Fransız Hopium şirketi, 1000 kilometre menzilli, sıfır emisyonlu hidrojenli aracını tanıttı

Hidrojenli araç "La Machina"
Hidrojenli araç "La Machina" © Hopium
© Hopium
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Fransız startup Hopium, yüzde 100 hidrojenle çalışan, 1000 kilometre otonomisi olan ve 3 dakikada deposu dolan, çevre dostu "La Machina" adlı aracının prototipini tanıttı.

REKLAM

Fransız startup Hopium, yüzde 100 hidrojenle çalışan, 1000 kilometre otonomisi olan ve 3 dakikada deposu dolan, çevre dostu "La Machina" adlı aracının prototipini tanıttı.

Fransız pilote Olivier Lombard'ın kurduğu Hopium şirketi, hidrojenli araçlar alanından geleceğin Tesla'sı olarak görülüyor. Hopium'un test için tanıttığı ilk spor otomobili "La Machina" birçok yatırımcının ilgisini çekti.

500 beygir otomobil, saatte 230 km hıza çıkabiliyor, yaklaşık 1000 kilometrelik menzile sahip ve elektrikli araçların aksine, sadece 3 dakikada depoyu dolduruyorsunuz.

Olivier Lombard tarafından başlatılan bu endüstriyel girişim, bazı özel yatırımcıları cezbetmiş görünüyor. Hopium, kuruluşundan bu yana toplamda 7 milyon euro'dan fazla kaynak para topladı. Bu fon, özellikle şirketin kendi yakıt hücresini tasarlamasını sağladı. Şirket ayrıca bir hidrojen depolama çözümü bulmak için Plastic Omnium ile ortaklık kurdu.

Hedef 2025

La Machina'nın üretimi ve pazarlanması 2025'ten başlayacak. Hopium 1.000 araç için ön sipariş açtı. 2030 yılına kadar marka, yılda 120.000 euro'dan satılan en az 8 bin araç satmayı hedefliyor.

Ancak şu an için en ciddi problem altyapı sorunu. Bugün Avrupa'da ancak yüz hidrojen istasyonu var. Ve Hopium, Tesla'nın elektrikli araçları için yaptığı gibi kendi ağını geliştirme imkanına sahip değil. Bu nedenle, start-up'ın kurucusu, kıtada binlerce istasyonun hızlı bir şekilde kurulmasını desteklemek için Avrupalı kamu yetkililerine güveniyor.

Hidrojenli otomobiller nasıl çalışıyor?

Hidrojenli araçlar için "benzinli ve elektrikli araçların karışımı" benzetmesi yapılabilir. Elbette aralarında büyük farklılıklar var.

Hidrojenli araçlar tamamen doğa dostu. İçerisinde elektrikli araçlar gibi bir batarya bulunuyor. Bu batarya su ve hidrojen moleküllerini çarpıştırarak elektrik elde ediyor. Bu araçların da tıpkı benzinli otomobillerdeki egzoz borusuna benzer bir atık sistemi bulunuyor. Ancak hidrojenle çalışan araçlarda açığa çıkan atık sadece su damlası.

Hidrojenli araçların depoları tıpkı benzinli araçlar gibi dolduruluyor. Depo doldurma işlemi benzinli araçlarda 2-3 dakika sürerken, hidrojenli araçlarda bu işlem hemen hemen aynı sürede tamamlanıyor.

Japon ve Güney Koreli firmaların hidrojenli araçlara yatırım yaptı

Özelikle Toyota, Honda ve Hyundai gibi Uzak Doğu firmaları hidrojenli araçlara büyük yatırımlar yapıyor. Avrupa ve ABD'li şirketlerin de onların gerisinde kaldığı pek söylenemez. Ancak hidrojenli araçların elektrikli ve hibrit araçlar gibi yaygınlaşması için pek çok açıdan geliştirilmesi gerektiğinde uzmanlar hemfikir.

Jeremy Parkes hidrojenli araçlar konusunda umutlu konuşuyor ve ekliyor: "Hidrojenli araç endüstrisinin yeni teknolojiler geliştirmesi ve yatırım yapması gerekiyor. özellikle de maliyetlerin düşürülmesi konusunda. Hidrojenli araçlar 10 sene içerisinde elektrikli araçları tehdit eder hale gelebilir ya da onların yerini alabilir. Ancak endüstrinin buna hazırlanması gerek."

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Afrika'da Covid-19 vakaları son 1 haftada yüzde 30 arttı, aşılamada yüzde 1 bulunamadı

BM Genel Sekreterliği'ne 2. defa seçilen Antonio Guterres kimdir?

Paris Olimpiyatları'nın ateşi Yunanistan'daki antik Olimpia'dan yola çıktı