Seçimlere giden Macaristan'da dünden bugüne Viktor Orban profili

Seçimlere giden Macaristan'da dünden bugüne Viktor Orban profili
By Daniel BozsikSertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İdealist, liberal demokrat bir öğrenciden muhafazakarlık, milliyetçilik ve popülizm ile güçlenen bir siyasetçiye. Avrupa'nın 'otokratı' olarak adlandırılan Orban, Pazar günü gerçekleşecek seçimlerden daha da güçlenerek mi çıkacak?

REKLAM

Pazar günü gerçekleşecek Macaristan genel seçimleri öncesi Başbakan Viktor Orban'ın siyasi kariyeriyerine göz atıyoruz.

1988 yılında Genç Demokratlar Birliği'nin (Fidesz) kurucuları arasında yer alan Orban, çok yöneticili liberteryen çizgideki bu çoğulcu oluşumun başına geçip onu 1993'te merkez-sağda bir siyasi partiye dönüştürmeden önce kamuoyuna ilk büyük hitabını 1989 yılında Budapeşte'nin Kahramanlar Meydanı'nda yapmıştı. Oradaki konuşmasında Sovyet askerlerinin ülkesinden çekilerek serbest seçimler yapılması gerektiğini haykıran özgürlükçü, çoğulcu, idealist bir gençti.

Bugün ülkesinde George Soros'u her taşın altındaki kötülük olarak işaret eden Orban, 1989 yılında Soros Vakfından aldığı bursla Oxford'daki Pembroke Kolejinde siyaset bilimi okudu. 1990 yılında ülkesine döner dönmez milletvekili seçilen Orban, 1993'te oluşturduğu Fidesz partisini 1998'de yüzde 42 oyla birinci yaptı ve Macar Demokratik Forum partisi ile koalisyon yaparak ülke yönetiminin başına geçti.

Sosyalizmin sona ermesinin ardından ülkesinin en genç lideri olarak görev yapan Orban 2002'deki genel seçimleri kaybetti ancak 2010 yılında yeniden yüzde 52,73 oy ve meclis sandalyelerinin üçte ikisini alarak anayasayı değiştirecek güce ulaştı. Orban bu noktadan itibaren ülkede ve Avrupa genelinde çok tartışma yaratan anayasal refromlara imza attı.

lk iş olarak 386 olan parlamenter sayısını 199'a düşüren Orban, anayasaya geleneksel evliliğin korunmasına ilişkin madde eklemekten, basın ve ifade özgürlüğü alanındaki kısıtlayıcı düzenlemelere, yasama ve yürütme erklerine ait yetkilerin merkezde toplanmasından temel hak özgürlükler alanında bir trakım kısıtlamalara çok sayıda anayasal değişiklik gerçekleştirdi.

Avrupa Birliği'nde büyük tepkilere neden olan bu adımlar birlik içerisinde siyasi yaptırım tartışmalarını dahi gündeme getirdi. Bugün siyasi görüş yelpazesinde muhafazakar milliyetçi, popülist ve euroskeptik (Arupa Birliği fikrine şüpheyle bakan kişi) olarak değerlendirilen Orban farklı dönemlerde farklı politikalarıyla bazen Fransa'nın Merine Le Pen'i, bazen İtalya'nın Silvio Berlisconi'si bazen Rusya'nın Vladmir Putin'i ve bazen de Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan'ı ile kıyaslanıyor.

AB içerisinde kendisinden pek çok kez otoriteryen olarak bahsedilen ve eleştiri oklarına hedef olan Orban, ülkesinde ve kıtadaki diğer ulusalcılar arasındaki popülaritesini ağırlıklı olarak göçmen krizi, İslamofobi ve teröre borçlu. Korumacı politikalardan yana olan Orban yönetimindeki Macar ekonomisi ise son yıllarda AB fonları ve merkez bankasının uyguladığı doğru politikalar sayesinde olumlu seyrediyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Slovenya'da seçimin galibi göçmen karşıtı SDS

Macaristan seçimleri: İktidardaki sağcı lider Orban seçimlerden üçüncü kez zaferle çıktı

Macaristan'da 85 yıl sonra mecliste Alman azınlığı temsil edecek olan Imre Ritter kimdir?