Avrupa'da parasal birliğin önemi

Avrupa'da parasal birliğin önemi
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Ekonomik ve Parasal Birlik Avrupa'yı büyümeye geçirmeyi hedefledi. Ama yaşanan mali kriz bazı değişiklikleri de gündeme getirdi.

Ekonomik ve Parasal Birlik Avrupa’yı büyümeye geçirmeyi hedefledi. Ama yaşanan mali kriz bazı değişiklikleri de gündeme getirdi. 550 milyonun Avrupa Birliği’ne ekonomik entegrasyonu 1950’lerde başladı. Ancak ortak para birimi Euro’ya geçiş 10 yıllar sonra geldi ve Avrupa Ekonomik Parasal Birliği şekillendi. Şimdi ise İngiltere’nin Avrupa Birliğinden çıkışıyla dengeler yeniden değişiyor.

Euronews muhabiri Guillaume Desjardins Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’ten bildiriyor:

“4.2 milyonluk nüfusuyla 48.7 milyar Dolar’lık bir gayri safi milli hasılaya sahip olan ülke ekonomisinin gelecek yıllarda hızla büyümesi bekleniyor. Hırvatistan’ın para birimi hali hazırda Kuna. Hırvat Kunasının patronuyla, Hırvatistan Ulusal Bankası müdürü Boris Vujcic ile buluştum”

Hırvat Ulusal Bankası, Boris Vujcic: “Rekabet her zaman var çünkü insanlar bir diğerinden daha iyisini hatta daha ucuzunu yapabilirler. Elbette uluslararası piyasada kur oranı önemlidir ama çoğu ticari girişimde kur farkı gözetilmiyor.”

Guillaume Desjardins: “Ekonomik ve Parasal Birlik kamu fonlarını ve banka borcunu birbirinden ayırarak vergi mükelleflerini korumak istiyor. Bu durum, Hırvatistan’ın katılımına bir engel oluşturuyor mu?”

Hırvat Ulusal Bankası, Boris Vujcic: “Hayır sanmıyorum. Vergi mükelleflerinin koruma altına alınması yeni bir şey değil ama uygulama aşamasında dikkatli olmalıyız. Kefalet verilebilir varlıklar konusunda da öyle çünkü hala tamamlanmamış bir konudan söz ediyoruz. Euro bölgesi adına ikinci anahtar ise, bankacılık birliğinin etkili ve uyanık bir denetim ve yönetmeliğe sahip olması.”

Hırvatistan, Avrupa’da işsizlik oranında en büyük düşüş yaşayan ülke oldu. Şimdi ise Ekonomik Birliğin iş yaratma sözünü yerine getirmek adına Polonya ya da Polonya gibi ülkelerin bir araya gelip gelmedikleri konusu gündemde.

Guillaume Desjardins: “Şu an para birimi olarak Hırvat Kunası kullanıyorsunuz. Euro’ya geçeceksiniz. İstihdamı nasıl etkileyecek?”

Hırvat Ulusal Bankası, Boris Vujcic: “Faiz oranlarının düşmesiyle yatırıma teşvik sağlanıyor. Her bir yabancı yatırımcı için sınır ötesinde iş yapmak, para biriminin düşmesi durumunda, ekonomik zarar riski taşır. Bu bağlamda, Euro bölgesinden her yatırımcı rahat bir nefes alacak. Aynı para birimi olduğu için paranın değer kaybetme riski de ortadan kalkıyor. Tüm bunlar yatırım ve ticareti teşvik ediyor, yeni iş yaratmaya yardımcı oluyor.”

Hepimiz pratikte bir sürü güçlük yaşanacağını ve Avrupa’nın şu an bir kavşağa varmış olduğunu kabul ediyoruz. Avrupa Komisyonu’nda ekonomik ve finansal istikrarımızdan sorumlu olan Pierre Moscovici bugünkü seçenekleri ön plana çıkarıyor:

“Bunun pek kolay olmadığını belirtmeliyim. Ama ilk olarak onlara ellerinde olanlara bakmalarını söyleyeceğim. Elimizde Avrupa Merkez Bankası ve Eurogroup var. İki oluşumda da Avrupa Birliği üyesi olan ve zorluk çeken ülkelere yardım politikaları uygulanıyor. Avrupa’nın kuzeyinde güç güneyinde ise ekonomik zayıflık hakimse, kuzeyde yaşayan halk ‘neden bu tembellere yardım ediyoruz’ diyebilir. Güney kesim ise kendilerinin güçlenmen kuzey karşısında hepten savunmasız hissedebilir. Bu yüzden bir denge kurmalıyız. Burada büyük bir çaba söz konusu göz ardı edemeyiz. Fakat manevra yapmaya, finansal olarak veya cari açığı arz eden bazı diğer ülkelere yatırımlardan daha fazlasını yapmaya çalıştıklarını da görmeliyiz. 19 hatta daha fazla ülke yakında Euro Bölgesine geçiş yapmış olacak. İngiltere’nin ayrılışıyla Danimarka’da akıllara geliyor. Diğer ülkelerin tamamı Euro’ya geçiş yapabilir. Kriterlere uygunlarsa ve tabi isterlerse…”

Maithreyi Seetharaman, Euronews: “Söyledikleriniz gelecek yıllarda ticaret ve ekonomik alanda çok vitesli Avrupa’nın sinyallerini veriyor. Bu davada vatandaşlara ne gibi görevler düşüyor?”

Pierre Moscovici: “Çok vitesli Avrupa’ya geçiş isteyenler, bunu yapabilecek kapasiteye de sahip olmalı. Euro ile yaptığımız buydu. Schengen ile yaptıklarımız da öyle. Bu açıdan çok vitesli Avrupa’nın iyi olacağını düşünmemek haksızlık olurdu. Ancak istekli bir koalisyonla durum değişebilir.”

Maithreyi Seetharaman, Euronews: “Risklerin paylaşımı konusunda da bunları yaşadık öyle değil mi?”

Pierre Moscovici:
“İlk olarak Brexit’i başarıyla çözmemiz lazım. Aynı zamanda oldukça dostane ve iyimser şekilde bu konunun üstesinden gelmeliyiz ki, yarın İngiltere ile iyi ilişkiler içinde olabilelim. Dış ilişkilerde yapmamız gerekenler var. Donald Trump’ın davranış şekline bakacak olursak bizim için bir atlama taşı… Putin başka bir mücadele konusu. Terörizm var mülteci krizi var.Yerimizde kalmalı ve güçlü durmalıyız.”

Maithreyi Seetharaman, Euronews: “Bunun riski ne kadar olacak?”

Pierre Moscovici: “Riskler yüksek. Benim ülkeme bakın mesela Le Pen de Fransa’yı Avrupa Birliği’nden çıkarma sözü verdi. Hem Avrupa’dan hem de Euro’dan.. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki Fransa’sız bir Avrupa olamaz. O yüzden Avrupalılara sesleniyorum, Avrupalı olmaktan utanmayın, Neler yaptığınızla övünmeyin de. Yapabileceklerinize odaklanın.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yunanistan ekonomik krizi sona mı eriyor?

Yunanistan ekonomik krizi sona mı eriyor?

Avrupa Birliği'nden ekonomiyi canlandıran dev yatırım fonu