin halledilmesine yardımcı olabileceği fikrine meylediyor gibi görünüyor."

Schröter ayrıca gençler arasında aşırı sağın uzun süredir benimsediği cinsiyetçilik, homofobi ve transfobiye doğru belirgin bir yöneliş olduğunu gözlemlediklerini söylüyor.

Rapor, uluslararası beyaz üstünlükçü örgüt Hammerskins'in Almanya şubesinin polis tarafından basılmasından birkaç gün sonra geldi.

"Nazi ideolojisine dayalı ırkçı teoriyi" yasa dışı bir şekilde yaymakla suçlanan örgüt kapatıldı. 

Anıtlar saldırı altında

Aşırı sağın yükselişi Almanya'nın farklı bölgelerinde ve yaşamın farklı alanlarında da hissediliyor.

Başta AfD'yi destekleyenler olmak üzere aşırı sağcı siyasi adaylar ciddi oranda oy alıyor ve devlet içinde özellikle polis teşkilatında görev yapan "radikalleşmiş kişilerle" ilgili endişeler var.

Diğer pek çok ülkede olduğu gibi COVID-19 salgını Almanya'da pek çok kişinin radikal, ırkçı ve bazen de şiddet içeren komplo teorilerine ilgi duymaya başlamasına neden oldu.

Bu teorilerden bazıları ülkenin ve hatta dünyanın gizli Yahudi nüfuzu tarafından ele geçirildiği fikrinde birleşiyor.

Neuengamme Toplama Kampı Anıtı ve diğer bazı anma alanlarından sorumlu olan Hamburg Nazi Suçları Kurbanlarını Anma ve Öğrenme Merkezleri Vakfı'nın bir sözcüsü euronews'e yaptığı açıklamada, çalışanlarının 2022 ve 2023 yıllarında özellikle Nazi temalı çıkartma ve grafitilerle yapılan vandalizmde gözle görülür artış olduğunu söyledi.

REKLAM
Markus Schreiber/AP
FILE: Clouds cover the sky over the Star of David on top of the 'New Synagogue' in central Berlin, Germany, Tuesday, June 27, 2023.Markus Schreiber/AP

Mayıs 2023'te üzerinde Demir Haç ve SS rünleri bulunan dövme yaptıran bir ziyaretçi, polis memurları tarafından Neuengamme bölgesinden uzaklaştırılmıştı. Yakın zamanda yaşanan benzer olaylarda da aşırı sağcıların burada fotoğraf çektirdiği biliniyor.

Almanya'daki toplama kampı anıtları çalışma grubunun sözcülüğünü de yürüten vakıf yöneticisi Oliver von Wrochem, bu ve diğer olayların Alman toplumundaki rahatsız edici bir eğilimin işaretleri olduğunu belirtti.

Wrochem, "Sağcı söylemin normalleşmesi nedeniyle toplumsal barışın giderek daha fazla sorgulanır ve kırılgan hale geldiğini endişeyle gözlemliyoruz" diyor ve ekliyor: 

"Bu, demokrasimizin önemli bir ahlaki korkuluğunun düşmekte olduğu anlamına geliyor"

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İngiltere İçişleri Bakanı Braverman: Eşcinsel olmak sığınma talebi için yeterli neden değil

Ukrayna'da yaralanan ABD askerleri Almanya'da ordu hastanesinde tedavi görüyor

Almanya’nın doğusundaki yabancı düşmanlığı göçmen işçileri bölgeden kaçırıyor