Yaklaşan Almanya Seçimlerinin Ulusal ve Bölgesel Etkileri

Yaklaşan Almanya Seçimlerinin Ulusal ve Bölgesel Etkileri
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Almanya federal seçimlerinin etkileri şüphesiz tüm Avrupa’da hissedilecek. İktidardaki CDU ve CSU partileri, Hür Demokratlar’la koalisyonu devam ettirebilecek mi? Yoksa, krizle boğuşan AB ülkelerinde tansiyon artarken kurtarma paketlerine kızan Alman seçmenler oylarını bu kez farklı kullanır mı? FDP, temsil için gerekli olan yüzde 5’lik oyun altına düşer mi ve bu şekilde Hristiyan Demokratlar’ı Sosyal Demokratlar’la bir koalisyona zorlar mı? Euro karşıtı olan ‘Almanya için Alternatif Partisi’, Merkel’i zayıflatabilir mi? Son yıllarda oyu artan Yeşiller kilit bir rol oynayabilir mi? Tüm Avrupa, sonuçları endişeyle takip ediyor…

Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiğimiz The Network’ün bu bölümündeki konuklarımız, Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokratlar grubundan Alman milletvekili Jo Leinen

Berlin’deki konuğumuz, Hristiyan Demokratlar destekli düşünce kuruluşu “Konrad Adenauer Vakfı“ndan Stefan Gehrold.

Yine Berlin’den Almanya Dış İlişkiler Konseyi’nden Josef Janning.

JO LEINEN, Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokratlar Grubu:

Yunanistan konusunda bana göre Merkel hükümetinin uyguladığı tasarruf politikası tek yönlüydü. Alınan önlemler de basiretsizce ve çok katıydı. Seçimlerden sonra Yunanistan için kesinlikle yeni bir pakete, yani üçüncü pakete ihtiyacımız olacak. Yunanistan’ın ortak para birimine alınışına gelince, üye ülkeler gerek Avrupa Komisyonu’ndan gerekse Avrupa Merkez Bankası’ndan, Yunanistan’ın üyeliğiyle ilgili olumlu bir tavsiye kararı aldı. Bu durumda Yunanistan’ı euro bölgesine almaktan başka seçenek yoktu. Tabii Yunanistan güçlü reformlar yapmalı. Ama şu anki hatalara ve eksikliklere bakacak olursak özellikle son 2, 3 yılda uygulanan tek taraflı tasarruf politikası bir hata.

STEFAN GEHROLD, Konrad Adenauer Vakfı:

Bana göre tasarruf politikası ne çok katı ne de çok yumuşaktı. Ayrıca prensiplerimize göre mali saygınlıktan daha önce dayanışma gelir. Maliye Bakanımız Schaeuble’nin de dediği gibi eğer birkaç yıl içinde üçüncü pakete gerek duyulursa bunu yapmamız gerekir. Almanya içine gelirsek, 1998 ile 2005 yılları arasındaki Yeşiller ve Sosyal Demokratlar hükümetlerinin politikaları sonucu, Almanya hiçbir kurtarma paketine katkı sağlayamadı. Angela Merkel bunu açıkça ifade etti. Alman ekonomisinin tekrar düzlüğe çıktığını ve halkın durumunun 2005’e kıyasla çok daha iyi olduğunu belirtti.

JOSEF JANNING, Almanya Dış İlişkiler Konseyi:

Partiler arasındaki tartışmada esas olan kitle çok zenginler ve çok fakirlerden ziyade orta sınıf. Çünkü orta sınıf, hükümet harcamalarının özellikle kendi paralarından ayrıldığını düşünüyor. Bu noktada bence partilerin insanlara iletmesi gereken mesaj özellikle orta sınıfın durumunu iyileştirmek ve onlar için işlerin yolunda gideceğini temin etmek olmalı. Seçime gelince, Avrupa karşıtı partinin yüzde 2 veya 2.5’dan fazla oy alacağını düşünmüyorum. Çünkü Almanlar oylarını verirken oldukça gerçekçi ve rasyoneldirler. ‘Alman Markı’ gibi nostaljik söylemlere kulak vermezler. Seçimlerde şu anki koalisyonun tekrar seçileceğine inanıyorum, fakat bu sefer fark azalabilir. Tabii bahsettiğiniz büyük koalisyon ihtimali de var ve bu büyük ölçüde küçük partilerin alacağı oylara bağlı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa Birliği parçalanıyor mu?

Avrupa Kalkınma Planı Bütçesi göçmenler sebebiyle açık veriyor

İngiltere öncülüğündeki Birleşik Krallık, AB'den ayrılacak mı?