Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Pekin'in Tayvan'la arasındaki entegrasyonu derinleştirmesi, Tayvan Boğazı çevresinde ilişkilerin barışçıl gelişimini teşvik etmesi ve "herhangi birinin Tayvan'ı herhangi bir şekilde Çin'den ayırmasını kararlılıkla engellemesi" gerektiğini söyledi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Tayvan Adası'nın Çin'den herhangi bir şekilde ayrılmasını "kararlılıkla önleme" vadinde bulundu.
Pekin yönetimi, demokratik yönetim şekline sahip Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve adanın Çin'in bir parçası olduğunu savunuyor. Ayrıca ada üzerindeki egemenlik iddialarını desteklemek için de son dönemde askeri ve siyasi baskılarını artırıyor.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC) kurucu lideri olan Mao Zedong'un doğumunun 130. yıldönümü anısına düzenlenen bir sempozyumda konuşan Şi, "anavatanın yeniden birleşmesine yönelik karşı konulamaz bir eğilim olduğunu" dile getirdi.
Mao'nun 1949 yılında girdiği iç savaşta Çin Cumhuriyeti yönetimini yenilgiye uğratmasının ardından dönemin lider kadrosu Tayvan Adası'na kaçmış ve kendi yönetimini ilan etmişti.
O dönemden bu yana Tayvan, bağımsız olduğunu belirtirken Pekin, bölgeyi anavatanın bir parçası olarak görüyor ve bağımsızlık iddialarını da kabul etmiyor.
Çin devlet ajansının haberine göre Şi, ÇKP'li üst düzey yetkililere hitabında, "Anavatan yeniden birleşmeli ve kaçınılmaz olarak yeniden birleşecektir." ifadelerini kullandı.
Çin lideri, Çin'in iki taraf arasındaki entegrasyonu derinleştirmesi, Tayvan Boğazı çevresinde ilişkilerin barışçıl gelişimini teşvik etmesi ve "herhangi birinin Tayvan'ı herhangi bir şekilde Çin'den ayırmasını kararlılıkla engellemesi" gerektiğini söyledi.
Analistler, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in bu çıkışını, isim vermeden Washington'a verilen mesaj olarak değerlendirdi.
Haberde Taipei'ye karşı askeri güç kullanmaktan bahsedilmedi, ancak Çin'in bu olasılıktan hiçbir zaman vazgeçmediği ima edildi ve yaklaşan Tayvan seçimlerine de değinilmedi.
Pekin, Tayvan seçimlerinin Çin'in iç meselesi olduğunu ancak ada halkının savaş ve barış arasında bir seçimle karşı karşıya olduğunu ve Tayvan'ın bağımsızlığına yönelik her türlü girişimin savaş anlamına geldiğini belirtiyor.
Son bir buçuk yıl içinde Çin, Tayvan çevresinde iki büyük askeri tatbikat düzenledi ve düzenli olarak Tayvan Boğazı'na savaş gemileri ve savaş uçakları gönderdi.
Çin hükümeti, Tayvan'ın yeni cumhurbaşkanı olması muhtemel olan iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi'nden (DPP) Lai Ching-te'yi defalarca "tehlikeli bir ayrılıkçı" olmakla suçladı ve görüşme çağrılarını da reddetti.
Bu arada hem DPP hem Tayvan ana muhalefet partisi Kuomintang (KMT), geleneksel olarak Çin'le yakın ilişkileri desteklemekle birlikte Pekin yanlısı olmadıklarını belirterek, geleceklerine yalnızca ada halkının karar verebileceğinin altını çiziyor.