Gazze halkı 'Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün yaralarını zor şartlarda sarıyor

ile birlikte The European Commission
Gazze halkı 'Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün yaralarını zor şartlarda sarıyor
By Monica Pinna
Haberi paylaşın
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Gazze'de yaşayan halk 30 Mart'ta başlattıkları 'Büyük Dönüş Yürüyüşü' gösterilerinde işgal altındaki topraklarına dönme hakkını talep ediyor. Euronews gösterilerde yaralanan göstericiler, bölgedeki uluslararası kuruluşların temsilcileri ve doktorlarla görüşmek üzere Gazze şeridine gitti

REKLAM

2006 yılından beri İsrail ablukası altında bulunan Gazze'de yaşayan halk 30 Mart'ta başlattıkları 'Büyük Dönüş Yürüyüşü' gösterileriyle işgal altındaki topraklarına dönme hakkını talep ediyor.

İsrail'in 14 Mayıs 1948'de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından binlerce Filistinli aile köylerini terk etmek zorunda bırakıldı. Filistinliler 'felaket' olarak niteledikleri ve adına Nakba dedikleri bu günü her yıl çeşitli vesilelerle anıyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar, Gazze'de sağlık merkezlerinde tedavi gören hastaların sayısındaki artışın mevcut sağlık sistemini zorladığı gerekçesiyle dünya ülkelerine Gazze için kaynak oluşturma ve yaralılara hastanelerde yer açma çağrısında bulundu.

Mart ayından bu yana, İsrailli askerlerin silahlı saldırısı sonucunda 220'den fazla Gazzeli hayatını kaybederken, 24 bin kişi de yaralandı.

Euronews gösterileri yakından takip etmek, yaralı göstericiler ve bölgedeki uluslararası kuruluşların temsilcileri ile doktorlarla görüşmek üzere Gazze şeridine gitti.

"İsrail askerleri göstericileri bacak kısmından vuruyor"

Gazze'nin doğusundaki Malaka mahallesi, gösterilerin yaşandığı en sıcak noktalardan biri. Her Cuma günü, Gazzeliler İsrail'i protesto etmek için sınırdaki tel örgülerin olduğu meydanda toplanıyor. Gösterilere katılanlar arasında genç erkeklerin yanı sıra kadın ve çocuklar da var.

AA

Bazıları olan biteni uzaktan seyrederken, bazıları ise İsrail askerleri tarafından vuruluyor. Güvenlik nedenleriyle 800 metreden daha fazla yaklaşmamıza izin verilmiyor. Yaralılara ilk yardımın yapıldığı çadırlardayız.

Eylemlerin başladığı ilk günlerde, birçok göstericinin başından, boynundan ve göğsünden vurularak hayatını kaybettiğini ifade eden Filistin Kızılay'ı yetkilisi Beşar Murat, "Geçtiğimiz aylardaki saldırıda yaralananların çoğu bacak kısmından vuruldu." diye konuştu.

"Yıllardır kuşatma altında yaşıyoruz, her şeyi göze alarak eylemlere katılıyoruz"

Yaralılardan biri de İsam adındaki 16 yaşındaki genç oğlan. Olaylarda bacağını kaybeden İsam, El Şifa Hastanesine kaldırıldı.

İsam gibi bacağından vurulan diğer bir eylemci de yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Dikenli telleri kesmeye çalışan iki arkadaşımı koruyordum. O anda ne olduğunu anlamadım. Hiç bir şey göremiyordum, bacağımın bir kısmının uçtuğunu hissettim, karnımdan da darbe aldım. Her cuma gösterilere katılıyorum çünkü biz yıllardır kuşatma altında yaşıyoruz. Birbirimizi desteklememiz gerekiyor. Yaralanabileceğimizi bilerek eylemlere katılıyoruz. Fedakarlık yapmak zorundayız."

...

