Eski Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, Münih Güvenlik Konferansı'nda bir araya gelen lidere gönderdiği mesajında, 'Küresel sağlık güvenliği asla sıfır toplamlı bir oyun olmayacaktır. Dayanışma ve güvenlik birbirini tamamlayan iki unsurdur,' diyor.
REKLAM
Küresel liderler ve politika yapıcılar bu hafta Münih Güvenlik Konferansı için Almanya'da bir araya geldiklerinde, bunu saat başı olmasa bile gün geçtikçe değişen jeopolitik bir zeminde yapacaklar.
Bugünlerde enerjimin büyük bir kısmını sağlık alanında harcıyorum ve çok taraflı sistemimiz böylesi bir dönüm noktasıyla karşı karşıyayken, temel bir gerçeği kabul etmemizin zamanının geldiğine inanıyorum. Geçtiğimiz yıllarda elde ettiğimiz kazanımları korumak ve geliştirmek istiyorsak, kanıtlanmış etkili iş birliği modellerini desteklemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Zorlu bir dönemden geçiyoruz. Geçen yıl çatışmaların yoğunlaştığını ve yayıldığını gördük. Bununla birlikte mpox (maymun çiçeği) salgını nedeniyle bir başka küresel sağlık acil durumu yaşadık. Bunun yanı sıra, iklim değişikliği kolera gibi aşıyla önlenebilir bazı bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığında artışla kendini göstermeye devam etti.
Geleneksel yaklaşımların sürdürülebilir olmadığı hiç bu kadar açık olmamıştı - güvenlik, beklenmedik duruma yanıt verme becerimiz kadar önleme ve dayanıklılığa da bağlıdır.
Değişim zamanları gelenekleri yeniden gözden geçirmek, yeni yaklaşımları benimsemek, yeni ortaklıklar kurmak ve kurulan dostlukları güçlendirmek için her zaman bir fırsat teşkil eder.
Ancak özellikle sağlık güvenliği konusunda, kolektif sağlığımız ve refahımızın ancak dayanışma ve ortaklık yoluyla sağlanabileceği argümanını yeniden dile getirmeye hazır olmalıyız. Hastalıkların sınır tanımadığı bir klişedir, ancak yine de doğrudur.
Dayanışma, ortaklık ve iş birliğinden güç doğar
Tarih bize ulusal çıkarlara dayalı dar bir bakış açısının sadece parçalanma, hırçınlık ve güvensizliğe yol açtığını defalarca göstermiştir. Yakın tarihten de biliyoruz ki sağlık, refah ve güvenlik birbiriyle içten bağlantılıdır.
Bulaşıcı hastalıklar her gün kolektif savunmamızı yokluyor. Zaafiyet buldukları yerde bunu istismar edecekler ve karşılığında bunu daha da kötüleştireceklerdir. Anlık yük her zaman en yoksul ve en marjinalleştirilmiş nüfus tarafından en şiddetli şekilde hissedilir, ancak nihayetinde sağlık acil durumlarını önlemede, bunlara hazırlanmada ve müdahale etmede başarısız olmanın maliyeti hepimiz tarafından karşılanır.
Kuş gribinden Marburg virüsüne kadar yeni pandemi tehditleri ufukta belirirken bile, COVID-19 salgınının çoğu zaman olduğu gibi öngörülemeyen sonuçlarıyla yaşamaya devam ediyoruz.
Bugünlerde "güç yoluyla barış" ifadesini çok sık duyuyoruz. Dayanışma, ortaklık ve iş birliğinde gerçek ve kalıcı bir güç olduğunu da unutmamalıyız.
Yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğüm aşı ittifakı Gavi, kurulduğu günden bu yana geçen 25 yılda bir milyardan fazla çocuğun aşılanmasına ve bu süreçte düşük gelirli ülkelerde çocuk ölümlerinin yarıya indirilmesine yardımcı oldu. Gavi, 25 yıllık tarihi boyunca daha da güçlenerek varlığını sürdürmüş ve adapte olmuş bir iş birliği modelidir.
Gavi sadece aşı sağlamakla kalmıyor: Bir kamu-özel sektör ortaklığı olarak, düşük gelirli ülkelerin zaman içinde kendi kendilerine yeterli hale gelmelerine yardımcı oluyor ve zenginleştikçe bağışıklama programlarının maliyetinin büyük bir kısmını ödüyor. Bu, daha güçlü toplumlar, daha güçlü ekonomiler ve daha sağlıklı bir dünya inşa etmeye yardımcı olan erdemli bir döngüdür.
Sağlık, asla sıfır toplamlı olmayacaktır
Gavi'nin kuruluşundan bu yana geçen çeyrek yüzyılda, başlangıçta Gavi desteğine uygun olan ülkelerin çoğu, ekonomileri geliştikçe aşı programlarını tam olarak finanse etmeye başladı. Hatta bazıları, sınırlarının ötesinde gelecek nesillerin sağlığına, refahına ve güvenliğine katkıda bulunarak mevcut yenileme kampanyamıza Gavi bağışçısı oldular.
Önümüzdeki beş yıl boyunca sadece salgın eğilimli hastalıkları kaynağında önlemek için aşı programlarımızı genişletmekle kalmayacak, aynı zamanda Ebola, Kolera ve Sarıhumma gibi öldürücü hastalıklara karşı aşı stoklarına bugüne kadarki en büyük yatırımımızı yapacak olan bir organizasyona katkıda bulunacaklar.
Afrika Aşı Üretim Hızlandırıcısına yapılan yatırımlar sayesinde Gavi, Afrika'daki yeniliklerden faydalanırken aynı zamanda daha güvenli bir dünyaya katkıda bulunacaktır.
Böylece dayanışmaya dayalı sürdürülebilir desteği, güçlendirilmiş ulusal egemenliğe, artan ulusal istikrara ve ekonomik büyümeye dönüştürüyoruz.
Bu şekilde hepimizin pay sahibi olduğu daha sağlıklı ve daha güvenli bir ortak gelecek yaratabiliriz. Dolayısıyla Münih'te bir araya gelen liderlere mesajım açıktır: Küresel sağlık güvenliği asla sıfır toplamlı bir oyun olmayacaktır. Dayanışma ve güvenlik birbirini tamamlayan iki unsurdur.
José Manuel Barroso, Aşı İttifakı Gavi'nin Yönetim Kurulu Başkanıdır. Daha önce Portekiz Başbakanı ve 2004-2014 yılları arasında Avrupa Komisyonu Başkanı olarak görev yapmıştır.