HDP kapatma davası: 'Çözüm süreci kriminalize ediliyor, AKP açısından da tehdit barındırıyor'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede (Arşiv)
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede (Arşiv) © Mustafa Murat Kaynak/Anadolu Ajansı
© Mustafa Murat Kaynak/Anadolu Ajansı
By euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Dede, "Bu sürecin yargılama konusu yapılması Türkiye ve demokrasi açısından olduğu kadar AKP açısından da tehdit barındırıyor."

REKLAM

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, partinin kapatılması istemiyle açılan davada verilen esas hakkındaki görüş ve hukuki süreçle ilgili, birçok eylem ve fiilin, HDP kurulmadan önce olduğunu, çözüm sürecinde gösterilen çabaların da kriminalize edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Dede, "Bu sürecin yargılama konusu yapılması Türkiye ve demokrasi açısından olduğu kadar AKP açısından da tehdit barındırıyor." ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesinin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşünü HDP'ye gönderdiğini söyledi.

Dede, esas hakkındaki görüşün HDP'nin kapatma gerekçelerini taşıyıp taşımadığının anlatılması yerine algı yaratılmaya çalışıldığını iddia etti. Dede açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Savcının, Çözüm Sürecinde gösterilen çabaları kriminalize etme çabası var. Biz o dönemde çıkarılan yasa kapsamında yürütülen faaliyetlerin yargılama konusu yapılmayacağını ön savunmamızda söylemiştik. Bundan da öte uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan barış hakkı faaliyetleri yargılama konusu yapılamaz. Tam tersine barış için mücadele etmenin güvence altına alınmış temel bir hak olduğunu ifade etmiştik. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, neden o dönemin yargılama konusu yapılması gerektiğini söylemiyor. Buradan HDP’ye kapatma kararı çıkmaz. Ancak buradan AKP’ye seslenmek istiyorum hem Kobanî Kumpas Davasında hem de kapatma davasında AKP’nin de altına dinamit döşeniyor. O dönem yürütülen faaliyetlerin hiçbiri sadece HDP tarafından yürütülen faaliyetler değildi. Bizzat Erdoğan’ın koordinasyonunda Kamu Güvenliği Müsteşarlığının, MİT’in asker ve sivil bürokrasinin katılımıyla yürütülen bir süreçti. Bu sürecin yargılama konusu yapılması Türkiye ve demokrasi açısından olduğu kadar AKP açısından da tehdit barındırıyor." 

Anayasa Mahkemesinin siyasi yasak istenen 451 kişiye iddianameyi tebliğ etmeyi ve yazılı savunmalarını almalarını kabul ettiğini anımsatan Dede, "Biz bu kişilerin savunmaları alındıktan sonra mütalaanın verilmesinin doğru olacağını söylemiştik. Eğer bu yapılmış olsaydı savcı mütalaasında birçok hatasını da düzeltecekti. Anayasa Mahkemesi bu talebimizi reddetmiş. Biz bu kararın hukuka uygun olmadığını düşünüyoruz. Eğer savcının kişilerin savunmasını okumasına gerek yoksa savunma yapmasına da gerek yoktur." diye konuştu.

"Siyaset yasağı istenen isimler için belirlenen bir savunma süresi var mı?" sorusu üzerine Dede, "Mahkeme aldığı kararda, tebliğden sonra kişilerin 30 gün içinde savunmalarını sunmasını istiyor ama henüz iddianamenin tebliğ edilmediği kişiler de var. Ancak Anayasa Mahkemesi, kişilerin savunmalarının gerekmediği yönünde bizim de hayret ettiğimiz bir karar verdi." dedi.

Dede, partisinin, Anayasa Mahkemesi Üyesi İrfan Fidan hakkındaki reddihakim talebinin reddedildiğini belirtti.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Figen Yüksekdağ davası: Avukatları 'hak ihlali' kararı sonrası Meclis ve AİHM'e başvuracak

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in yasama dokunulmazlığı kaldırıldı

Yemen’de cezaevine düzenlenen hava saldırısında 100’den fazla kişi öldü