Rusya'ya ilhakından bir yıl sonra Kırım'da hayat

Rusya'ya ilhakından bir yıl sonra Kırım'da hayat
By Akif AltundasUkrayna masasından Sergio Cantone
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Ekonomi, insan hakları ve siyasi güç çekişmesi. Kırım'da hayatı neler yönlendiriyor? Acaba halk Rusya olmak hakkında ne düşünüyor? Reporter Kırım Yarımadası'na giderek, Rusya'nın bölgeyi ilhakı sonras

Kırım’ın Rusya topraklarına dahil edilmesinden bu yana bir yıl geçti. Ancak gelen haberler hiç iç açıcı değil. Zira Rusya’nın yarımadayı ilhakı sonrası Rus olma fikrini reddeden yaklaşık 20 bin insan evini barkını terk etmek zorunda kaldı.

Bu yeni durum hakkında konuşmak üzere Katya’yla buluştuk. Evinde resim dersleri veren Katya, Kırım Rusya olduktan sonra durumunun daha da kötüleştiğini savunuyor. Okul öğretmeni olarak ayda 120 Euro kazanan sanat öğretmeni Rusya ve Ukrayna taraftarları arasındaki çekişmenin sona ermesini istiyor. Aslen Yaltalı olan ve Kiyev’de İngilizce öğretmenliği yapan arkadaşı Kostya ise ilhakın ekonomik paradoksuna vurgu yapıyor.

Katya: “Babam 2. Dünya Savaşı’ndan önce burada doğdu. Kırım, Sovyetler Birliği sonrası Ukrayna’ya verildiğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Tüm hayatı boyunca anavatan Rusya’yla tekrar birleşme umuduyla yaşadı. Referandumda burada değildim ancak daha sonra geldiğimde beni büyük bir sevinçle kucakladı ve bana ‘Sonunda oldu’ dedi. Diğer bir değişle o bir Rus’tu ancak şimdi gerçek bir Rus oldu. Ona, ‘Baba dinle beni. Sana olan şeyin aynısı şimdi bana oldu’ dedim.”

Kostya Yevtyeyev: “Başlangıçta herkes çok mutluydu çünkü maaşların yükseleceği ve emekli maaşlarının arttırılacağı sözü verilmişti. Zaten çoğu insan bu vaatlerle satın alındı. Özellikle emekliler. Çünkü maaşlarının Rusya’dakilerle aynı seviyede olacağını zannettiler. Bildiğim kadarıyla maaşlarında yükselme oldu. Fakat artış bir kaç ay sürdü ve şu an çok garip bir durum var. Hem fiyatlar artıyor hem de insanlar daha az maaş alıyor. Zamlarla nasıl başa çıkıyorlar bilemiyorum.”

Aluşta’da deniz kenarında yürüyen bazı turistler göze çarpıyor. Çoğu Rusya’dan. Kırım’a gelen turist sayısı bir yılda 3 Milyon azalmış. Bir başka deyişle Ukrayna zamanında gelen turistin yarısı artık yok.

Cadde üzerinde ufak bir dükkanda kocasının yaptığı resimleri satan Olga’yla beraberiz. Olga’nın eşi Anatoly aslen Ukraynalı ancak Kırım’ın Rusya’nın bir parçası olmasını destekliyor.

Anatoly Ustimenko: “Biliyorsunuz ben bir ressamım. Yıllardır buraya bir çok insanın geldiğini gördüm. Ancak çoğu buraya gelmek için yol masraflarını ödeyebilmenin ötesinde zengin insanlar değildi.”

euronews: “Referandumda oy verdiniz mi?”

Anatoly: “Hayır veremedim çünkü Kırım’da kayıtlı değildim. Ben Ukrayna’da Poltava’ya kayıtlıyım. Fakat karım ve ben tüm gösteri ve yürüyüşlere katıldık.”

Anatoly’nin komşusu Tanya Kogut: “Ukrayna idaresinde kalsaydık 59-60 yaşına gelince emekli olacaktık. Şimdi 55 yaşındayım ve emekli oldum. Ukrayna zamanında büyük oğlumun aylık 45 Euro olan maaşıyla geçinirdik. Yeterli değildi bizim için. En küçük oğlum Paşa da yardım ederdi. O zamanlar Kiev’de kameraman olarak çalışıyordu. Bize yemek ve ilaç almamız için para yollardı yine de çok zor geçinirdik. Sonra Rusya olduğumuzda büyük oğlumun maaşı yükselince sevinçten donup kaldık. Gözümüze çok yüksek göründü. Evet, fiyatların da arttığı doğru ancak buna paralel olarak maaşlarda arttı ve 130 ile 200 Euro arasında yükseldi.”

