Reklam

 copernicus
Sponsorlu içerik/Reklam', Euronews editoryal ekibi değil; reklam veren tarafından kontrol edilen içerikler için kullanılır. Bu içerik ticari birimlerce üretilmiş olup Euronews editoryal kadroları ve gazetecilerin dahli yoktur. Finanse eden ortak; konular, içerikler ve nihai onay için Euronews ticari birimleriyle işbirliği içinde çalışır.
Reklam
Sponsorlu içerik/Reklam', Euronews editoryal ekibi değil; reklam veren tarafından kontrol edilen içerikler için kullanılır. Bu içerik ticari birimlerce üretilmiş olup Euronews editoryal kadroları ve gazetecilerin dahli yoktur. Finanse eden ortak; konular, içerikler ve nihai onay için Euronews ticari birimleriyle işbirliği içinde çalışır.
 copernicus

Hava kalitesini gözlemleme - ciddi bir sağlık sorunu için zor bir eşik

Hava kalitesini gözlemleme - ciddi bir sağlık sorunu için zor bir eşik

Hava kirliliği Avrupa’da bir yıl içerisinde 500 bini aşkın kişinin ölümü ile doğrudan bağlantılı. Hava kirliliği konusunda genellikle Çin ya da Hindistan gibi ülkeler gündeme gelir. Ancak Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) son verileri tehlikenin Avrupa’dan o kadar da uzak olmadığını gösteriyor: Sadece 2014’te 41 Avrupa ülkesinde meydana gelen 534 bin 471 erken ölüm vakasının hava kirliliği ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı.

Ciğerlere kadar ulaşan partiküler maddelerin büyük bir kısmından motorlu taşıtlar sorumlu. Avrupa kıtasındaki emisyona motorlu araçlar dışında nitrojen dioksit ile enerji santralleri, sanayi bölgeleri ve meskenlerden yükselen dumanların da önemli katkısı bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre Dünya Sağlık Örgütünün Avrupa Bölgesi sınırları içerisinde hava kirliliğinin neden olduğu erken ölümler ve hastalıkların maliyeti 1.3 trilyon Euro. Bu rakam tüm Avrupa Birliği ülkelerinin 2013 yılındaki gayri safi yurt içi hasılasının onda birine tekabül ediyor.

REKLAM

Son dönemlerde rakamlarda iyileşme görülse de, Avrupa Birliği’nde kentlerde yaşayan insanların yüzde 85’i, Dünya Sağlık Örgütüne göre zararlı olan partiküler maddelere maruz kalmakta.

“Toplum olarak hava kirliliğinin bu bedelini kabul etmemeliyiz.” diyen Avrupa Çevre Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Hans Bruyninckx, “Birçok Avrupa ülkesinin ve Atmosferi İzleme Servisi’nin insanları soludukları hava konusunda bilgilendirmek için yeni mekanizmalar geliştirdiklerini görmek cesaret verici.” ifadelerini kullandı.

Hava kirliliğini gözlemlemek ve gerekli önlemlerin alınması için elde edilen bilgileri paylaşmak hiç bu kadar önem arzetmemişti. Avrupa Birliği’nin dünyayı gözetleme programı Copernicus, iklim değişikliğiyle bağlantılı acil durumlarda etkili yöntemlerin oluşturulması için hükümetler ve karar vericiler ile işbirliği yapıyor.

Büyük kentlerde hava kirliliğini sınırlamak için Avrupa ülkelerinin atabileceği birçok adım var. “Hava kalitesine dair bilgiler uzun zaman boyunca sadece uzmanların ulaşabileceği bir alan olarak kaldı” diyen Copernicus Atmosfer Gözetleme Servisi Başkanı Vincent-Henri Peuch, “Atmosfer Gözetleme Servisi, Avrupa’daki orta ve uzun menzilli transport kirliliği dahil genel konteksi de gözönünde bulundurarak hükümetlerin ve yöneticilerin gerekli adımları atmasını sağlayacak veri ve analizleri tedarik ediyor.

