Hisse senetleri Paris'te yaşanan son siyasi dramdan sıyrılırken, tahvil piyasasındaki keskin yükseliş yatırımcıların Avrupa'nın mali istikrarı konusunda daha derin bir sınava hazırlandığını gösteriyor olabilir.
REKLAM
Avrupa piyasaları pazartesi günü, AB'nin en büyük ekonomilerinden biri olan Fransa'nın üç yıl içinde beşinci kez başbakan arayışına gireceği oylama öncesinde karışık sinyaller verdi.
Hisse senetleri şaşırtıcı bir şekilde direnç gösterirken, Fransız tahvilleri, özellikle gelecek yıl için Fransız bütçesine ilişkin bir tartışmanın tetiklediği ve kısa vadeli piyasa güveni ile uzun vadeli mali endişeler arasındaki huzursuz dengeyi vurguladığı için beklenen oylamayla daha fazla sarsıldı.
Fransa'daki daha geniş çaplı siyasi istikrarsızlık, parlamentodaki tıkanıklık ve mali gerilimler nedeniyle son aylarda piyasaların yükselmesine neden oldu.
Fransa'nın geleceği belirsiz mi?
Fransa Başbakanı François Bayrou, hükümetin hayatta kalmasını 2026 bütçesinin geçmesine bağlamak amacıyla parlamentoda güven oylaması çağrısında bulundu ancak Ulusal Birlik ve Sosyalist Parti gibi merkezci hükümet başkanının muhalifleri o zamandan beri ona karşı oy kullanacaklarını açıkladılar.
Pazartesi sabahı, pan-Avrupa STOXX 600 endeksi yüzde 0,33 yükselirken, Fransa'nın gösterge endeksi CAC 40 yaklaşık yüzde 0,4 tırmandı: bu, ani kargaşa korkularını yatıştıran ve muhtemelen haftalardır devam eden ve nihai sonucu büyük ölçüde tahmin edilebilen yaklaşan siyasi dramın zaten fiyatlandırıldığı anlamına gelen mütevazı bir kazanç.
Hargreaves Lansdown'da para ve piyasalar müdürü olan Susannah Streeter, "Fransa, kemer sıkma hamlelerine direnç gösteren, hayal kırıklığına uğramış bir seçmen kitlesiyle boğuşuyor ve bu da ülkenin büyük açığını azaltmayı oldukça zorlaştırıyor," dedi.
Tahvil piyasası daha karanlık bir sinyal gönderdi. Fransa'nın uzun vadeli borçlanma maliyetleri 2009'dan bu yana görülmemiş seviyelere yükselerek, yatırımcıların olası bir siyasi çıkmaz öncesinde ülkenin mali görünümüne ilişkin tedirginliğini yansıttı.
Tahvil getirileri bir hükümete güven oylamasıdır, bu nedenle Fransa'nın uzun vadeli borçlanma maliyetleri yükseldiğinde, yatırımcılar Paris'in şu anda mali durumunu idare edebileceğinden emin değil demektir.
"Mali durum söz konusu olduğunda Fransa Avrupa'nın en 'sorunlu çocuğu' olarak görülüyor. Ancak asi milletvekillerini ehlileştiremedikleri ve harcamaları kısıtlayamadıkları için kovulmaya devam edenler başbakanlar oluyor," diye devam etti Streeter.
Yankıları ise Elysee'nin yaldızlı salonlarının çok ötesine ulaşacak çünkü Euro Bölgesi'nin ikinci büyük ekonomisi, GSYH'nin yüzde 114'üne yaklaşan kamu borcu ve AB normlarının çok üzerinde yüzde 5,8'e yükselen bütçe açığıyla zaten sallantılı bir mali zeminde bulunuyor.
Fransız tahvillerinin getirileri artmaya devam ederse, ultra güvenli Alman tahvilleriyle aradaki fark açılmaya başlar ve bu fark çok büyüdüğünde, daha geniş bir Euro Bölgesi borç güvensizliği riski ortaya çıkar.
Bayrou'nun görevden alınması politika felci ve mali konsolidasyonun gecikmesi korkularını arttırırken, AB'nin transatlantik ticaret gerilimlerini engellemek için parasal istikrara şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemde Euro Bölgesi'nin merkezinde daha geniş bir istikrarsızlığa yol açabilir.