Azerbaycan'ın başkenti Bakü 5'inci Uluslararası Tiyatro Konferansı'na ve 2'nci M.A.P Tiyatro Festivali'ne ev sahipliği yaptı
REKLAMAzerbaycan'ın başkenti Bakü 5'inci Uluslararası Tiyatro Konferansı ve 2'nci M.A.P (müzik, sanat ve performans) Tiyatro Festivali'ne ev sahipliği yaptı.
Bu yılki konferansın ana teması "21. Yüzyılda Tiyatro Felsefesi: Varoluş Kavramı" idi. Organizasyonda 40 ülkeden 130'dan fazla tiyatro duayeni tecrübelerini paylaşmak ve tiyatronun geleceğini tartışmak için çeşitli konferans, eğitim ve atölyelerde bir araya geldi.
Rusya Tiyatro Sanatı Akademisi (GITIS) Rektörü Grigory Zaslavsky, geleceğin oyuncu ve yönetmenlerini yetiştirdiklerini ve Moskova Sanat Tiyatrosu'na bağlı bir laboratuvar kurduklarını anlatıyor:
"Laboratuvarımızı destekleyen Oleg Deripaska, burayı ziyaret etti ve oyunculara 'Tiyatronun geleceğini nasıl görüyorsunuz?' diye sordu. Geleceğin teknolojileri ile çalışan aktörler modern tiyatronun teknolojiyi değil, yine insanı kullanacağını ve tiyatronun geleceğinin aktörlerin kendisi olduğunu söyledi."
Konferansın organizatörleri tiyatronun halkın sosyal ve kültürel hayatında önemli bir yeri olması gerektiğinin altını çiziyor ve kültürün ana görevinin sınırları aşarak, farklı sosyal tabaka ya da farklı medeniyetlerden insanlar arasında köprüler inşa etme olduğunu belirtiyor.
Sanatla küçük yaşta tanışmak önemli
Konferansın ardından düzenlenen 2. M.A.P Tiyatro Festivali'nde 'Sınır Tanımayan Tiyatro' temasıyla uluslararası firmaların oyun, opera, modern bale ve deneysel çalışmalarını sergilendi. Festivalin amaçlarından biri de gençlere ve çocuklara tiyatroyu sevdirmek. Slovenya'dan Katarina Klancnik Kocutar Uluslararası Kukla Birliği UNIMA için çalışıyor. Kocutar çocukların sanatı küçük yaşta tanımasının önemine değiniyor: "İleride daha iyi bir tiyatro seyircisi, daha iyi bir dinleyici, okuyucu, sanat gözlemcisi oluyorlar. Görsel sanatlara da daha yatkın oluyorlar."
Merlin Kukla Tiyatrosu tarafından sahneye konan ve her yaşa hitap eden 'Noone's Land'de, bulunduğu yerden gitme sanşı olmayan yalnız bir kuklanın hikayesi anlatılıyor. Noone gözlerini açar, dünyayı keşfeder, ancak hayal kırıklığına uğrar ve daha sonra onu güzelleştirmeye karar verir.
Merlin Kukla Tiyatrosu Atina'da 1995 senesinde Dimitris Stamou ve Demy Papada tarafından kuruldu. 2011'de Berlin'e taşınan Merlin Kukla Tiyatrosu, dünya çapında 32 ülkede uluslararası festival ve tiyatrolarda sahne alıyor.
Mucize tiyatrosunun günümüzdeki yorumu: 'Aria'
Festivalin bir diğer dikkat çeken performansı ise İtalyan sahne ve performans sanatları topluluğu No Gravity tarafından sahneye konan 'Aria' oldu.
Monteverdi ve Vivaldi'nin muhteşem müziği, dans ve sirk gösterileri, sıra dışı karakterler ve iç içe geçmiş bedenler ile 'Aria' izleyenleri büyülüyor.
Rönesans tiyatrosu üzerine eğitim alan yönetmen ve koreograf Emiliano Pelissari, o dönemin sistemini yeniden yorumluyor. Pelissari'nin barok türde yazılan eseri mucize tiyatrosunun geleneklerini günümüze taşıyor.