Rus sendikal hareketinin yeniden doğuşu

Rus sendikal hareketinin yeniden doğuşu
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

“Marx İçin”, Rus yönetmen Svetlana Baskova’nın son filmi. Düşük bütçeli filmleriyle tanınan yönetmen, günümüz Rusyasındaki sendikaları konu alan filmiyle, bu kez daha büyük bir kitleye ulaşmayı hedefliyor.

Baskova, filmi için neden bu sıcak gündem maddesini seçtiğini şu sözlerle ifade ediyor: “Sendikaların, insanların kendi onurlarını savunma isteğini simgelediğini düşünüyorum. “Yapabilmek” ve “istemek” arasında bir fark var. Onlar gerçekten istiyorlar. Konumlarını riske atmayı göze alıyorlar. Bence sendikalar, inanabileceğmiz yegane kurumlar.”

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından sendikalar için karanlık bir dönem başladı. Sendika üyeleri dağıldı; işçilerin, merkezi yönetim ve adalet sistemindeki işlevsizliği savunmaları imkansız hale geldi. Aynı dönemde farklı ülkelerde meydanlar, maaşları ödenmeyen işçilerin gösterilerine sahne oluyordu.

Günümüzde ise Rus işçi birliği yeniden yükselişe geçti. Bağımsız sendikaların sayısı artarken, sendika yönetimleri değişti; işçiler yeniden haklarının bilincine vardı.

“Bölgelerarası Otomobil Sanayi Sendikası” Rusya’da şimdilerde en güçlü sendikalardan biri. 2006 yılında kurulan sendikanın, otomobil sanayinin geliştiği farklı bölgelerden gelen 4000 üyesi bulunuyor. Bölgelerarası Otomobil Sanayi Sendikası’nın Kaluga temsilcisi Dmitri Kojnev, sendikanın doğuşunu anlatıyor: “Sovyetler Birliği’nde gerçekler çok farklıydı. İşverenle işçi karşı karşıya gelmiyordu. Sendikalar, sosyal konularla ilgilenen, devlete bağlı kurumlardı. Tatil ödemelerini ayarlıyor, kreş hizmetleriyle ilgileniyor, işçilere ev sağlıyorlardı. İşçilerin çıkarları için savaşmaktan başka herşeyi yapıyorlardı. Günümüzde ise, tüm sonuçlarıyla birlikte kendini gösteren bir kapitalist sistemin içindeyiz, sınıf çatışmasını doğuran da bu sistem.”

Bölgelerarası Otomobil Sanayi Sendikası, kuruluşundan itibaren grevleriyle tanınır hale geldi. Sendika üyeleri, Vsevoljsk’da Ford, Kaluga’da Volksvagen, Tolyatti’de General Motors, Moskova’da Renault ve Avtoframos yöneticilerine karşı direnişi sonucu zafer kazandı. Sendikanın son grevi 30 Mart-2 Nisan 2012 tarihleri arasında Benteler Otomotiv’in fabrikalaırndan birinde gerçekleşti.

Benteler Otomotiv yönetimi, önceleri uzlaşmaya sıcak bakmadı. Sendika üyeleri ve işçiler, 3 gün boyunca yönetimi durdurarak ortak üretim yapan Volkasvagen fabrikasındaki yan ürünlerin üretimine de ara verdi. Önceleri güç kullanma tehdidinde bulunan fabrika yönetimi nihayet sendika ile müzakereleri kabul etti. Ortak bir antlaşmaya varıldı.

Müzakereler süresince dokunulmazlığa sahip sendika üyelerini aksine, işçi Denis Filinnyk, aynı şansa sahip değildi. Filinnyk grev sonrası, sağlık raporuna rağmen, iş yerinde devamsızlık iddiasıyla işten atıldığını anlatıyor: “Fabrikanın güvenlik hizmetleri müdürü bana sendika üyesi olup olmadığımı sordu. Bir anlamda, grevi terk etmem gerektiğini, bunun benim hayrıma olacağını ima etti. Eğer bunu yapmazsam sorun yaşayacaktım. El sıkışıp ayrıldık. Ertesi gün beni yanıan çağırıp bir devamsızlık belgesi imzalamamı istedi. İşyeri kurallarına saygısızlıktan atılmıştım. Halbuki sadece bir gün devamsızlık yapmıştım.”

Denis, sendika avukatlarının yardımıyla yeniden işe alınmak için dava açtı. Kazanma şansının %90 olduğuna inanıyordu. Kazanması halinde yeniden sendika saflarında yer alacaktı.

Bölgelerarası Otomobil Sanayi Sendikası üyelerine göre, baskı devam etti. Dimitry’nin de dile getiridği gibi, yere polis teşkilatı, sendika üyelerinden birine, sendika konusunda bilgi vermesi için baskıda bulundu. Üye bu baskıya karşı direndi. Yeni gösteri yönetmeliği, grev sürecindeki destek toplantılarını ve sendika faaliyetlerini daha karmaşık hale getiriyordu.

