Bir yandan kendinden emin ve büyük gelişmeler kaydeden bir Türkiye. Öte yandan da bölünmüş bir Avrupa ve ekonomik krizden etkilenen liderleri.
Birçok Avrupalı lider Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne adaylığına karşı çıkıyor. Kıbrıs sorunu gibi birçok konuda anlaşmaya varılamaması ve Türkiye’nin insan hakları açısından Avrupa normlarına uyumaması nedeniyle müzakereler durduruldu.
Türkiye’nin adaylığı çıkmaza mı girdi? Uyeliğin Avrupa ve Türkiye açısından faydaları nedir? Türkiye’nin bölgede etkisi sayesinde 10 sene içinde Birliğin stratejik bir üyesi konumuna gelip, doğu ve batı arasında köprü görevini üstlenir mi? Yoksa müslüman bir ülkenin Avrupa Birliği’nin en güçlü üyelerinden biri olması bazı Avrupalılar için kabul edilemez bir şey mi?
The Network programının bu bölümünde, İnsan Hakları Alt Komisyonu başkanı Finlandiyalı milletvekili Heidi Hautala, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisinin üyesi ve Avrupa Parlamentosu Alman milletvekili Renate Sommer ve İstanbul’dan katılan Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi parlamenter Nursuna Memecan, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik sürecini tartışıyor.