Tutuklu yargılanan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın duruşması Ankara Sincan Cezaevinde görülüyor
142 yılla yargılanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı dava üçüncü gününde devam etti.
Ankara Sincan Cezaevinde görülen duruşmaya Demirtaş, avukatları, eşi ile çocukları ve bazı HDP milletvekilleri katıldı.
Çarşamba günü 1, 2 ve 31 No'lu fezlekelere ilişkin savunma yaptığını dile getiren Demirtaş, bugün de 3 ve 9 No'lu fezlekelere ilişkin savunma yapacağını söyledi.
Fezlekelerin, hendek, barikat kurulan ve çatışmaların yaşandığı ilçelerdeki olaylara yönelik açıklamalarına ilişkin olduğunu belirten Demirtaş, "O dönemde herhangi bir silahlı çatışmaya girmedim. Benim o dönem yapmış olduğum konuşmalarım demokratik özerkliğe yönelik olmuştur. Savcılık, demokratik özerkliğin sözlü olarak söylenmesini suç görmüşse o konuyu anlatmak istiyorum." diye konuştu.
Demirtaşın savunmasında öne çıkanlar:
İddianamede, 'Hendek ve barikat kuruldu, Demirtaş da bunu demokratik özerklikle savundu.' şeklinde bir algı oluşturulmuş. Hayır, hendek, barikat yokken de biz bu idari sistemi savunuyorduk. Halkların Demokratik Partisi olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde açıkça seçmene vaadimiz demokratik özerkliktir. Merkezi hükümetin yanında güçlü bir yerel yönetimler modeli olacaktır. O dönem hiç kimse bunu bir bölünme projesi diye tartışmadı.
Türkiye'de hendek ve barikatların, çözüm süreci devam ederken
Diyarbakır- Bingöl karayolunda ve Cizre'de ortaya çıktığını belirten Demirtaş, o
dönem partisinin, milletvekilleri İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin
Buldan'ı bölgeye göndererek hendek kazanları diyalogla ikna ettilerini ve sorunun
çözüldüğünü söyledi.
- Parti kurullarında bir karar aldık, bu hendek, barikat olan
ilçelerin tamamında. Eylül ayı ortasından itibaren her gün 2 ya da 3 ilçede
miting yapma kararıydı. Cizre, Nusaybin, Diyadin, Başkale, Yüksekova, Varto ve
Silvan ilçelerinin tamamını gezerek miting yaptık. Gittiğimiz ilçelerde, 'Siz
bize oy verdiniz. Hendek, barikat ve çatışma yoluyla hiçbir gencimiz bu işte
olmayacak. Bir bedel ödenecekse siyaseten biz ödeyeceğiz.' dedik."
- Kusura bakmasınlar, hendek ve barikat var.' diye yıllardır savunduğum
demokratik özerkliği savunmaktan vazgeçemezdim ama o dönem hendek ve barikata da
karşı çıkmaya devam ettik.
Demirtaş'ın davanın ikinci gününde yaptığı savunma
Demirtaş, savunmasında “Ben sadece iddianamede yer alan 500 sayfalık siyasi faaliyeti yapmadım, 5 milyon sayfalık siyasi faaliyet yaptım. Birazdan hepsini anlatacağım, hepsini sahipleniyorum. Ama kumpasları, tuzakları kabuk etmedim, etmeyeceğim.” ifadelerini kullandı.
Demirtaş ayrıca "Biz korsan gösterici değiliz, bizler Meclis’in 3. Büyük siyasi partisiyiz” dedi.
Demirtaş'ın savunmasından bazı notlar:
“Bize yönelik operasyon aslında 6 Ekim’de 6-8 ekim olaylarının yıl dönümünde yapılmak istenmişti, ama ben o tarihte yurt dışında olduğum için operasyon gecikmeli yapıldı.”
“Ben bile bile, cezaevinde giyeceğim ortopedik ayakkabıyı da satın alarak Türkiye’ye döndüm, gözaltına alındım” dedi."
"21 Nisan Anadili günü nedeniyle grup toplantımızda Kürtçe konuşma kararı almamız örgüt talimatı kapsamında değerlendirilmiştir, biz bütün talimatları halkımızdan aldık."
"Hükümet yetkilileri ve istihbaratın başındakiler benimle beraber İmralı'ya gelip 'kendi kitlesini kendileri ikna edeceklerini' söyleyip benden de çözüm süreci için kitlemi ikna etmem için talepte bulunuyor, sonra bu taleplerini örgüt faaliyetleri gibi yansıtılıyor."
"Ortam dinlemelerindeki çarpıtmaya bakınız, ben Öcalan’ın dediklerini iletiyorum, İmralı görüşmelerinde çözüm süreci için Öcalan şöyle diyor deyip devam ettiğim, oysa ortam dinleme tapelerinde sanki ben kendi görüşlerimi yansıtıyormuşum gibi sunuluyor.”
"1 ve 2 no'lu fezlekelerde benim yasa dışı örgüt üyeleriyle görüşme yaptığım iddia edilmiştir. Milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız, belediye başkanlarımız, parti meclisi üyelerimizle yaptığımız görüşmeler yasa dışı örgüt üyesi olarak lanse edilmişlerdir."
"Bu fezlekelerdeki amaç beni cezalandırmak değil, bu fezlekelerdeki amaç bizi ve hükümeti karşı karşıya getirmekti. Başta bizim dik duruşumuz ve hükümetin de o dönemde kararlı duruşu nedeniyle başaramadılar ancak bu fezlekeler davaya dönüştü."
”Akil insanlar Heyet önerisi Öcalan’ın fikriydi, akil insanlar heyetini biz mi kurduk? Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan kurdu ve akil insanlar heyetiyle ilk toplantıyı Dolmabahçe’de bizzat kendisi yaptı, suç mu? Değil, barış için bir çabadır, peki bizim için neden suç?”
"O dönem Parti Meclisi üyemiz olan Dicle Üniversitesi’nde akademisyen olan Ahmet Yıldırım’la yeni anayasa çalışmaları içim görüşmem yasa dışı örgüt çalışması olarak yansıtılmıştır."
"Dinlemeye karar veren hakimler Fetöcü, tape çözümleri yapan polisler Fetöcü, fezlekeleri hazırlayan polisler Fetöcü, soruşturmayı başlatan savcılar Fetöcü, tutuklama kararını veren hakimler Fetöcü, tutuklamayı yapanlar Fetöcü, tutuklu olan ben. Bu komplo değil de nedir?"