Moskova’da Rusya Bağımsız Sendikalar Federasyonu’nun karargahında bir müzeye konuk olduk. Günümüzde Bağımsız Sendikalar Federasyonu’nun yaklaşık 2 milyon üyesi olduğu tahmin ediliyor. Sovyetler Birliği Sendikalar Merkez Konseyi’nin mirasçısı olarak 1990 yılında kurulan federasyonun başkanı Mikhail Shmakov, geçmişin mirasını yadsımadıklarını dile getiriyor: “1917’ye değil, çok daha öncesine, 19. yüzyılın sonuna dayanan geleneklerimizi ve tarihimizi inkar etmiyoruz. Ancak bugün farklı bir dönemde olduğumuzu, sendikaların değiştiğini, aynı şekilde devletin gücü, işveren, sendika arası ilişkilerin de farklılaştığını kabul etmek gerek.”

Federasyonun tercih ettiği metot grev değil. Kimileri federasyonu iktidarın yanında yer almakla eleştiriyor. En son Moskova’da 1 Mayıs gösterileri gününde Başkan Mikhail Chmakov’un Medvedev-Putin ikilisiyle karşılıklı kadeh tokuşturması, sert eleştirilere hedef oldu. Mikhail Shmakov ise bu ilişkiyi şu sözlerle savunuyor: “Devletin en yüksek mertebeli görevlilerinin, sendikanın bir gösterisine, 1 Mayıs kutlamalarına katılması ülkede sendikaların çok güçlü olduğunun bir göstergesi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı bize gelip, “Sizinleyiz; endişelerinizi paylaşıyoruz”, dediğinde bu bize, onları dğoru kararlar almaya yönlendirme ve daha iyi eleştirme gücü veriyor.”

Her sendikanın, ne kadar farklı olursa olsun, karşılaştığı sorunlar benzerlik gösteriyor. 2002’de yeniden düzenlenen İş Kanunu henüz işverenin işçiyle mütabakata varması konusunda yeterli kuralları içermiyor.

Moskova’daki Sosyal Hakların ve İşçi Haklarını Koruma Merkezi’nin yetkililerinden Piotr Bizukov, Sendika faaliyetlerinin yürütülmesi konusunda güncel sorunları şu sözlerle açıklıyor: “Öncelikle, bir sendikayı düzenlemek çok zor. İşçilerin bir sendika kurma istediğini öğrenerek onlara baskıda, tehditte bulunan çok sayıda işveren örneğiyle karşılaşıyoruz. İkincisi, sendika kurulduğunda müzakereleri yürütmek çok zor, çünkü yasal prosedür işverenin açıklardan faydalanmasını engelleyecek yapıya sahip değil.”

Peki işverenler, sosyal dayanışmayı kolaylaştırmak konusunda devletin rolünü nasıl değerlendiriyor?

Sendikaların bağlı olduğu sosyal işbirliği komiyonu üyesi, aynı zamanda Moskova Ekonomi Yüksek Okulu profesörlerinden Fyodor Prokopov, bu konuya şu şekilde yorum getiriyor: “Devletin hukukçulardan oluşan bir kadro kurması, bu şekilde gerekli yasaları düzenlemesi şart. Ekonomi bu şekilde gelişebilir. İşçiyi savunan ve işsizliğin artmasına engel olan bir sistem kurmaları gerekiyor.”

Rusya İşçi Konfederasyonu çatısı altında toplanan alternatif sendikalar, uluslararası sendika hareketlerine aktif olarak katılıyor.

Boris Kravchenko Cenevre’deki Uluslararası Çalışma Konferansı’na katılarak Rusya İşçi Konfederasyonu adına Rusya’nın sendikal haklara saygı göstermediği iddiasıyla şikayette bulundu. Kravchenko, konferanstan edindiği izlenimleri şu sözlerle ifade ediyor: “Bu oturumda çok ilginç şeyler gözlemledik. İşverenler, Rusya’da işçilerin en temel hakları olan grevi sorgulamaya çalıştı. Bunun çok manidar olduğunu düşünüyorum. Bu, bugün yaşadığımız ekonomik krizin direkt bir sonucu. İşverenler işçilerin üzerinden kendi çıkarlarını koruyup, azalan kar sorununu çözmeye çalışıyorlar.

Günümüzde Rus sendikal hareketi, liberal sistemin karşı koymasına rağmen, geçmişten destek alarak gün geçtikçe gelişiyor. Sendika üyeleri, kimi Rus uzmanların altını çizdiği, iş dünyasında demokrasi olmadan siyasette demokrasi olamayacağı görüşünden besleniyor.

http://french.ruvr.ru/2012_06_03/Festival-de-cinema-Kinotavr/

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?