İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Can Atalay kararına kim ne dedi?

TBMM'de 'Atalay serbest bırakılsın' eylemi
TBMM'de 'Atalay serbest bırakılsın' eylemi © ADEM ALTAN/AFP or licensors
© ADEM ALTAN/AFP or licensors
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Siyasi parti liderleri, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Can Atalay kararına tepki gösterdi. Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi başlattıklarını duyurdu.

REKLAM

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararına ikinci kez uymaması tepkilere neden oldu. 

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi başlattıklarını duyurdu. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, "Yapılan düpedüz darbe girişimidir" dedi. Özel, "Erkan Baş'ın Çağlayan Adliyesi önünde çağrısını desteklediğini" söyledi. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Böylece devletimizin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırma fırsatı bir kez daha heba edildi. Hukukun üstünlüğünü rafa kaldıran bu anlayışın karşısında kaybeden ise yine maalesef milletimiz oluyor." mesajı paylaştı.  

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Bu ülkenin kurucu senedi, yapılan her işlemin dayanağı olan Anayasa'yı tanımayanlar büyük bir hukuk darbesine imza atıyor." ifadesini kullandı.  

Anayasa Mahkemesi, Atalay'la ilgili ikinci kez hak ihlali kararı verdi ve gerekçeli kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise karar vermesi için dosyayı Yargıtay’a iletti. AYM, ikinci hak ihlali kararında "Yargıtay'ın yetkisi dışında hareket ederek Anayasa'yı ihlal ettiğini belirtmiş", gerekçeli kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

"Kaybeden ise yine maalesef milletimiz oluyor"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, X'teki paylaşımında, "Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesinin ardından, problemin ilk derece basamağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden Yargıtay’a gönderme kararı aldı. Böylece devletimizin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırma fırsatı bir kez daha heba edildi. Hukukun üstünlüğünü rafa kaldıran bu anlayışın karşısında kaybeden ise yine maalesef milletimiz oluyor." dedi. 

Akşener, 31 Mart seçimlerinin önemine dikkat çekti: "İktidar bizzat kendi eliyle anayasal devlet krizi çıkarmakla meşgulken; milyonlarca insanımız hayat pahalılığı sarmalında mücadele etmeye devam ediyor. Ama hiç kimse merak etmesin; Yoksulluktan, hukuksuzluktan, krizden ve kutuplaşmadan beslenen bu yönetim anlayışına, milletimiz gereken cevabı sandıkta verecek. 31 Mart’ta yapılacak olan mahalli idareler seçimi; milletimizin haktan, hakkaniyetten ve adaletten yana mührünü vuracağı tarihi bir gün olacak!"

Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde oturma eylemi başlattıklarını duyurdu. 

Baş, X'teki paylaşımında, AYM’nin hakkında 2. kez hak ihlali ve tahliye kararı verdiği Can Atalay için kendisine gelen talimatı uygulamayarak suç işlemekte ısrar eden 13. ACM görevini yapana kadar İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde oturuyoruz. Mesele parti meselesi değil, hukuk ve adalet meselesi. Bu hukuksuzluğa itiraz eden tüm siyasi partileri ve yurttaşlarımızı nöbetimize katılmaya çağırıyorum. #AdaletİçinÇağlayana" ifadelerine yer verdi. 

"Yapılan düpedüz darbe girişimidir"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, kararla ilgili Ankara yönetimini eleştirdi:  "Bugün artık Türkiye'de kuvvetler ayrılığından bahsetmek için hiçbir gerekçe kalmadı. Hiç kimse Türkiye'de hukuk var demesin. Bir anayasamız var, anayasa mahkeme kararlarında herkes için diyor, bağlayıcı olduğu söyleniyor. AYM Atalay'la ilgili son kararını oy çokluğuyla aldı. Yani AYM'de karara katılmayanlar dahi oy birliğiyle karar verdiler. Yerel mahkeme AYM'ye direnemez direnirse talimatlandırılmıştır. Bunun aksini kim iddia ediyorsa yalan söylüyordur. Yürütmenin başının ele geçirilmesidir bu...Yapılan düpedüz darbe girişimidir."

Özel, X'te "Çağlayan Adliyesi önünde Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesinin Anayasaya aykırı biçimde engellenmesini teşhir eden Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş'ın çağrısını destekliyorum." mesajı paylaştı. 

"Büyük bir hukuk darbesi"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, "Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması bu ülkenin beka sorunu haline gelmiştir. Size dayanarak, sizden aldıkları güçle ülkeyi bu karanlık yola sokanları durdurun." dedi. 

Babacan, X'teki mesajında şu ifadelere yer verdi:  "Bu ülkenin kurucu senedi, yapılan her işlemin dayanağı olan Anayasa'yı tanımayanlar büyük bir hukuk darbesine imza atıyor. Anayasa Mahkemesi kararına katılın veya katılmayın. Can Atalay’ı sevin veya sevmeyin. Önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti iddiasının gereği olarak bu kararın uygulanması şart. Buradan kabinedeki ve AK Parti’deki makul insanlara sesleniyorum: Sizi dönüşü olmayan karanlık dehlizlere sokuyorlar. Ses çıkarın, gün bugündür. Susmayın, adalete sahip çıkın. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması bu ülkenin beka sorunu haline gelmiştir. Size dayanarak, sizden aldıkları güçle ülkeyi bu karanlık yola sokanları durdurun. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın sözleriyle sesleniyorum: “Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz!” 100 yılı aşmış demokrasimiz tamamen ilkel çağlara mı dönsün istiyorsunuz? Adalet, hak yerlerde ama, iyice sürünsün mü istiyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Sesleniyorum: Utanacaksınız. Bu gidişatı sürdüremezsiniz. Derhal Anayasa'nın asgari gereğini yerine getirip Anayasa Mahkemesi kararını uygulayın!"

"Yüksek yargı kurumları arasındaki devlet krizinin yeniden tırmandırılması "

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Atalay dosyasının tekrar Yargıtay'a sevkedilmesinin "yüksek yargı kurumları arasındaki devlet krizinin yeniden tırmandırılması" anlamına geldiğini söyledi. 

Davutoğlu, X'teki paylaşımında, "Adalet inatlaşma üzerine değil insan haklarına dayalı objektif hukuk kuralları üzerine inşa edilir. Bireysel başvuru hakkı başta olmak üzere insan haklarını teminat altına alan hukuk süreçlerinin korunması en öncelikli hedef olmalıdır. İnsan hakları ile ilgili uzun onyıllar süren mücadelelerle elde ettiğimiz kazanımlarımızın kaybedilmesi riski karşısında bütün siyasileri ve aydınları ortak tavır sergilemeye davet ediyorum." ifadelerine yer verdi. 

"Hukuken yapılacak bir yorum kalmadı"

Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, "Hukuken yapılacak bir yorumun kalmadı. Bir mahkeme ben açıkça Anayasa'yı tanımıyorum diyor. Bu ülke üzerinde yaşayan istisnasız herkese meydan okuyor. HSK hemen yarın gereğini yapmaz ise tüm aksaklıklarına rağmen bir şekilde işleyen hukuk düzeninin sona erdiğini ilan eder" paylaşımı yaptı. 

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yüksek yargıdaki Can Atalay krizinde Erdoğan'dan Yargıtay'a destek, CHP ve barolar sokakta

Yüksek yargıda Can Atalay krizi: Özel'in 'darbe' yorumuna bakandan 'sorumsuzluk' cevabı

İsrail'de aşırı Ortodoks Yahudi partileri askerlik muaafiyetinin kalkmasına direniyor