Avrupa kıyılarına ulaşmayı başaran düzensiz göçmenler için en büyük sorunlardan biri haklarını yeteri kadar bilmemeleri ve akrabaları ya da arkadaşları tarafından kendilerine verilen yanlış tavsiyeler.
Akdeniz üzerinden Avrupa Birliği (AB) ülkelerine sığınmak için yola çıkan düzensiz göçmenler tehlikeli yolculuklar dışında, vardıkları yerlerde bürokratik engellerle de karşı karşıya kalıyor.
Açık sularda seyre dayanıksız tekneler, zorlu hava koşulları ve atlatılan hayati tehlikelere rağmen AB ülkelerine ayak basmayı başaranların belki de karşılaştığı en önemli sorulardan biri, kimlik belirleme sürecinde tercümanların bulunmaması ve bu kişilerin haklarına ilişkin gerekli bilgiden yoksun olmaları. Akrabaları ve arkadaşları tarafından kendilerine verilen yanlış tavsiyeler de süreçleri zorlaştıran etkenlerden.
Yetersiz resmi bilgi veya zayıf çeviri hizmetleri nedeniyle yanıltılan pek çok düzensiz göçmen, aceleci ve çoğu zaman geri dönüşü olmayan kararlar alabiliyor.
Bu durum onların yıllarca yasal belirsizlik içinde ve herhangi bir devlet yardımından mahrum kalmalarına yol açabiliyor.
Uluslar arası haber ajansı AP, Libya’dan iki elverişsiz tekneyle yola çıkan 257 göçmenin 10 saatlik deniz yolculuğunun ardından Sınır Tanımayan Doktorlar Derneğine ait bir gemiyle kurtarılıp İtalya’ya getirilmesinin ardından yaşadıkları macerayı gözler önüne serdi.
Bu kişiler içinden 60’ına sınır dışı edilme emri çıkartıldığını aktaran AP, yanlış bilgilendirme ve tercüman eksikliğinin düzensiz göçmenlerin kaderlerini önemli ölçüde değiştirdiğini yazdı.
Sınır dışı kararını anlamadan nasıl imzaladılar?
Libya’dan İtalya’ya gelen Bangladeşli düzensiz göçmenin, telefonla konuştuğu tercümana kendisine uzatılan ve içeriğini bilmediği sınır dışı emriyle ilgili belgeyi imzaladığını söylemesi bu konudaki ciddi sıkıntıyı açıkça ortaya koydu.
Habere göre arabulucu tercüman, “İmzaladığın belgenin (sınır dışı edilme emri) ne olduğunu biliyor musun? şeklindeki sorusuna, Bangladeşli düzensiz göçmen “hayır bize bunu açıklamadılar” diyerek yanıt verdi.
Arabulucunun: "Dün biri size uluslararası korumaya başvurmak isteyip istemediğinizi sordu mu?" sorusuna ise yine aynı düzensiz göçmen, “Hayır hiç kimse bir şey söylemedi” diyerek karşılık verdi.
Düzensiz göçmenlerin sadece yüzde 17’si haklarını biliyor
Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin kaleme aldığı bir çalışmaya göre, İtalya’ya gelen düzensiz göçmenlerin sadece 17’si kendilerine haklarını konusunda gerekli bilgilerin verildiğini aktardı.
Düzensiz göçmenlere yardım eden uluslararası sivil toplum kuruluşu Caritas’ın İtalyan avukatı Franco Esposito ise konuyla ilgili endişesini şu şekilde dile getirdi:
“Onların imzaladıkları belgede kendi rızalarıyla uluslararası korumaya başvurmamaya karar verdikleri yazıyor. Ancak pek çok kişi bunun doğru olmadığını ifade ederken, bazıları da imzaladıkları metni anlamadıklarını söylüyor.” dedi.
Arapça bilen İtalyan çevirmen ise aynı düzensiz göçmenlerin yeteri kadar bilgilendirilmediğine dikkat çekti.
“Onlar Almanya'ya gitmek istedikleri ve İtalya'da kalmak istemedikleri için sığınma başvurusunda bulunmadıklarını söylüyor. Burada sığınma başvurusunda bulundukları ve Almanya'da yakalandıkları takdirde buraya geri gönderileceklerini söylüyorlar.”
Caritas avukatı Franco Esposito ise düzensiz göçmenlerle ilgili AB mevzuatını belirleyen Dublin Sözleşmesine atıfta bulunarak, “İtalya'da parmak izleri alındıktan sonra onlar yasal olarak buranın yargı alanından sorumlu oluyor.” dedi.
Ancak İtalya, düzensiz göçmenlerin AB’de ilk ayak bastığı ülkeye gönderilmelerini öngören maddeyi tek taraflı askıya aldığını açıkladı.
Bu da, önce İtalya’ya ayak basıp, sonra Almanya’ya geçen düzensiz göçmenin İtalya’ya sınır dışı edilmesinin önüne geçiyor.
Sudan’ın güneyinden gelen 21 yaşındaki Alei Wuch Alei, eğitimine devam etmek için AB ülkelerine geldiğini belirterek,
“Ben sığınma başvurusu yapacağım, benim hayalim eğitimime devam etmek ve bir gün doktor olmak.” diyerek, gelecek için beklentilerini özetledi.
Suriye’den gelen ve güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen bir başka düzensiz göçmen ise Almanya’ya gitmek istediğini belirterek, “Benim erkek kardeşim Almanya’da onun için bu ülkeye gitmek istiyorum. Erkek kardeşimle birlikte yaşamak ve o ülkenin dilini öğrenmek istiyorum.” ifadesini kullandı.