EventsOlaylar
Loader

Find Us

InstagramFlipboardLinkedinTelegram
Apple storeGoogle Play store
REKLAM

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu'yu savaş suçlarıyla itham ederse ne olur?

Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi
Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi © AP
© AP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırganlık gibi en ağır uluslararası suçları soruşturmak ve yargılamak üzere 2002 yılında kuruldu.

REKLAM

İsrailli yetkililer, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ülke liderleri hakkında tutuklama emri çıkarabileceğinden gün geçtikçe daha fazla endişe duyuyor. 

Ülke medyasına göre Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında 205'inci güne girilirken İsrailli liderlerin bu yöndeki endişesi giderek artıyor. 

Başbakan Binyamin Netanyahu, UCM'nin İsrail askerleri ve yetkililerine yönelik olası eylemi hakkında genel açıklamalarda bulunurken İsrail Dışişleri Bakanlığı da bu konudaki haberleri takip ettiğini belirtti. 

Netanyahu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada İsrail'in "UCM'nin doğal meşru müdafaa hakkını baltalamaya yönelik herhangi bir girişimini asla kabul etmeyeceğini" bildirdi. 

Analistlere göre Netanyahu'nun ve dışişleri bakanlığının bu açıklamaları, UCM'nin İsrail'e yönelik olası yasal adımlarıyla ilgili durumu gözlemlediklerini ve ciddi endişelendiklerini gösteriyor. 

Uluslararası suçlarla ilgili yargı yetkisine sahip, bağımsız ve kalıcı bir uluslararası mahkeme olan Uluslararası Ceza Mahkemesi, "daimi, son çare mahkemesi" olarak da tanımlanıyor. 

Lahey merkezli UCM, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırganlık gibi en ağır uluslararasısuçları soruşturmak ve yargılamak üzere 2002 yılında kuruldu. 

UCM'ye temel oluşturan "Roma Statüsü" ise, 15 Haziran-17 Temmuz 1998'de toplanan Birleşmiş Milletler Konferansı'nın İtalya'nın başkenti Roma'da karara bağladığı 'Uluslararası Ceza Mahkemesinin Kuruluş Statüsü' olarak biliniyor. 

Roma Statüsü, 1 Temmuz 2002'de 60 onay alarak yürürlüğe girdi. Halihazırda Roma Statüsü'ne 124 ülke taraf. 

UCM, suçların işlendiği ülke tarafından soruşturulamadığı veya yargılanamadığı durumlarda devreye giriyor. 

BM Genel Kurulu UCM'yi onaylamış olsa da mahkeme bağımsızlığıyla biliniyor.

UCM’nin zanlıları tutuklama ve ceza infaz imkanının olmamasının yanı sıra polis gücü de bulunmuyor. 

UCM, bu bağlamda şüphelileri tutuklamak için Roma Statüsü'ne taraf, üye devletlerin adımlarını bekliyor ki bu da kovuşturmaların önünde engel teşkil eden bir konu olarak görülüyor. 

Kenneth Roth: Filistinlilerin aç bırakılması nedeniyle suçlama gelebilir

İnsan Hakları İzleme Örgütü eski Genel Direktörü Kenneth Roth, "UCM Başsavcısı Karim Khan'ın en muhtemel hedefinin, Netanyahu'nun Gazze'de Filistinli sivillere yönelik aç bırakma stratejisi" olduğunu belirtti. 

Roth'a göre, Khan, ilk etapta Netanyahu'nun yanı sıra Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi'yi 'Gazze'deki Filistinlileri kasten aç bırakmakla" suçlayacak. 

Rusya lideri Vladmir Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri'nin, 'Ukraynalı çocukları kaçırmakla suçlanmasına atıfta bulunan Roth, Khan'ın İsrailli yetkilileri, "Gazze'deki Filistinlileri kasten aç bırakmakla" suçlaması şaşırtıcı olmayacak. 

Roth'a göre İsrail hükümeti Netanyahu'yu ya da kabinesindeki isimleri yargılanmak üzere teslim edecek değil. Ancak seyahatleri aniden kısıtlanacaktır. ABD, UCM'ye hiç katılmamış olsa da Avrupa hükümetleri UCM imzacısı. Bu da suçlananlar için Avrupa ve dünyanın geri kalanınında tutuklanma riski olmadan dolaşma imkanını ortadan kaldıracağı anlamına geliyor. Bu aynı zamanda Washington ve Londra'nın, İsrail ordusunu silahlandırmaya devam ederek savaş suçlarına katkıda bulunmadıklarını iddia etmelerini de zorlaştıracaktır.

REKLAM

İsrail UCM üyesi değil ancak Filistin, Mahkeme'nin üyesi

Yargı analistlere göre İsrail her ne kadar UCM'ye taraf olmasa da Filistin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin üyesi. 

Dolayısıyla işlenen suçlar işgal altındaki Filistin topraklarında olduğu için mahkemenin yetki alanı içerisine giriyor.

BM Genel Kurulu 2012 yılında Filistinlilerin statüsünü BM gözlemcisinden üye olmayan gözlemci devlete yükseltti. 

Bu da Filistin topraklarının UCM dahil uluslararası örgütlere katılmasının önünü açtı.

UCM, Filistinlilerin mahkemenin yargı yetkisini kabul etmesinden bir yıl sonra, 2015 yılında "Filistin Devleti"ni üye olarak kabul etti.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Fransa'da Gazze yanlısı eylemlere sahne olan Sciences Po'ya mali yaptırım

AİHM, ByLock bağlantılı 1000 'hak ilhali başvurusu' için daha Türkiye'den görüş istedi

İsrail basını: İsrail ve ABD, Netanyahu hakkında UCM'nin tutuklama kararını engellemeye çalışıyor