REKLAMAK Parti’den bir dönemi milletveki olan ve eski bazı bakanlara siyasi danışmanlık yapan Tuna Bekleviç 2019 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmaya hazırlanıyor. Tuna Bekleviç mevcut gelişmeler ışığında adaylığı ve seçim sürecini değerlendirdi.
euronews: Referandum öncesi Hayır Partisi’ni kurarak getirilen yeni sisteme karşı olduğunuzu ortaya koydunuz. Peki neden seçimlere adaylığınızı koydunuz?
Tuna Bekleviç: “Biz 2017’nin başında bu ‘tek adam rejimine’ karşı mücadelede edeceğimizi ve öncelikle ilk derdimizin referandumda ‘hayır’ faydasında tüm muhalif kesimlerin bir araya gelip bir mücadele vermesini sağlamaktı. Bunu o dönemde ilan etmiştik. İkinci olarak, referandumda arzu etmediğimiz bir sonuçla karşılaşırsak biz yine burdayız, gerekirse aday olarak farklı bir ses farklı bir renk olarak Türkiye siyasetinde farklı bir alan açmaya gayret edeceğimizi beyan etmiştik. İşte bu sözümüze uygun olarak siyaset yapmaya gayret ediyoruz.”
Muhalifler referandum öncesi iyi bir sınav verdi
Tuna Bekleviç: “Gerek anamuhalefet partisi, gerek MHP’den ayrılan muhalifler, Meral Akşener bunlardan birisi, Sinan bey, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve bazı sivil toplum kurulaşları…aslında her biri kendi içieresinde referandum başta olmak üzere güzel bir sınav verdi. Bu devam ediyor. Biz bunların içinde tabi farklı bir alanda yer alıyoruz. Tamamının kendi ideolojik çerçevelerinde belli yerleri, belli seçmen kitleleri, belli bir oyları var.”
“Referandumda ‘evet’ diyen bazı kesimler pişman”
Tuna Bekleviç: “Biz daha çok AKP içerisinde daha önce tek adam rejimine farklı gerekeçeklerle oy vermiş olan yüzde 8 ila 10 arasında bir kesimin derin bir pişmanlık yaşadığını biliyoruz. Öncelikli hedefimiz bu kesim. Bu kesimden alacağımız her bir oyun, önümüzdeki 2019 seçimlerinin ilk turunda tek adam rejimini zayıflatacağına inanıyoruz.”
euronews: Siz partili cumhurbaşkanlığı sistemini tek adam rejimi olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Tuna Bekleviç: “Türkiye tanımlar ve kavramlar konusunda kafası karışık bir hale geldi. Biz bunu ‘tek adam rejimi’ olarak görüyoruz. Zaten kampanya zamanında da Türkiye’nin tek adam rejimine dönüşmemesi için gayret ediyorduk. Bu dönüşüm şu an için tamamlanmış oldu. Şimdi bizim bunu geriye almamız lazım.”
“Muhalefet ile çalışmaya hazırız”
Tuna Bekleviç: “Biz partili bir aday değiliz, çünkü biz zaten partisiz bir cumhurbaşkanlığını savunuyoruz. Dolayısıyla muhalefet partilerinin tamamıyla onlar da tabiki bunu kabul ettikleri sürece beraber çalışmak için elemizden geldiği gayreti gösterceğiz. Yasaya göre siyasi partiler aday gösterecebilecekler fakat tek aday gösterebilecekler. Bağımsız adaylar da 100 bin imzayla aday olacaklar. Dolayısıyla bizim gibi öne çıkmak isteyenler için belli bir şey belirlendikten sonra bence partiler ikinci aşamada adaylarını ortaya koyacaklardı. O zaman görüşmeler daha rahat olabilir. Ama biz uslubumuz ve yapımızla zaten kucaklayıcı bir tavır sergileyeceğiz.”
euronews: Kampanya sürecinde nasıl bir strateji izlemeyi düşünüyorsunuz?
Tuna Bekleviç: “100 bin imza konusu, bizim referandum kararıyla beraber yaptığımız bir hazırlık süreciydi. Biz tüm anadolu şehirlerinde ilçelerde ve köylerde seyahet ederken, ki az değil 69 şehir 159 büyük ilçe, bin küsür köy ziyaret ettik referandum sürecinde. Eğer referandumdan böyle bir sonuç çıkarsa imza toplamamız gerektiğini bildiğimiz için altyapı çalışmalarını hazırlamıştık. Dolayısıyla bizim elimizde şu an için 113 bin kişilik imza veri tabanı bulunuyor. Gerekli yasa çıktıktan, YSK tarafından seçim takvimi belli olduktan sonra biz imzalarımızı YSK’ya götürerek gerekli başvurumuzu yapacağız.”
euronews: Diğer adaylardan farklı olarak neyi vaadediyorsunuz?
Tuna Bekleviç: “Detaylı bir program hazırladık. İnternet sitemizde şu an 20 temel konuda 119 tane öncelik belirlediğimiz konu var. OHAL’in kaldırılmasından, parlamenter sisteme dönüş kadar temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren kısımlar da var. Geleneksel siyasetin hiç durmadan tekrar etmiş olduğu adalet talebi, hukukun üstünlüğü, farklılıklara saygı, medya özgürlüğü gibi zaten evrensel dünya ile Türkiye’yi yakınlaştırmaya gayret eden tüm pozisyonlarımız bulunuyor. Farklı olarak şunu söyleyebilirim; örneğin uzay çifçiliğinden tutun güncel birçok konu da programımız içinde var. Bildiğiniz gibi şu an Çin’de uzayda çiftçilik yapılması söz konusu olacak. Türkiye bu alanlarda çalışmalar yapabilir. Bizim önerdiğimiz bazı modeller var.”
euronews: Parlamentoda mevcut partilerin politikalarını nasıl buluyorsunuz?
Tuna Bekleviç: “2017’nin muhalefet için kazanım yılı olarak görüyorum. Referandum büyük bir zaferdi. Her ne kadar kaybedilmiş algısı oluşturulmaya çalışılsa da ben sahada olan biri olarak en az yüzde 52-53’lük bir ‘hayır’ çıktığından eminim. İstanbul’daki hayır oranının 54 – 55’lere çıktığını düşünüyorum. Muhalefet bu kadar yakın bir işbirliği içinde olmasaydı bu oy oranı yakalanamazdı.”