EventsOlaylar
Loader

Find Us

InstagramFlipboardLinkedinTelegram
Apple storeGoogle Play store
REKLAM

ABD ve Suudi Arabistan savunma anlaşmasına ne kadar yakın?

ABD Dışişleri Bakanı Cidde'de
ABD Dışişleri Bakanı Cidde'de © Evelyn Hockstein/AP
© Evelyn Hockstein/AP
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

ABD'li ve Suudi müzakereciler şimdilik, daha sonra İsrail'e sunulacak daha geniş bir paketin parçası olacak ikili bir güvenlik anlaşmasına öncelik verdi.

REKLAM

ABD ve Suudi Arabistan arasında bir savunma anlaşması imzalanması için artık sona gelindi.

Reuters’in, 7 farklı kaynaktan teyit ettiği habere göre Orta Doğu "büyük pazarlığının" bir parçası olarak öngörülen İsrail-Suudi normalleşme anlaşması hala belirsiz olsa da Biden yönetimi ve Suudi Arabistan, ABD’nin güvenlik garantisi ve sivil nükleer yardıma ilişkin bir anlaşmayı artık sonuçlandırmak üzere.

Anlaşma taslağını gören iki kaynağa göre, belgede Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırısı ve Gazze'de savaşın başlamasıyla raydan çıkan istikrarsız bölgeyi yeniden şekillendirmeye yönelik ABD öncülüğündeki çabaları yeniden rayına oturtmayı amaçlayan ilkeler ve öneriler yer alıyor.

Olası anlaşmanın Gazze ihtilafının nasıl gelişeceğine ilişkin belirsizlik olmak üzere pek çok engelle karşı karşıya olan uzun vadeli bir strateji gibi göründüğünü dikkat çeken Reuters, diğer 5 kaynağa göre ABD'li ve Suudi müzakereciler şimdilik, daha sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya sunulacak daha geniş bir paketin parçası olacak ikili bir güvenlik anlaşmasına öncelik verdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller dün yaptığı açıklamada, İsrail’i de kapsayacak daha sonraki geniş paketin ABD-Suudi kısmı konusunda "anlaşmaya çok yaklaştık" dedi ve ayrıntıların "çok kısa sürede" çözülebileceği öngörüsünde bulundu.

ABD’nin Orta Doğu’daki Çin endişesi

Körfez'deki yabancı diplomatlara göre savunma anlaşmasının bir bölümünde, Çin'in silah alımlarını durdurma ve Pekin'in ülkedeki yatırımını kısıtlama karşılığında Suudi Arabistan'ın daha gelişmiş ABD silahlarına erişiminin yanı sıra Riyad’ı savunmak için ABD’nin resmi garantiler vermesi bekleniyor.

Anlaşmayla ilgili müzakereleri izleyen kaynaklara göre, ABD-Suudi güvenlik anlaşmasının yapay zeka da dahil olmak üzere gelişen teknolojilerin Riyad ile paylaşılmasını da içermesi öngörülüyor.

İsmini açıklanması istemeyen bir ABD yetkilisi ise Reuters’e haftalar içinde anlaşmanın tamamlanmasının beklendiğini bildirdi.

Gazze’deki savaş anlaşmayı nasıl etkiler?

Netanyahu'nun ise daha geniş bir anlaşmaya katılmak için karşı karşıya kalacağı koşulların arasında Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi ve Filistin devletine giden bir yol üzerinde anlaşmanın yer alması bekleniyor.

Netanyahu'nun her iki koşula da şu ana kadar kararlılıkla direndiği biliniyor.

Taraflar ne kazanacak?

Bununla birlikte ABD'li yetkililer Netanyahu'nun, Suudi Arabistan'la ilişkileri geliştirmeye yönelik tarihi fırsatı kaçırmayacağını umut ederken, İsrail'in şimdiye kadarki en sağcı hükümetinin çökmesini önlemek de dahil olmak üzere maruz kaldığı iç siyasi baskıların farkında.

Söz konusu anlaşma dünyanın en büyük petrol ihracatçısına ABD askeri koruması sağlarken, İsrail ile normalleşmeyi sağlayan daha geniş bir anlaşma ise uzun süredir düşman olan iki ülkeyi bir araya getirecek ve Çin'in bölgede ilerleme kaydettiği bir dönemde Riyad'ı Washington'a daha fazla bağlayacak.

Anlaşma aynı zamanda İsrail'in baş düşmanı İran'a karşı savunmasını da güçlendirecek ve ABD Başkanı Joe Biden'a 5 Kasım başkanlık seçimleri öncesinde diplomatik bir zafer kazandıracak.

