Moritanya'da kuraklık alarm veriyor

Moritanya'da kuraklık alarm veriyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Focus programı bu hafta Moritanya’nın başkenti Nouakchott’a gidiyor. Kuraklık ve su sıkıntısı çeken bölgede kanalizasyon sistemleri olmadığı için sıtma hastalığı tehlikesi yayılmak üzere. Zengin mahallelerde Senegal’den getirilen su duruma çözüm olurken, düşük gelirli bölgelerde acil tedbir alınması gerekiyor.

Nouakchott, sürülerini su içmeye getiren deve çobanları ile aynı isimle anılır. Bu bölge son günlerde çok ciddi su sıkıntısı çekiyor.

Sidi Al Moktar: ‘‘Burası bilindiği üzere bir havza. Deniz seviyesinin altında olduğu için en ufak bir tsunami bile bu coğrafyada büyük bir sel oluşmasına neden olur. Nouakchott’ta su kanalları yok. Lağım suları taşarsa sağlık hizmeti verilemez. Suyun durgunlaşabilmesi için yer altında bir düzenek yapılması gerekiyor.’‘

Bu kullanılmış durgun suyu birçok farklı bölgede görüyoruz. Çünkü burada kanalizasyon tahliye kanalları yok ve bu sebeple çok büyük bir çevre kirliliği ortaya çıkıyor. Sıtmanın yayılması için çok müsait bir ortam. Ancak buradaki en büyük tehliklerden biri de şehrin bu bölgesini tamamıyla kaplayan kum tepelerinin giderek büyümesi.

Su sıkıntısı olduğu için şehirde ağaçlandırma çalışmaları yapılamıyor. Bu durum da kuraklık ve çölleşmeye sebebiyet veriyor. Ancak refah seviyesi daha yüksek insanların yaşadığı bölgelerde su sorunu bu kadar büyük değil.

Mohamad Memine: ‘‘Gördüğünüz gibi içilebilir su kullanıyoruz ve bu Senegal’deki bir nehir kaynağından geliyor. Zenginlerin bölgesinde işler böyle hallediliyor.’‘

Kışın meydana gelen sel baskınlarını saymazsak, şehrin bu bölgesinde su sıkıntısı bir nebze olsun çözülmüş. Ancak diğer bölgelerde durum çok farklı.

Burası şehrin en fakir mahallesi… Buradaki kaçak yapılaşmalarda hijyenik koşullar ve temiz su sağlanamıyor. Bu sebeple başka bir içme suyu şebekesinden destek veriliyor.

Avrupa Birliği yardımları ile buradan kilometrelerce uzakta bulunan bir su kaynağı açılmış. İnsanlar buradan bidon ve fıçılarla su satın alıyor ve at arabası ya da eşek sırtında yaşadıkları yere götürüyor. Bazı insanlar bu durumdan kazanç sağlamış ve burada bir sektör oluşmuş.

Biz suyun bidonunu 14 kuruşa toptancıya satıyoruz. Onlar ise 57 kuruşa halka satıyor. Biz bir şişe suyu 2.8 kuruşa, onlar ise iki katına satıyor.

Buraya yakın oturanlar suyu doğrudan kaynağından satın alıyorlar.

‘‘20 litrelik kullanma suyunu ortalama 6 kuruşa alıyoruz. Bunu hem içiyor hem de elbiseleri yıkamak için kullanıyoruz.’‘

Her gün buraya yığınla at arabası geliyor.
Yüzlerce insan buradan bir damla su alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Buna mecburlar çünkü su onlar için hayat demek.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Japonya, Ukrayna'nın toparlanması için uzmanlığını nasıl kullanıyor?

Özbekistan'ın pamuk endüstrisi boykotun ardından yeniden yükseliyor

Japonya’nın Tohoku bölgesinde geyikler ve kediler turizmi nasıl canlandırıyor?