Puslu Galler dağları ve muhteşem bir 13. yüzyıl katedrali, özel bir Noel konserinin zeminini oluşturuyor, belirgin bir Gal tadıyla Klasik şarkılardan ikonik halk ezgilerine. Bu topraklardan efsanevi bas-bariton Bryn Terfel, “Buluşan Yıldızlar Canlı Konser” etkinliğinin konuğuydu.
Puslu Galler dağları ve muhteşem bir 13. yüzyıl katedrali, özel bir Noel konserinin zeminini oluşturuyor, belirgin bir Gal tadıyla klasik şarkılardan ikonik halk ezgilerine.
Bu topraklardan efsanevi bas-bariton Bryn Terfel, “Met Stars Live in Concert” (Met Yıldızları Canlı Konseri) etkinliğinin konuğuydu.
"Sessizlik, huzur ve barış. Karanlık başka bir ışıktır ve bu ışık bize o yıldızları görme imkanı verebilir. Ön cephedeki insanları düşünüyoruz, çünkü bu karanlık zamanlarda yıldızları bizim için pırıl pırıl parlıyor."
Pek çok tiyatro karanlık kalırken, New York'taki Metropolitan Operası bu çığır açan konser serisini yarattı, etkinlik dünya çapında canlı yayınlandı.
Metropolitan Operası Genel Müdürü, Peter Gelb, etkinliğin zor şartlarda yapıldığını söylüyor: "Bu konserler serisinin arkasındaki fikir, harika sanatçıları izleyicileriyle buluşturmak. Bu nedenle, New York'tan uzaktan kumanda ile Avrupa'da konserler vermek için aşırı önlemler aldık, aslında kamera ekibini ve aydınlatma ekibini üç bin mil uzaktaki uydu kanalları üzerinden yönlendiriyoruz. "
Peki Galler niçin çok sayıda büyük sanatçıya sahip? Terfel'e göre bunun sebebi, "Galcenin yedi sesli harfi var, bunlar şarkı söylemeye katkıda bulunuyor."
Soprano Natalya Romaniw de "Aksanımızda ve dilimizde bir tür melodi var. Bu bir müzik dili." diyor.
Terfel, müzikleri ve kilise arasında bir bağ olduğunu söylüyor: “Kilisede şarkı söylemek çocukken çok önemli bir şeydi. Biz çiftçiyiz, bu nedenle çiftlikler birbirinden kilometrelerce uzakta dağılmış durumda. İnsanların birbirleriyle tanışmak zorunda oldukları tek topluluk duygusu kiliseydi. "