ABD’nin Refah kaygısı

Bu çabaların ötesinde Netanyahu'nun, ABD'nin daha ağır sivil kayıplar anlamına gelebilecek bir operasyondan kaçınma yönündeki çağrılarına rağmen, bir milyondan fazla Filistinlinin barındığı güney Gazze kenti Refah'a askeri saldırı başlatma tehdidi Washington için en fazla baş ağrıtan konuların başında geliyor.

Diğer Arap ülkelerinin de ciddi baskısı altında olan Suudi Arabistan, İsrail'in Hamas'a karşı savaşında kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkese ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik somut adımlara yol açacak acil bir ateşkes çağrısında bulunuyor.

Bu çabaların ötesinde Netanyahu'nun, ABD'nin daha ağır sivil kayıpları anlamına gelebilecek bir operasyondan kaçınma yönündeki çağrılarına rağmen, bir milyondan fazla Filistinlinin barındığı güney Gazze kenti Refah'a askeri bir saldırı başlatma tehdidi sürüyor.

Suudi Arabistan, İsrail'in Hamas'a karşı savaşında kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkese ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik somut adımlara yol açacak acil bir ateşkes çağrısında bulunuyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Miller, müzakerelerle ilgili Suudi Arabistan'ın "Gazze'deki çatışma hala devam ederken" İsrail iye normalleşme anlaşması yapılmayacağını açıkça belirttiğini de sözlerine ekledi.

REKLAM

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önceki gün Orta Doğu ziyaretinde İsrailli yetkililere, "Suudi Arabistan ile normalleşmenin de Gazze'deki ateşkese bağlı olduğunu" söyledi.

Antony Blinken, 7 Ekim'de başlayan Gazze-İsrail savaşından bu yana bölgeye düzenlediği 7'nci diplomasi ziyaretine salı günü Suudi Arabistan ile başlamış ardından Ürdün ve İsrail'e gelmişti.

ABD seçimlerine az bir süre kaldı

Biden yönetimi Suudi Arabistan ile savunma anlaşmasına yönelik planlarını açıklamaya yakın olsa da, ABD başkanlık seçim kampanyasına doğru ilerlerken bunu gerçeğe dönüştürmek için zaman daralıyor.

Biden'ın yardımcılarının başlangıçta 7 Ekim Hamas saldırısından önceki üçlü müzakerelerde öngördüğü konu, Suudilerin İsrail ile normalleşme karşılığında ABD'den savunma alanında güvence almasıydı.

ABD yönetimi, Gazze’deki savaş sürerken şimdi Riyad ile ayrı bir kanalda müzakere ediyor ve Netanyahu'nun katılıp katılmayacağına karar vermesine neden olacak "büyük pazarlık" teklifini de sonuçlandırmaya çalışıyor.

REKLAM

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller, daha geniş paketin bileşenlerinin (ABD-Suudi anlaşması, İsrail ile potansiyel normalleşme ve Filistin devletine giden yol) hepsinin birbirine bağlı olacağını belirterek, "Hiçbiri diğeri olmadan ilerlemez" dedi.

NATO güvencesi gibi olacak mı?

Tam bir NATO anlaşması gibi olması beklenen ve ABD'nin Suudi Arabistan'a savunma garantisi vermeyi önerdiği anlaşmanın Kongre onayı gerektirip gerektirmediği ise belirsizliğini koruyor.

Ancak nükleer işbirliğine ilişkin herhangi bir anlaşmanın Kongre’nin onayını gerektirmesi bekleniyor.

Suudi Arabistan ile olası anlaşma, birçok Kongre üyesinin Riyad'ı Yemen'e müdahale etmekle suçladığı, petrol fiyatlarını ve gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2018'de İstanbul’da öldürülmesindeki rolünü desteklemeye yönelik suçlamaları dile getirdiği Kongre'de muhalefetle karşı karşıya kalmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

Nükleer siyahların yayılmasının önlenmesi tedbirlerinin uzun zamandır savunucusu olan Senatör Edward Markey, çarşamba günü Demokrat Biden'a yazdığı bir mektupta, "korkunç bir insan hakları siciline sahip bir ülke" olan Suudi Arabistan'a, nükleer programını yalnızca barışçıl amaçlarla kullanma konusunda güvenilemeyeceğini belirtti ve Riyad’ın nükleer silah geliştirmeye çalışacağı görüşünü dile getirdi.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Las Vegas’ta öldürdüğü kişinin gözünü ve kulağını yiyen zanlı tutuklandı

Washington’dan Türk şirketlerine, Rusya’ya ambargoyu deldiği gerekçesiyle yaptırım

AB, mülteci akımını düşürmek için Lübnan'a 1 milyar euro yardım yapacak