Screenshot from rigaairtext.lv

REKLAM

Avrupa’da kent yönetimleri havanın kalite standartlarının öneminin farkında ve hava kirliliğine ilişkin mevzuatları kontrol etmek için bazı mekanizmalar kuruldu. Kent nüfusunu yaklaşan olaylar konusunda bilgilendirmek için hava durumuyla ilgili tahminler artık ulaşılabilir durumda. Örneğin, Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’da ve Letonya’nın Riga kentinde hayata geçirilen ve hava kirliliği belirli bir seviyeye çıktığında kayıtlı olan kullanıcıları uyaran AirText adlı bir uygulama mevcut. Bu uygulama, hava kirliliğine maruz kalan kullanıcıların gerekli önlemleri almalarını sağlıyor.

Bu uygulama, Copernicus’un bölgesel bazda hava kirliliğine ilişkin bilgileri ile lokal kirlilik kaynağına dair bilgiler birleştirilerek elde ediliyor. Vincent-Henri Peuch, “Bu bizim neleri başarmak istediğimize bir örnek teşkil ediyor. Bu bağlamda Copernicus Atmosfer Gözetleme Servisi, insanları nasıl bir hava soluduklarını konusunda bilgilendirecek etkili sistemler geliştirmeye yardımcı oluyor.” dedi.

Toplumda bu konuda duyarlılığı daha da artırmak için 2017 yılının Aralık ayında günlük bazda 60 saniyelik hava kalitesi tahmini raporu için euronews ile ortak bir proje hayata geçirildi. Euronews’te 10 ayrı dilde her gün dört kez yayınlanan bu hava kalitesi raporunda Copernicus Atmosfer Gözetleme Servisi’nin (CAMS) büyük Avrupa şehirlerine ilişkin hava kalitesi verileri Avrupa haritası üzerinde gösteriliyor. Söz konusu şehirlerin hava kalite endeksi 1’den 5’e (iyiden kötüye) kadar olan bir not üzerinden ölçülüyor. Şu ana kadar 10 milyonu aşkın kişi tarafından izlenen bu rapor euronews.com sitesinin hava durumu bölümünde 12 ayrı dil seçeneği üzerinde mevcut.

Copernicus Atmosfer Gözetleme Servisi başkanı, insanların halihazırda hava durumu bilgilerine aşina olduğunu ancak hava kalitesi tahminlerinin farklı olduğuna dikkat çekiyor: “Hava durumunu değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yok ama hava kalitesini artırmak için bazı adımlar atabilirsiniz. İnsanlar yollardaki araçların sayısını azaltmak için toplu taşıma kullanabilir; ya da karar vericiler emisyonu azaltmak için bazı kuralları belirli günlerde zorunlu uygulama yoluna gidebilir.”

Her ne kadar hava kirliliği Avrupa’da ciddi bir sorun olarak kalmaya devam etse de, sorunu iyileştirme adına ortaya konulan girişimler ve denetimlerin artırılması cesaret verici. Sektör hızla büyürken kentlerde, Avrupa kıtasında hatta dünyada hava kalitesine ilişkin kamuoyunu bilgilendiren uygulamaların sayısı artıyor.

Belçika’da Vito’nun geliştirdiği hava kalitesi modelleme taslağı kentlerde yaşayan insanlara bu alanda yardımcı olurken Litvanya’da alerjik semptomları saptayan bir uygulama geliştiriliyor. Almanya’da, Copernicus verilerini kullanan Heich Consult şehirlerde hava kalitesi konusunda insanları bilgilendirecek bir mobil uygulama üzerinde çalışıyor. İlk başta Brno’da yaşayan insanlar için tasarlanan bu uygulama geçmiş verileri güncel bilgilerle harmanlayarak, birçok farklı kaynaklardan da beslenerek insanları bilgilendirmeyi amaçlıyor. Yunanistan’da bu yılki yaz aylarında kullanıma girecek olan DiscovAir adlı program, turistlerin tatillerini tadında geçirmek ve daha iyi organize olmalarına yardımcı olmak için hava durumu, UV, polen ve hava kalitesine dair bilgileri sunacak.

Bu tür çalışmalar cesaret verici olsa da hala yapılacak çok iş var. Bölgesel denetim mekanizmalarının çabaları, küresel veriler ve Copernicus gibi içerik elde eden kurumların tecrübelerinin birleştirilmesi halihazırda etkili çözümler sunuyor. Bu tür uygulamalarla karar alıcıları ve kamuoyunu bilgilendirmek gelecekte hava kalitesini artırmak için etkili çözümler bulabileceğimizi gösteriyor.