Anlaşmaya varılan yasanın uluslararası tedarikçilere metan gazı sızıntılarını azaltmaları için baskı yapması bekleniyor
REKLAMAvrupa Birliği, 2030 yılından itibaren Avrupa'nın petrol ve doğal gaz ithalatına metan emisyonu sınırı getirecek bir yasa üzerinde anlaşmaya vardı.
Üye devletleri temsil eden AB Konseyi ile Avrupa Parlamentosu arasında gece boyunca süren görüşmelerin ardından varılan anlaşmaya göre, Avrupa'ya fosil yakıt gönderen dış üreticilere 2030 yılına kadar "maksimum metan yoğunluğu değerleri" uygulanması kararlaştırıldı.
Yasa nihai onay için Avrupa Parlamentosu ve AB ülkelerine sunulacak. Bu adım genellikle önceden mutabık kalınmış anlaşmalar üzerinden yürüyen bir formalite olarak ilerliyor.
Metan, sızıntı yapan boru hatlarından ve petrol ve doğal gaz sahalarındaki altyapıdan atmosfere karışıyor. "Metan yoğunluğu", petrol ve doğal gazın pazara sunulana kadarki faaliyetlerden kaynaklanan metan emisyonlarının miktarını oransal olarak ifade ediyor.
"Dünya çapında yansımaları olacak"
Anlaşmaya varılan yasanın uluslararası tedarikçilere metan gibi sera gazı sızıntılarını azaltmaları için baskı yapması bekleniyor.
"AB nihayet en önemli ikinci sera gazını iddialı tedbirlerle ele alıyor." diyen Avrupa Parlamentosu eş-başmüzakerecisi Jutta Paulus, yasanın "dünya çapında yansımaları olacağını" da sözlerine ekledi.
Yeni ithalat kurallarının Amerika Birleşik Devletleri, Cezayir ve Rusya gibi büyük gaz tedarikçilerini etkilemesi bekleniyor.
Geçen yıl Moskova'dan Avrupa'ya sevkiyatın azalmasından bu yana, dünyanın en düşük metan yoğunluğuna sahip tedarikçilerinden Norveç, Avrupa'nın en büyük boru hattı gaz tedarikçisi konumuna geldi.
Anlaşma kapsamında neler var?
Yönetmelik ayrıca petrol, doğal gaz ve kömür sektörlerinin metan emisyonlarını ölçmesi, raporlaması ve doğrulaması için yeni şartlar getiriyor.
Anlaşma, Avrupa'daki petrol ve doğal gaz üreticilerini, faaliyetlerindeki güçlü sera gazı sızıntılarını düzenli olarak kontrol etmek ve düzeltmekle yükümlü kılıyor.
Ayrıca, şirketlerin istenmeyen metanı kasıtlı olarak yaktığı veya atmosfere saldığı alevlendirme ve havalandırma vakalarının çoğunu, altyapının türüne bağlı olarak 2025 veya 2027'den itibaren yasaklıyor.
İklim değişikliğinin karbondioksitten sonraki en büyük ikinci nedeni olarak görülen metan gazı kısa vadede çok daha yüksek bir ısınma etkisine sahip. Dünyanın ciddi iklim değişikliğinden kaçınması için bu on yıl içinde metan emisyonlarının hızla azaltılması hayati önem taşıyor.