Alman girişimcinin hobisi nasıl Avrupa'da dijital göçebelerin tanınmış destinasyonu haline geldi?

Meet the locals
Meet the locals © euronews
© euronews
By Monica Pinna
Haberi paylaşın
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Coworking Bansko: Bir Alman girişimci, hobisini Avrupa'daki dijital göçebeler için en tanınmış destinasyonlardan biri haline nasıl getirdi?

REKLAM

Matthias Zeitler, Avrupa'daki 'dijital göçebe' ya da 'dijital göçmenlerin' en tanınmış destinasyonlardan biri olan Coworking Bansko'nun kurucu ortağı.

Kendisi de dijital göçmen olan Alman girişimci, beş yıl önce bir tramvayda yaşayan yabancılar için adeta bir 'cennet' yaratmış. Bunun için de Bulgaristan'ın ana kayak merkezlerinden olan küçük dağ kasabası Bansko'yu seçmiş.

“Bulgaristan çok ilginç bir yerdi. Çünkü düşük yaşam maliyeti ve düşük vergilendirme var. Avrupa'da olduğu için vize sorununuz yok ve harika bir doğası var. Bansko'yu burada, Pirin Dağlarında kurdum. Dağları sevdiğim için buraya gelmek benim için doğal bir seçimdi." diyor.

Coworking Bansko'nun şu anda dünyanın farklı noktalarından gelen 100 civarında üyesi bulunuyor.

Monica Pinna
Coworking Bansko'nun şu anda dünyanın farklı noktalarından gelen 100 civarında üyesi bulunuyorMonica Pinna

Çoğunlukla dijital ortamda çalışıyorlar. Aralarında yazarlar, çevirmenler ve grafik tasarımcıları da var.

Ortak çalışma alanında birlikte çalışmanın sırrının, kişinin kendi gibi düşünen insanlarla çevrili olması olduğunu söyleyen Matthias, “Elbette hepimiz evden çalışabiliriz ama bu oldukça sıkıcı. İnsanlar buraya, ihtiyaçlarını ve vizyonlarını anlayan, aynı fikirde olan insanlarla çevrili olmak için geliyor." diyor.

Sunulan çok sayıda sosyal aktivite ile birlikte birçok beceri paylaşımı ve sunum var.

Üyeler çalışıyor ve aynı zamanda birlikte kayak ve snowboard yapacak arkadaşlar buluyor.

Monica Pinna
Üyeler çalışıyor ve aynı zamanda birlikte kayak ve snowboard yapacak arkadaşlar buluyorMonica Pinna

Matthias Zeitler, çalışma ortamını, "Gerçekten çalışmak ve bu dağ kasabasının tadını çıkarmak arasında bir karışım." sözleriyle tanımlıyor.

Aslen Almanya'nın Münih kentinden olan Matthias, çeviri ve yerelleştirme sektöründe büyük bir şirketlerde kariyer yapmış.

Kendi çevrimiçi pazarlama şirketini kurduğunda, konumdan bağımsız olabileceğini fark etmiş. Daha sonra Rusya ve ABD dahil birçok ülkeye seyahat etmiş ve çalışmış.

Teknolojinin gelişmesi ve özellikle de pandemi nedeniyle uzaktan çalışma uygulamasının gündelik yaşamın bir parçası olduğu süreçte 'dijital göçebe' kavramına açıklık getiren Matthias, bu insanların genellikle bağlantısız olduğunun altını çiziyor:

“Dijital göçebeler büyük şehirlere gittiklerinde bağlantı kurarken genellikle biraz zorlanırlar. Bu insanların zaten kendi sosyal ağları ve bağlantıları var. Bu nedenle dijital göçebeler genellikle Bansko, Bali veya Chiang Mai gibi birçok dijital göçmenle tanıştıkları yerleri tercih ederler. İnsanlara tatilde olmadıklarını açıklamak zorunda değiller ama seyahat ederken de aslında çalışmak zorundadırlar."

Matthias bu işe hobi olarak, hem çalışabilmek hem de arkadaş çevresi edinebilmek için başlamış.

Coworking Bansko'yu ilk kuruldukları zamanı şu sözlerle anlatıyor:

"Yaklaşık 10 arkadaştık, birlikte küçük bir yer kiraladık. Dağlarda masa oyunları oynamak ve eğlenmek istedik. O zamandan beri, Avrupa'nın en tanınmış göçebe destinasyonlarından biri haline geldik. Ortalama 100 üyeye sahibiz ve tabii ki bu da birçok yeni gereksinim olduğu anlamına geliyor."

Monica Pinna
Coworking Bansko üyesi bir dijital göçmenMonica Pinna

Burayı artık kendi sahip olduğu bir işletmeden ziyade topluluğunun ortak sahip olduğu bir yere dönüştürmek istiyor. Bunu gerçekleştirmenin yollarından birinin de üyelere konaklama imkanı da sunacakları “Co-living Bansko"yu (Birlikte Yaşam Bansko) eklemek olduğunu belirtiyor.

Şu an yaptıkları işin geleceğini bir anlamda garantiye almanın bir yolunun da sadece serbest çalışanları ve soloprenörleri değil, aynı zamanda şirketleri de gruba dahil etmek olduğunu vurguluyor.

REKLAM

Kendisine birçok kişinin insanları nasıl bir araya getirdiğini sorduklarını dile getiriyor ve şu tavsiyede bulunuyor:

"Bir ortak çalışma alanı veya ortak yaşam alanı başlatmak isteyen herkesin öncelikle şunu anlaması çok önemli; Neden bu işe girmek istiyorsun? Neden ortak çalışma yapmak istediğinizi önce kendiniz anlayın ardından hayallerinizdeki ortak çalışma alanını inşa edin."

Haberi paylaşın

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Hangi Avrupa ülkesinde vatandaşlık almak daha kolay hangisinde daha zor?

Slovakya'da üretilen uçan araba AirCar havacılık ajansından onay aldı

Kırgız sanatçı Akmo, Dubai'de sesini ve işini keşfetti