Kolombiya’da FARC örgütü ve hükümet yetkilileri arasında sağlanan uzlaşma sonrasında barış sürecinde son noktaya gelindi. Ancak FARC militanlarının silah bırakmasıyla, bölge halkı yeni örgütlerin hedefi haline geldi. Euronews bölgede mağdur insanlarla özel röportaj yaptı.
REKLAMKolombiya’da FARC örgütü ve hükümet yetkilileri arasında sağlanan uzlaşma sonrasında barış sürecinde son noktaya gelindi. Yarım asır süren ve en az 260 bin kişin hayatını kaybettiği iç savaşın ardından ülke halkı henüz yaralarını sarmış değil.
FARC güçleri silahları bırakti, ancak Diomedes Isarama ve ailesi için savaş halen bitmedi. FARC’tan sonra ülkenin ikinci en büyük silahlı örgütü olan 'Ulusal Kurtuluş Ordusu' Isarama‘nın oğlunu öldürdü. Bunun üzerinde Isarama ailesiyle birlikte tehlikeli bölgeden kaçmak zorunda kaldı.
Diomedes Isarama:* "Çok korkuyoruz çünkü oğlumuz öldürüldü. Ayrıca orada kalanların hepsinin öldürüleceği söyleniyor. Çok kötü şeyler duyuyoruz, korkumuz ondan."*
Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) ile Devlet arasındaki barış görüşmeleri devam ediyor.
Örgüt, Isarama'nın oğlunun cinayetinin gerilla dışında bireysel bir hata olarak kabul etti ve özür diledi. Hükümet yetkilileri ise Quito müzakerelerin ihlal edildiğini ileri sürdü.
Oğlunun ölümünden sonra Isamara ailesi ile birlikte bölgeden göç etmek zorunda kaldı ve hayatlarını zor şartlarda devam ettirmeye çalışıyorlar.
Peregrino Isarama (kardeş): *"Hayatta kalmaya çalışıyoruz, ancak başımızı sokacak bir yerimiz var, bazı günlerde sadece bir öğün yemek yiyebiliyoruz."
*
FARC gerillasının çekildiği bölgelerde şiddet olayları artarak devam ediyor. 2017 yılında yaklaşık 55 bin kişi tehlikeli bölgeleri terk etmek mecburiyetinde kaldı, sadece Choco eyaletinde 10 bin kişi başka şehirlere kaçmak zorunda kaldı. Bunların çoğunun maddi durumu zayıf olan ailelerden oluşuyor.
Yeni gerilla grupları, suç çeteleri ve paramiliter örgütler, FARC'ın bölgeden çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmak için çatışıyor. Aranlarındaki hakimiyet savaşı fakir halkı olumsuz şekilde etkilemiş durumda. Dolayısıyla güvenlikleri için zorunlu olarak başka kentlere kaçtılar.
Bunlarda biri de Natalia, bir suç örgütü tarafından tehdit edilince Medelin kentine kaçmak zorunda kaldı.
Natalia Machado: "Beni açıkca ölümle tehdit etmediler fakat mahallenin gençleri birçok kez kapıma kadar dayanıp, evime zorla girmek istedi. Beni dışarıda yakalayıp, bana zarar verebilirlerdi."
Bu tehditlerin tek bir sebebi vardı. Natalia bir anne olarak, 12 yaşındaki oğlunun çetelere katılmasını engellemişti. Bundan dolayı sözkonusu çetelerin hedefi haline geldi.
Natalia Machado: *"Buralarda hayat gerçekten çok zor. Her zaman tehlikeyle karşı karşıyasınız . Her sokak başında uyuşturucu satan gençler görebilirsiniz. Her an her yerde birileri paranızı gasp etmeye çalışabilir. Eğer benim gibi onlara karşı çıkarsanız, hayatınızı tehlikeye atmış olursunuz. Maalesef bütün bunlar hayatımızın bir gerçeği." *
Natalia oğlunu bu ortamdan kurtarmak için işini ve evini bırakıp başka bir bölgeye göç etti. Fakat maddi durumu kötü olan Natalia'nın buradaki yeni hayatı zorluklarla dolu.
Natalia Machado: "*Maddi durumumuz çok kötü. Burada hayat koşulları çok zor. Günde sadece bir öğün yemek zorunda kalıyoruz. Tok yatıyor muyuz? Hayır ama bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz." *
Kolombiya’da sağlanan barış anlaşması sonrası ülkedeki cinayet oranı azalsa da, yeni örgütler arasındaki silahlı çatışmalar giderek artıyor. Eskisi gibi kitle cinayetleri olmuyor fakat hedefte olan kişiler canice katlediliyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre geçtiğimiz yıl Kolombiya'da en az 80 lider silahlı örgütler tarafından öldürüldü.
Hescto Espeda, Euronews: "FARC'ın çekildiği bölgeler yeni silahlı çetelerin hedefi haline geldi. Bölgede hakimiyet kurabilmek için adeta örgütler arasında savaş çıkmış durumda ve liderlere yönelik düzenlenen suikastler endişe verici."