Dip trol balık avı neden yasaklanmalı? Korunmuş bölgeler bir çözüm mü?

Dip trol balık avı neden yasaklanmalı? Korunmuş bölgeler bir çözüm mü?
© LOIC VENANCE/AFP
© LOIC VENANCE/AFP
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Dip trol balık avı Netflix'teki bir belgesel sayesinde kamuoyunun gündeminde yer buldu. Araştırmalar bu tür balık avının bir çevre felaketine davetiye çıkardığını işaret ediyor. Peki çözüm dip trol balık avının yasaklandığı bölgeler olabilir mi?

REKLAM

Bu yılın başlarında yayınlanan popüler Netflix belgeseli "Seaspiracy", "dip trol balık avı" ve "aşırı avlanma" gibi ifadeleri kamuoyunun gündemine soktu.

Belgesel, toplumu balıkçılık endüstrisinin yıkıcı faaliyetlerinden haberdar kıldı.

Ancak Seaspiracy, izleyicilere sunduğu gerçekler ve istatistikler nedeniyle eleştirilerin de hedefi oldu. Yalın gerçekler bazı kişilerde adeta şok etkisi yarattı.

Bu yüzden burada 'derin bir dalış' yapacağız ve 'deniz korsanlığında' dip trol balık avının ve yasak avlanmanın okyanuslarımız için ne anlama geldiğine odaklanacağız.

Dip trol balıkçılık küresel ısınmayı nasıl etkiliyor?

2021, dip trol balıkçılığının çevresel maliyetini hesaplamak için yapılan ilk araştırmanın yayımlandığı yıl oldu.

"Biyo çeşitlilik, gıda ve iklim için küresel okyanusun korunması" isimli rapor, dip trol balıkçılığının tüm havacılık endüstrisi kadar karbondioksit salımına neden olduğunu ortaya çıkardı.

Okyanus tabanının dünyanın en büyük karbon deposu olduğunun altını çizen raporun yazarlarından Dr. Trisha Atwood, küresel ısınmayı durdurmanın karbon zengini deniz tabanını "rahatsız etmemekten" geçtiğinin altını çiziyor. buna rağmen deniz tabanının her gün tarandığını söyleyen araştırmacı, biyolojik çeşitliliğini tükendiğini söylüyor ve ekliyor: "Bin yıllık karbonu harekete geçiriyor ve böylece iklim değişikliğini şiddetlendiriyoruz".

AFP
Dip trol balık avı gemisiAFP

Dip trol balık avını durdurmak için ne yapılabilir?

Bu karbon sorununu yüzde 90 oranında çözmenin yolu ise dip trol balıkçılığının yapıldığı denizlere sahip ülkelerin, sularının sadece yüzde 4'ünü korumasından geçiyor.

Bu bölgelerde balıkçılığın yasaklanması National Geographic Society'den Dr. Enric Sala'ya göre gıda üretimini artmasını ve deniz yaşamının korunmasını ve karbon emisyonlarını azalmasını sağlayacak.

İnsanlık ve ekonominin "daha sağlıklı" bir okyanustan yararlanacağını belirten araştırmacı, "Ülkeler 2030 yılına kadar okyanusun en az yüzde 30'unu korumak için birlikte çalışırsa hızlı kazanımlar elde edebiliriz" diyor.

Denizi korumak için anahtar bölgeler

Blue Marine Foundation'ın İcra Kurulu Yönetim Başkanı Charles Clover da bilimin çok net bir şekilde deniz hayatı için "en büyük tehdidin" yoğun balıkçılık olduğunu gösterdiğini ve bunun iklim değişikliğini de hızlandırdığını ifade ediyor.

"Avrupalı vatandaşların çıkarı biyo çeşitliliğin korunmasında ve iklim değişikliğine karşı mücadelede yatıyor, endüstri sanayisinin çıkarlarının korunmasında değil" diyen Clover, Kutuplardan Akdeniz'e kadar deniz dibindeki habitatların korunması için gereken tedbirleri almanın zamanının geldiğinin altını çiziyor.

Dip trol balıkçılığının en büyük zararı ise hedeflenen balığın yanında ağa başka türlerin de yakalanıyor olması. Bunun meydana gelmesinin nedeni ağların çok büyük olması ve yakalanan balıkların ağlarda sürüklenmesi.

Endüstriyel balıkçılık ve dip trol balık avı nedeniyle Dogger Bank'a verilen zararın büyüklüğünü inceleyen Blue Marine Vakfı, Client Earth, Marine Conservation Society ve WWF, İngiltere'nin 100 kilometre açığındaki bu bölgenin gördüğü zararın büyüklüğünün Avrupa'nın diğer bölgelerini korumada örnek teşkil edebileceğinde hem fikir.

Bölge İngiliz kara sularındaki en büyük miktardaki mavi karbonu barındırıyor. 5,1 milyon tona tekabül eden bu miktar, Londra ile Sydney arasında bir yolcu uçağının 31 bin seferde ortaya çıkardığı karbon dioksite denk.

İngiltere Hollanda ve Almanya Dogger Bank'ta ayrı bir çalışma daha yürüttü. Bu araştırmanın sonucu, dip trol balık avının nesli tükenmekte olan türler yerine kısa ömürlü omurgasızların hakim olduğu bir deniz ortamına yol açtığını gösterdi. Bu üç ülke Dogger Bank'taki 18 bin 765 kilometre karelik bir alanı korunmuş bölge ilan etmeye hazırlanıyor.

AFP
Açık artırmada satılan taze balıklarAFP

"Başarılı bir balık avının en büyük düşmanı koruma altına alınan bölgeler değil, yoğun avlanma"

"Kimileri bazı bölgelerin ava kapanmasının balıkçıların çıkarlarını zedelediğini ileri sürüyor" diyen Dr. Sala, asıl sorunun ise "aşırı avlanma" olduğunu belirtiyor.

Avlanmaya kapatılan bölgelerden edinilen deneyim ise çevre sularda balık stoğunun arttığını işaret ediyor. Suların ısınması ve sudaki oksijen oranının düşmesi Dogger Bank'ta deniz kulağı sayısında gerilemeye neden oldu.

REKLAM

Bununla birlikte koruma altına alınan komşu bir bölgede deniz kulaklarının sayısının artması sayesinde tüm bölgedeki balık stoğunun yeniden oluşması sağlandı. Sadece beş yılda ağların doluluk oranı yüzde 90 seviyesinde arttı.

Dip trol balık avının Dogger Bank gibi bölgelerde yasaklanması tehdit altındaki deniz canlılarının yüzde 80'inin kurtulmasını sağlayabilir. Yasağın diğer bir önemli tarafı da şu andaki ve gelecekteki karbondioksit depolamasının korunması sayesinde iklim değişikliğindeki bir çöküşün engellemesi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupalı ve Çinli uzmanlar tartıştı: Biyoçeşitlilik nasıl korunur?

ABD'li siyahiler: İlk kez bir ABD Başkanı Tulsa Katliamı'nı andı, ölen siyahilere sahip çıktı

Dünya'yı en çok hangi ülkeler kirletiyor? Türkiye listede kaçıncı sırada?