Türkiye, Arap dünyasına model olabilir mi?

Türkiye, Arap dünyasına model olabilir mi?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Son yıllarda izlediği pro-aktif dış politikayla bölgesel bir güç haline gelen Türkiye, şimdi de laik, demokratik ve Müslüman kimliğiyle “model” ülke olarak dünyanın gündemde.

Arap dünyası, halk devrimleriyle tarihi değişimlere sahne olurken İstanbul, Uluslararası Değişim Liderleri Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Dünyanın dört bir yanından gelen siyasetçiler, entellektüeller, dini liderler ve gazeteciler; dünyada siyasi, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan değişimleri tartıştı, tecrübelerini paylaştı. Arap ülkelerinde yaşanan gelişmelerin damgasını vurduğu zirvede, en çok ele alınan konulardan biri de Türkiye modeliydi.

Türkiye’de, islamcı bir gelenekten gelen AK Parti’nin, rejimin laik ve çoculcu demokratik karakterini benimseyerek siyaset yapması herkesin dikkatini çekiyor. Bu, Batı’daki Hristiyan demokrasisinin Müslüman versiyonu olarak görülüyor.

Değişim Liderleri Zirvesi’ne katılan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında demokrasiyle İslam’ın bir arada olabileceğine dikkat çekerek, “Türkiye, demokrasi tecrübesiyle, demokrasiyle İslam’ın yan yana olabileceğini tüm dünyaya göstermiştir.“dedi.

Washington merkezli Orta Doğu Enstitüsü Direktörü Wendy Chamberlin de, Türkiye’nin son yıllarda sadece büyük bir ekonomik atılım gerçekleştirmekle kalmadığını, İslam ve demokrasiyi birlikte kucakladığına işaret etti: “Demokrasi ve İslam inancı birbiriyle uyumsuz değiller. Tam aksine karşılıklı olarak destekleyici mahiyetteler. Bence Türkiye’nin içinde bulunduğu liderlik konumu çok önemli.”

Türkiye’nin Arap dünyasına model ülke olup olamayacağı konusunda görüşlerini aktaran bir diğer isim Tunus İlerici Demokrasi Partisi Lideri Ahmed Nejib Chebbi idi. “Türkiye’nin sunduğu model, Arap dünyasında aranan model mi birşey diyemem” diyen Ahmed Nejib Chebbi, şöyle konuştu: “Türkiye, islami referansa sahip bir parti tarafından yönetilen yegane demokratik ülke. Arap dünyasında ve bütün dünyada sorulan büyük soru şu: Siyasi islam ve demokrasi birlikte olabilir mi? Türkiye buna pozitif bir cevap veriyor. Ancak bu, Arap dünyasında aranan model mi birşey diyemem. Siyasi İslam dahil, bütün akımların temsil edildiği kapsayıcı bir model arıyoruz.”

Son elli yılda üç-dört kez askeri darbelerle sekteye uğrayan Türkiye demokrasisi, Avrupa Birliği sürecinde yapılan önemli reformlara rağmen hala olgunlaşma aşamasında. Bu da eleştirilere neden oluyor.

Oxford Universitesi Profesörü Tarıq Ramadan’a göre Türkiye modeli de reforme edilmeli. Bunun uzun bir süreç olduğunu ifade eden Ramadan, “Türkiye çok büyük ilerlemeler gösterdi ama hala askeri vesayetten bağımsız tam bir demokrasiden sözedemeyiz. Türk demokrasi düşüncesinde, İslami bir referans fikrinin olduğunu ve bugünün Arap dünyasında büyük etkisi olacağını düşünüyorum.“diye konuştu.

Öte yandan gözlemciler, bölgesinde nüfuzunu artıran Türkiye’nin önündeki en büyük sınavın iç istikarar olduğunu belirtiyor. Bunu açık bir şekilde dile getiren Amerikalı gazeteci-yazar Stephen Kinzer, bu istikrarı sağlayamayan ülkelerin dünyada etkili bir rol üstlenebilmesinin oldukça zor olduğu görüşünde. Türkiye içinde kutuplaşmalar olduğunu vurgulayan Kinzer,“Türk toplumu bugün bir tür kutuplaşma ve hoşgörüsüzlük emareleri taşıyor. Bu, malesef Türkiye’nin uzun yıllardır başını ağrıtan bir durum ve hala da devam ediyor. Türkiye, kendi içinde birlik olmadıkça ve iç çatışmalar son bulmadıkça, dünyada çok etkili bir rol üstlenebileceğini zannetmiyorum.“ifadelerini kullandı.

Türkiye, Arap halklarının sokaklarda sürdürdüğü demokrasi mücadelesini siyasi alanda yürütüyor. Türkiye’nin İslam dünyası için model olma sorusunun cevabı bu sürecin sonucuna bağlı gözüküyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Japonya, Ukrayna'nın toparlanması için uzmanlığını nasıl kullanıyor?

Özbekistan'ın pamuk endüstrisi boykotun ardından yeniden yükseliyor

Japonya’nın Tohoku bölgesinde geyikler ve kediler turizmi nasıl canlandırıyor?