Türkiye sahte haber ve dezenformasyonda zirveye oturdu

Türkiye sahte haber ve dezenformasyonda zirveye oturdu
By Sertaç Aktan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Oxford Üniversitesi'nin 37 ülkede yaptığı bir araştırma Türkiye'nin hem en yüksek dezenformasyona hem de siyasi görüşünü açıklamaktan en çok endişe duyan topluma sahip olduğunu ortaya koydu.

REKLAM

Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü'nün dezenformasyon ve yanıltıcı haber konusunda 37 ülkede yaptığı bir araştırmada Türkiye yüzde 49 ile bu alanda en çok dezenformasyona uğrayan ülke olarak açıklandı.

Raporda yapılan araştırmada son bir hafta içerisinde sahte haber ve dezenformasyona maruz kaldığını belirtenlerin oranı veriliyor. Metodolojisinde araştırmaya katılan kişilerin medya okur-yazarlık seviyeleri belirtilmemekle birlikte araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde eşit standartlar oluşturulduğu görülüyor.

Buna göre Türkiye'yi Avrupa ülkeleri arasında yüzde 44 ile Yunanistan, yüzde 42 ile Macaristan, yüzde 38 ile Romanya ve yüzde 36 ile Çekya takip ediyor. 'Fake-news' yani sahte haber ifadesinin en yaygın olarak kullanıldığı Amerika Birleşik Devletlerinde bu oran yüzde 31 düzeyinde görünüyor.

Yanıltıcı veya sahte haberlerin en az görüldüğü ülkeler ise Almanya, Danimarka, Hollanda ve İngiltere olarak tespit edildi.

Siyasi görüş açıklamaktan en çok çekinen insanlar Türkiye'de

Aynı araştırmaya göre Türkiye aynı zamanda yüzde 65 ile internette siyasi görüş açıklamaktan en çok endişe duyan topluma sahip ülke oldu. Sebep ise "yetkililerle sorun yaşama" ihtimali. Türkiye'yi bu alanda yüzde 63 ile Vietnam, yüzde 57 ile Malezya ve yüzde 56 ile de Brezilya takip ediyor. Bu konuda en rahat hissedenler ise Norveç, ABD, İsveç ve Danimarka.

Kişisel veriler ile birlikte silaha dönüşüyor

Sanal haber platformları ve sosyal medya mecraları nedeniyle küresel çapta bir artış yaşayan sahte ve yanıltıcı haberlerin pek çok ülkede ciddi etkileri olmaya başladı. Siyaset, ekonomi ve toplumsal olaylarda adeta tahribat gücü yüksek kitlesel bir silaha dönüşen sahte habercilik ile mücadelede alınan önlemler yetersiz kalıyor.

Özellikle sosyal ağalar yoluyla toplanan kişisel verilerin de kullanımı yoluyla dezenformasyon çok daha keskin ve hedefli şekilde yapılabilimekte. Son olarak ortaya çıkarılan Cambridge Analytica ve facebook veri skandalları ABD Başkanlık seçimlerinden Brexit referandumuna kadar pek çok önemli olayda yanıltıcı ve/veya kışkırtıcı haber ve dezenformasyonun kullanıldığını gösterdi.

Özellikle haber kaynakları ve mecra alternatifleri sınırlı gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu yöntemler kullanılarak hükümetlerin düşürüldüğü veya otoriter yönetimlerin iktidarda kalmak için bu yöntemleri kendi toplumlarına karşı kullandıkları biliniyor.

Bilişimin hızı bilgiye zarar veriyor

Teknolojinin getirdiği olanaklar hayatı kolaylaştırırken ve vatandaş haberciliği ismi verilen yeni bir olguyu yaratırken diğer yandan gazetecilik ve habercilik standartları erezyona uğruyor. Dünya hızlanan iletişim, yapay zeka yazılımları ve küçülen teknolojiler nedeniyle gazetecilerin işlerini kaybettiği ancak standartları olan güvenilir haberlere ve haberciliğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemi aynı anda yaşıyor.

Toplumlar teyit edilmemiş bilgi ve görseli en hızlı şekilde alma ve bunu yayma imkanına kavuştu. Ne var ki, bu bilgi ve görsellerin en doğru ve en araştırılmış hali için güvenilir filtrelerden geçmesini beklemek gerekiyor.

Bu haberlerimizi de okuyabilrisiniz

Türkiye 'yalan haberlere' en az dirençli ülkelerden oldu

AB sahte haberlere savaş açtı

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Eski ABD Başkanı Nixon 'derin sahtelik' teknolojisi ile mektup okudu

Türkiye’de gazete tirajları 5 yılda yüzde 44 düştü

Sahte haber nasıl anlaşılır ?