Japonya'da, son 20 yılda 30 yaş ve altındaki bağışçıların sayısı yarı yarıya azaldı
REKLAMJaponya'da, son yıllarda genç bağışçıların giderek azalması nedeniyle kan stokları ciddi bir şekilde ‘alarm’ veriyor.
Japon Kızılhaç Derneği'nden bir yetkili, "Tedarik konusunda riskli bir durumla karşı karşıyayız" diyerek, afet ve kaza zamanlarında birçok insanın kan nakline ihtiyaç duyduğu uyarısında bulundu.
30 yaş ve altındaki bağışçıların sayısı yarı yarıya azaldı
Japonya’da yıllık bağışçı sayısı son yıllarda büyük ölçüde değişmedi. Son 20 yılda 30 yaş ve altındaki bağışçıların sayısı yarı yarıya azalırken, 40 yaş ve üzerindeki bağışçıların sayısı yüzde 60 civarında arttı. Japonya’da kan bağışları 16 ila 69 yaş arası kişilerle sınırlı.
Ülkede toplumsal yaşlanma ve düşük doğum oranı nedeniyle, genç bağışçı sayısı artmadığı takdirde ülkenin sürekli kan sıkıntısıyla karşı karşıya kalmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Ayrıca Japon Kızılhaç Derneği'ne göre genç bağışçı sayısındaki azalmanın arkasında lise ve üniversitelerdeki bağışlardaki düşüş önemli rol oynuyor.
1990'ların başında ülke çapındaki okulların yaklaşık yüzde 60'ında kan bağışı programları yapılıyordu. Ancak okullarda bazı politika değişikliği nedeniyle bu rakam o zamandan beri yaklaşık yüzde 20'ye düştü.
Covid-19 salgının olumsuz etkisi
2020'deki Covid-19 salgını aynı zamanda okulların ve şirketlerin kan bağışı programlarını iptal etmesine yol açarken, gençleri ilk kez kan verme konusunda erişilebilir fırsatlardan önemli ölçüde mahrum bıraktı.
Son dönemde ise genç bağışçıları çekmek amacıyla gönüllü öğrenciler, sokaklarda ve sosyal medyada arkadaşlarına kan verme çağrısında bulunmaya başladı.
Bu gönüllü öğrencilerden Kio Matsuo, "Kan bağışının acı verici ve korkutucu olduğu yönünde bir izlenim var, ancak kan vermek, bir kişinin hayatını kurtarabilecek harika bir faaliyet." diyerek duygularını dile getirdi.
Japon Kızılhaç Derneği, gençlerin daha fazla kan vermelerini sağlamak amacıyla ülke genelinde çeşitli kampanyalar düzenliyor.
Matsuo, "Umarım insanlar bu etkinlikler aracılığıyla kan bağışına olan ilgi artar.” ifadesini kullandı.
Japonya’da her yıl yaklaşık 5 milyon kişi kan veriyor
Japon Kızılhaç Derneği tarafından yönetilen sabit veya mobil merkezlerde toplanan kan bağışları, tedavi veya ameliyat gören hastalara nakil için veya bulaşıcı ve diğer hastalıklara yönelik ilaçların içeriğinde kullanılmadan önce kuruluşun ülke çapındaki tesislerinde patojen açısından kontrol ediliyor.
Yapay olarak kan ürütmek veya kanı uzun süre saklamak mümkün değil. Bu da kanın tedariğinin güvence altına alınmasında hayati önem taşıyor.
Sağlıklı kişiler ya tam kan bağışı yapabiliyor ya da kan bileşenlerini bağışlayabiliyor.
Kan bileşenleri arasında trombositler sadece dört günde tükenirken, plazma yalnızca bir yıla kadar dondurularak saklanabiliyor.
Kısa raf ömrü, her gün belirli sayıda kişinin bağışına ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor.
Kan bağışı, insanların rahatlıkla yapabileceği gönüllü bir faaliyet olarak biliniyor ve Japonya’da her yıl yaklaşık 5 milyon kişi kan vermekte. Ancak hastalanan insan sayısının arttığı kış aylarında bağışçı sayısı düşüyor.