Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesini yönettiği iddia edilen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın danışmanı Saud El Kahtani bu kez de aktivist kadınlara işkence yapılmasına nezaret etmekle suçlanıyor
REKLAMSuudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesini yönettiği iddia edilen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın eski danışmanı Saud El Kahtani bu kez de aktivist kadınlara işkence yapılmasına nezaret etmekle suçlanıyor. Reuters’in üç kaynağa dayandırdığı haberine göre Kahtani aktivist kadınlara Cidde’de taciz, elektrik akımı verilmesi ve kırbaç gibi bir çok işkencenin yapılmasını yönetti.
Konuyu bilen kaynakların ifadesine göre Kahtani en az bir kadın akvitiste çok feci işkence yapılmasına bizzat kendisi nezaret etti. Kahtani işkence esnasında bizzat hazır bulundu. Olaylar Mayıs ve Ağustos ayları arasında yaşanırken kadınlar gayriresmi olarak alıkonuldu.
Reuters Kaşıkçı’nın öldürüldüğü Ekim ayından bu yana Kahtani’ye ulaşamadı. Bir Suudi yetkili ise gözaltındaki kadınlara işkence ve kötü muamele iddialarını yalanladı. Yetkili, “Bu kişiler Suudi Arabistan krallığının istikrar ve güvenliğine zarar vermekle suçlandıkları için göz altına alındılar.” dedi.
CIA: Prens Selman Kaşıkçı cinayeti sırasında danışmanına 11 mesaj gönderdi
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü geçen ay en az 3 aktivistin işkence gördüğünü açıklarken bunlarda Kahtani’nin rol alıp almadığı konusunda yorum yapmadı.
Suudi Arabistan Başsavcı Sözcüsü Şelan eş-Şelan Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili 5 şüpheli hakkında idam cezası istendiğini açıkladı. Görevden alınan eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud el-Kahtani için ise yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
Türkiye yakalama kararı çıkarttı
Öte yandan İstanbul Başsavcılığı Kaşıkçı suikasti soruşturması kapsamında Suudi Arabistan Prensi Muhammed Bin Salman'ın danışmanı olan aynı zamanda İstihbarat Başkan Yardımcısı Suudi General Ahmed Asiri ve Saud El Kahtani için Çarşamba günü yakalama kararı çıkarttı. Bu iki kişinin Kaçıkçı cinayetine karışanlar arasında olduğuna yönelik güçlü şüpheler bulunuyor.
Savcılıktan gelen bu hamlenin Suudi yetkililerin bu iki kişi hakkında resmi işlem başlatacağına olan inancın kaybolmasından kaynaklandığı belirtiliyor.