Covid-19 salgınının yol açtığı karantina ortamı, toplumları hastalıktan korumayı amaçlarken kadınları daha fazla aile içi şiddete maruz bıraktı.
Fransa'nın başkenti Paris'te, ülkedeki kadın cinayetlerine dikkat çekmek isteyen bir grup eylemci, 2020 yılı boyunca öldürülen 111 kadının ismini başkentin duvarlarına astı. Bu isimlerden 98'i aile içi şiddetin kurbanı oldu, 11'i seks işçisi, ikisi ise trans kadındı.
Eylemciler "Ölünce duyulan sesimiz yaşarken duyulmuyor" ve "Affetmek yok, unutmak yok" yazılı pankartlar açtı, sloganlar attı.
Veriler, Fransa'da aile içi şiddetin ikinci karantina döneminde yüzde 60 oranında arttığını gösteriyor.
Birleşmiş Milletler rakamları da, şiddetteki artışın ülke veya kültür tanımadığının göstergesi. Sokağa çıkma kısıtlamaları ile beraber aile içi şiddet hatlarına başvurular Arjantin'de yüzde 25, Kıbrıs'ta yüzde 30, Singapur'da ise yüzde 33 arttı. Peru'da kaybolan kadınlardan Nijerya'da artan tecavüz olaylarına, dünyanın dört yanında kadınlar, karantinada şiddetle daha fazla burun buruna kaldı.
Temmuz ayında açıklanan BM verilerine göre salgının ilk 6 ayında cinsel şiddet vakalarının 31 milyon artacağı, tecavüzlerin 7 milyon istenmeyen gebelikle sonuçlanabileceği tahmin ediliyordu.
