Güney Kore, Yosu kentinde düzenlenen Expo 2012’yle canlı okyanus ve kıyıları kutluyor. Ziyaretçiler, 3 ay boyunca (12 Ağustos’a kadar), denizlerin korunmasıyla ilgili küresel farkındalığı artırmak isteyen bu Asya ülkesinin fuar için kurduğu çadır ve stantlardan oluşan modern kasabaya akın edecek.
Ev sahibi ülkenin, Kore bayrağının sembolüyle dekore edilmiş standı fuarın en gözalıcı mimariye sahip binalarından biri. İçeri giren ziyaretçiler, önce yerel bir dansa katılıma davet ediliyor. Daha sonra ise videoya çekilen danslarını, 30 metre çapındaki dev ekranda izleme şansı buluyorlar.
Sergilenen birçok değişik projenin arasında, bazıları oldukça fütürist görünüyor. Mimar Jacques Roguerie’nin Fransız köşkünde bulunan Deniz Yörüngesi bunlardan biri. Bu dikey gemi okyanusta akıntı yardımıyla yol almak için tasarlanmış.
Fransız Mimar Jacques Roguerie:
“Bu gemi, körfezdeki akıntıyı, su altını kesintisiz gözlemleyen 18 kişilik bir ekiple geçecek.”
Rougerie olası bir sponsorla görüşme halinde olduklarını ve Deniz Yörüngesi’nin yapımına yıl sonuna doğru başlanabileceğini ifade ediyor.
İspanyol standının ziyaretçileri değişik renklerle aydınlatılmış ve 5 bin metre derinlikten getirilmiş sularla dolu tüplerle karşılaşıyor. Bu tüpler iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlayan 2010 Malaspina Yolculuğu projesini anımsatıyor.
İtalya, eski deniz devletlerinin yanısıra deniz araştırmaları ve sanat eserlerinin iyileştirilmesinde kullanılan yeni mühendislik teknolojilerini sergiliyor. Yüksek çözünürlüklü holografik projeler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Alman standı kirlenmenin her yerde başladığını göstermek amacıyla ziyaretçilerini deniz kıyısından okyanusun derinliklerine doğru götüren sanal bir yolculuğa çıkarıyor.
Dohee An, Alman standında hostes:
Bu Almanya’nın Ren Nehri’nden elde edilen bir atık örneği ve bize denizlerdeki atık sorununun nehirlerimizden başladığını gösteriyor.
Fuarın ziyaretçi profili genelde Güney Kore ve komşu Asya ülkelerinden gelenlerden oluşuyor. Buna karşın bazı Batılı turistler de fuara ilgi gösteriyor:
“Stantları gezdikçe, bilimi ve bilimin öngörülerini görmek muhteşem. Benim eğitimim de bilim üzerine olduğu için bu fuar benim daha da çok ilgimi çekti.”
“Burada beni en çok etkileyen mimari oldu. Expo’nun altyapısına hayran kaldım. İkinci olarak da, burada birçok değişik ülkenin temsil ediliyor olması çok güzel. Bu hayatımda hiç gitmediğim yerler hakkında fikir sahibi olmamı sağladı.”
“Güney Kore’nin 11 bin kilometrelik kıyılarıyla denizle her zaman için güçlü bir bağlantısı oldu. Bu ülke deniz kaynakları azalmaya başladığında da buna duyarsız kalmadı.”
Expo fuarına 30 km mesafedeki Gunnaeri kasabasındayız. Sabahın erken saatlerinde yakındaki adalardan gelen balıkçılar Yosu kentine balık tedarik eden en büyük pazarda balık satıyor. Eski balıkçılardan bazıları artık eskisi kadar çok balık avlayamadıklarını belirtiyor.
“Denizlerdeki ısı artışı ve kızıl yosun buradaki temel sorun. Bu, avın daha az olduğu yaz aylarında daha da kötü oluyor.”
Sorun, balıçılardan distribütörlere ve satıcılara kadar tüm tedarik zincirini etkiliyor.
“3-4 yıl öncesine kıyasla, vahşi balıklar seyrekleşiyor. Sanırım bu temelde iklim değişikliğinin bir etkisi. Dahası talep arzın oldukça üzerinde kaldığı için fiyatlar yükseliyor ve bu da bizim için sıkıntı oluşturuyor.”
Yoğun balık avı ve kirlenme, deniz yaşamını yoksullaştırdı. Uzun süredir bilinen bu sorunların yanında başkaları da var. Örneğin okyanuslar için kısmen yeni ortaya çıkan bir tehlike de asitlenme olgusu.
Wendy Watson-Wright, Intergovernmental Oceanographic Commission (IOC):
“Okyanus giderek daha çok asitleniyor. Suyun %30’dan fazlası asit. Eğer bu şekilde üretim ve iş yapmaya devam edersek bu oran %150 artış gösterebilir. Ülkelerin karbon dioksit salınımlarını düşürmeleri için çok önemli bir sebep varsa, o da budur.”
İnsanoğlu denizlerdeki kötüye gidişten sorumlu. Expo fuarı su kıtlığından alternatif enerji arayışına kadar insanları etkilyen bazı sorunlara denizlerin çözüm olabileceğini öne sürüyor.
Dong-suk Kang, Expo 2012 Organizasyon Komitesi Başkanı:
“Deniz bize ihtiyacımız olan tüm kaynakları sunarak, insanoğlunun hayatta kalmasını sağlayacak. Bu, Expo’nun son gününde imzalanacak olan Yosu Deklarasyonu’nun kilit mesajı.”
Organizatörler bu mesajı yayması için dijital teknolojiye, ışık efektlerine ve su toplarına güveniyor. Expo’nun simgesel yapısı olan Büyük O olarak adlandırılan bu mekandaki gösterinin etkisinin daha uzun ve kalıcı olması bekleniyor.