AB ilk yadım noktalarının kurulmasına maddi kaynak sağlıyor

Olay yeri yakınlarında kurulan bu ilk yardım noktaları hastanelerin yükünü hafifletiyor. Yaralıların yüzde 50'si hastaneye gitme ihtiyacı olmadan burada tedavi oluyor. İsrail-Gazze sınırında bunun gibi toplam 10 ilk yardım noktası bulunuyor. Filistin Sağlık Bakanlığı ve Kızılay Derneği tarafından kurulan bu tesisler, AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Dairesi tarafından finanse ediliyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nden Ayadil Saparbekov Gazze'deki sağlık hizmetlerinin durumunu şöyle anlatıyor:

"Gazze'de uygulanan abluka yüzünden sağlık alanında büyük sıkıntılar yaşanıyor. Hayat kurtaran temel tıbbi malzemelere ve ilaçlara ulaşmakta sorun yaşıyoruz. Ayrıca hastanelerde yaralıları tedavi edebilecek yeterince nitelikli sağlık çalışanı yok. Gazze'nin sağlık sistemi bu şartlarda halka kaliteli tedavi imkanı sunamıyor."

Gösterilerin ve şiddet olaylarının başlamasıyla Avrupa Birliği, acil yardım ihtiyacının karşılanması için bölgedeki ortakları aracılığıyla uzman personelin eğitilmesi konusundaki desteğini artırdı. Ancak ciddi şekilde yaralananların ihtiyacı olan uzun süreli tedavi için daha fazla desteğe gerek duyuluyor.

Tedavi için Gazze'den çıkmalarına izin verilmiyor

Tedavisi için Gazze'nin Han Yunus kentindeki rehabilitasyon merkezinde kalan Ali ismindeki bir hasta, protestoların ikinci cumasında ağır şekilde yaralandı. Kemik nakli için Gazze’den ayrılması gerekiyor. Ama ne İsrail ne de Mısır buna izin veriyor.

Göz yaşartıcı gazı kovanının çenesine çarpması sonucu, konuşmakta ve yemekte zorlanan Ali, yaşadıklarını anlattı:

"Bize attıkları biber gazı kovanından darbe aldım. Kovan doğrudan ağzıma girdi ve damağıma vurdu. O anda bir şey hissetmiyordum, başım döndü yere düştüm. Yerdeki kanı görünce ve elimi yanağıma götürdüğümde aldığım darbenin farkına varmıştım. Kemiğimin artık orada olmadığını hissettim. Yaralanmadan önceki hayatıma dönmek istiyorum. En azından biraz ekmek yemek isterdim... Ekmeği özledim."

REKLAM

Han Yunus’daki bu klinikte günlük yaklaşık 200 hasta tedavi ediliyor. Gösterilerin başlamasından bu yana buraya gelenlerin sayısında yüzde 20'lik bir artış izlendi. Dunya Doktorlari derneğinin baktığı bu tesis Avrupa Birliği fonlarıyla finanse ediliyor.

"Özgürlük istiyoruz, herkes gibi normal bir hayat istiyoruz"

2 milyon nüfuslu Gazze'de 1.5 milyon kişi yerel ve uluslararası kurumlar tarafından verilen insani yardımlarla yaşıyor. Ancak yapılan kısıtlı yardımlar Gazze'yi içinde bulunduğu insani krizden kurtaramıyor.

Gazze'de işsizlik oranı yüzde 53 seviyesine gelirken yoksulluğun başlıca nedeninin İsrail ablukasının yol açtığı üretim krizi ve yerel sektördeki durgunluk olduğu belirtiliyor.

Ayrıca Gazze sakinleri elektrik ve suyu sadece kısıtlı saatlerde kullanabiliyor. Gazze şeridinde günlük yaşam büyük bir mücadele gerektiriyor.

Ali ise bu duruma dur demek istediği için protesto eylemlerine katıldığını ifade ediyor:

REKLAM

"Buradaki ekonomik koşullar gerçekten çok zor. Bizim hiçbir şeyimiz yok. İşte bu yüzden sınırda eylemler yapıyoruz. Bundan biz değil onlar sorumlu. Bu eylemlere katılanlar özgürlük istiyor, ablukanın bitmesini istiyor, çalışmak istiyor, herkes gibi normal bir hayat istiyor."

Gazzeliler dünyadan kopuk bir şekilde yaşıyor. Sağlık alanındaki sorunlar, sadece son zamanlarda yaralananları etkilemiyor. Diyabet veya kanser hastaları da bu durumdan muzdarip.

Gazze'deki hasta ve yaralıların tek yapabildikleri şey ise beklemek.

Gazeteci adı • Hüseyin Koyuncu

Haberi paylaşın

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dünyanın en çok sığınmacı ağırlayan ülkesi Türkiye

Musul: Savaşın sakat bıraktığı hayatlar

Güney Sudan'da cinsel saldırı suçlarında endişelendiren artış