Yan tarafta yaşayan Gorbanyov ailesinin reisi Gennady bir denizci. Ticari yük gemilerinden emekli bir kaptan.

Gennady Gorbanyov: “Leningrad’da doğdum. Şimdiki adı St. Petersburg. 70’li yılların başında annemle ve babamla buraya taşındık. Aslında geçmişimize önem veririz. Soy ağacımızı çıkardık ve bunu çocuklarımıza ve torunlarımıza yadigar olarak bırakacağız.”

“Bak işte bu dedemin fotoğrafı. Birinci Dünya Savaşı esnasında atlı süvarilerde astsubaydı. 1970’den bu yana 45 yıldır hayatımı denizlere adadım. Denize çok bağlıyım. Hala kaptan olarak çalışıyorum. Zorluklara göğüs germeliyiz. En önemlisi tekrardan evimize, Rusya’ya döndük. Önemli olan bu. Ulaşım koridoru henüz tamamlanmadı. Köprü tamamlandığında zorluklar ortadan kalkacak. Ukrayna idaresinde aldığım emekli maaşımla arabamın 65 litrelik benzin deposunu bir kere bile dolduramıyordum. Lakin şimdi tam 4 kez doldurabiliyorum. Ama önceden yabancı şirketlerde tüccarlık yapıyordum. Alman firmalarında çalışırken ayda 10 bin Dolar kazanırdım.”

Osmanlı döneminde adı Akmescit olan Simferopol’dan Kerç‘e 200 km boyunca Kırım’ı Rusya’ya bağlayacak otobanda yol yapım ve genişletme çalışmaları gördük. Kerç, Azak Denizi’ne kıyı eski bir antik şehir. Kırım’ın en doğusunda yer alıyor. Rusya’ya en çabuk geçiş şehrin limanından sağlanıyor.

Rusya’yı Kırıma bağlayacak köprünün ilk ayağı Tuzla adası üzerinde başlamış durumda. Şu an ulaşım feribotlarla sağlanıyor. Ancak yer bulmak zor ve biletler pahalı. Köprü bu yüzden insanlarda büyük umutlara neden olmuş. Yerel halk, özellikle Rusya yanlıları köprü tamamlanıp faaliyete geçtikten sonra fiyatların ucuzlayacağını düşünüyor.

Kırım Tatarlarının çoğunluğu ise yeni yönetime karşı çıkıyor. Bağımsız insan hakları örgütlerine göre de Rus güvenlik servisleri tarafından baskıya maruz kalıyorlar. Rusya Kırım’ı ilhak ettiğinden bu yana 19 genç Tatar erkeği kayıplara karışmış durumda. Onların temsilcilerinden Ali Özembaş ile buluştuk.

Ali Özembaş: “Rus halkının ana sabit düşünce özelliklerinden biri, bir şeyi biraz yapmaya başlamak. Sadece biraz başlayın ve her şey kendiliğinden olur biter. Bu yüzden bugüne kadar tek bir proje tamamlanmış değil. Örneğin okul binalarının yapımı henüz bitmedi. Tamamlanan projeler sadece askeri altyapılar. Şimdi de yollar inşa ediyorlar. Fakat Rusya’nın Kırım halkının dertleriyle ilgilendiğini söylemek doğru olmaz. Tabiri caizse bir yalan olur.”

İlhak sonrası oluşan yasal belirsizlikten dolayı Batılı şirketler Kırım’ı terk etti. Buralarda çalışanların çoğu da işsiz kaldı.

Bunlardan bir tanesi arada bazen tamir işleri bazen de Kırım’la ilgili haber yapmaya gelen yabancı gazetecilere tercümanlık yapan Yevghenya: “10 yıldan fazla, uluslararası teknik yardım projesi için çalıştım. Referandum sonrası şirket faaliyetlerini durdurdular. Anladığım kadarıyla Rus yasalarına göre bu tip projelerin Rusya topraklarında yürütülmesi kanuna aykırıymış. Bu yüzden projem iptal edildi.”

euronews: “Şimdi ne iş yapıyorsunuz?”

Yevghenya: “Şimdi sizin tamirciniz oldum.”

Yabancı şirketler Rus yasalarının dayattığı kısıtlamalar ve uluslararası yaptırımlar sonucu bölgeyi terk etti. Bugün yarımada ve özellikle onun insanları dünyadan giderek soyutlanmış durumda.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Avrupa, Güney Osetya Savaşı'na gerekli tepkiyi verseydi Rusya Kırım'ı ilhak edemezdi'

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya