Marakeş Bienali Fas'ın Afrikalı köklerine eğiliyor

Marakeş Bienali Fas'ın Afrikalı köklerine eğiliyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Marakeş Bienali, bu yıl “Yeni ne var?” sorusu etrafında dünyanın dört bir yanından çok sayıda sanatçıyı bir araya getirdi. Bienalin Filistinli

REKLAM

Marakeş Bienali, bu yıl “Yeni ne var?” sorusu etrafında dünyanın dört bir yanından çok sayıda sanatçıyı bir araya getirdi.

Bienalin Filistinli küratörü Reem Fadda, Fas’ın Kuzey Afrikalı köklerine dönmeye karar verdiklerini belirtiyor. Çalışmalar arasında Arap dünyasından, Akdeniz ülkelerinden ve Sahra-altı Afrikası’ndan gelen sanatçıların eserleri ön plana çıkıyor.

Sergilere ev sahipliği yapan sıra dışı mekanlardan biri de 16. yüzyılda inşa edilen Badi Sarayı’nın kalıntıları. Burada Cezayirli sanatçı Raşit Koraşi, ölen ebeveyni için “Kayıplara Dua” isimli bir anıt hazırlamış. Sarayın havuzunun etrafında dizilen bu porselen çömlekler sanatçının ailesiyle yakın ilişkisini temsil ediyor:

“Ailemle olan harika bağımı, bu parça üzerindeki kelimelerin anlatmasını istedim. Bunlar benden sonra, çocuklarıma ve torunlarıma kalacak. Hikaye ayrıca buna eşlik eden bir eserde kazılı olacak. Ben ailem sayesinde sanatçı oldum. Beni asla engellemediler. Yasak koymadılar. Aksine beni sürekli desteklediler.”

Bienalde karşımıza devasa bir buldozer motoru maketi çıkıyor. Deri, kemik, ahşap, plastik malzemeler ve geri dönüşümle elde edilen çelikten yapılmış. Bahia Sarayı’nın yanında kendine yer bulan bu eserin sahibi Belçikalı sanatçı Eric Van Hove.

Cezayir’de doğup, Senegal’de büyüyen sanatçı, bugün Brüksel ve Tokyo arasında çalışıyor:

“Bu Caterpillar makine bir süredir ilgimi çekiyor. Çünkü sivil bir makine, inşaat için üretildi ama Vietnam Savaşı’ndan beri çatışma bölgelerinde de kullanılıyor. Irak’ta ve birçok savaşta kullanıldı. Bienaldeki bu parça özellikle D9T modeline ait. Bu model Batı Şeria ve Gazze’de kullanılan model.”

Faslı sanatçı ve tasarımcı Sara Vuhaddu, geleneksel takılarla ilgili eserinde Berberi film yapımcısı, fotoğrafçı ve yazar Ahmed Buvanani’den esinlenmiş. Buvanani, 2011’de öldüğünde çalışmalarının neredeyse yüzde 90’ını kendine sakladığı ortaya çıkmıştı.

Sanatçılar bu gizli hazineyi yeniden keşfetmenin heyecanını yaşıyor:
“Amazire (Berberi) takılarıyla ilgili bazı çizimler Ahmed Buvanani tarafından belgelenmiş. Ben bunların yeniden yazımı üzerine çalıştım. Onun tekniğini ve malzemelerini kullandım. Arka planda ise daha hayali çizgiler tercih ettim. Halk masallarından da yararlandım. Çünkü Buvanani, popüler Arap ve Amazir masallarının harika bir kolektörüydü.”

Önde gelen üç sanatçının göz kamaştırıcı çalışmaları 1960’ların Fas’ına ait estetiği yeniden günümüze taşıyor. Farid Belkahia, Muhammed Melehi ve Muhammed Şabaa’nın çalışması Bienal’e ayrı bir canlılık katıyor.

Ahmed Buvanani’nin el işine dayalı çalışmalarına yeniden hayat veren Berberi sanatçı Yto Barrada, sergi mekanı olarak Fas’taki eski aile evini tercih etmiş:
“Gençler geleneksel zanaat üstünde çalışıyor. Onu yeniden öğrenip, yeniden kullanıyorlar. Fas’tan ayrıldığımdan beri dikmeyi ve örgüyü öğreniyorum. Örgünün sivil hareketlerdeki yerini görmeye çalışıyorum. Bu zanaat, sivil hak hareketleri, kadın hakları ve eşcinsel hakları savunucuları için her zaman bir alt sanat dalı olarak görüldü.”

Bienal’de, Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’daki terör saldırısında hayatını kaybeden Fas asıllı Fransız fotoğrafçı ve gazeteci Leyla Alavi de unutulmadı.

Organizatörler, Afrika, İslam dünyası ve Batı arasında bir kesişme noktası olarak tanımladıkları Marakeş‘in sanat yoluyla köprüler kurmaya devam ettiği görüşünde.

Marakeş sanat bienali 8 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dubai'nin moda başarısı

Star Wars'un ilk hologram kayıtları

Televizyonun ünlü simaları Monte Carlo'da buluştu