Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde, Avrupa Komisyonu’nu AB içindeki ticaret engellerini kaldırmaya çağırarak, bu engellerin rekabet gücünü boğduğunu belirtti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği’nin (AB) rekabet gücüne ilişkin sert bir uyarıda bulunarak, birlik genelinde inovasyonu, verimliliği ve yatırımı boğan iç engellerin acilen kaldırılması için Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulundu.
Çarşamba günü Financial Times’ın baş ekonomi yorumcusu Martin Wolf ile gerçekleştirdiği röportajda Lagarde, Euro Bölgesi ekonomisinin jeopolitik ve ekonomik şoklara karşı dayanıklılık gösterdiğini vurguladı. Ancak, tam potansiyelinin açığa çıkması için daha derin yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu vurguladı ve para politikasının tek başına bununla başa çıkamayacağını da sözlerine ekledi.
ECB Başkanı, "Potansiyele oldukça yakınız ancak Euro Bölgesi’nde verimliliği artırma konusunda yapılacak çok şey var," dedi.
Lagarde, AB içinde mal ve hizmetlerin dolaşımını kısıtlamaya devam eden ve "kendi kendimize yüklediğimiz gümrükler" olarak tanımladığı uygulamalara dikkat çekti.
ECB'nin hesaplamalarına göre iç ticaret engelleri, üye ülkeler arasındaki hizmet ticaretinde fiilen yüzde 110, mal ticaretinde ise yüzde 60’lık bir tarife etkisine denk geliyor ki Lagarde bu düzeyi "akıl almaz" olarak nitelendirdi.
"Bunu kendi kendimize yapma konusunda özel bir maharetimiz var," dedi.
"Tek pazar olması gereken üye ülkeler arasında mal ve hizmet trafiğini kısıtlıyoruz. Bunu acilen düzeltmemiz gerekiyor."
Lagarde, çoğu zaman AB düzenlemelerinin ötesine geçen ulusal mevzuatların tetiklediği bu parçalanmanın, Avrupa’nın küresel ölçekte rekabet etme kapasitesine zarar verdiği uyarısında bulundu.
Ulusal otoritelerin Brüksel’in öngördüğünün ötesinde ek düzenleme yükleri getirme eğilimine atıfla, "Herkes işi tatlandırıp parlatmak ve azıcık daha fazlasını yapmak istiyor," dedi.
Lagarde: 'Avrupa hala bir varoluş krizinde'
Lagarde, Avrupa’nın "varoluş krizi" içinde olduğunu, ancak aynı zamanda tarihi bir fırsatla karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
"Hala varoluş krizinin ortasında olduğumuza inanıyorum ama euro için ve muhtemelen Avrupa için de bir an olduğunu düşünüyorum," dedi.
"Bu sorunları akıllıca ve hızla ele alırsak... o anı krize verilecek bir cevaba dönüştürebiliriz."
Lagarde, bu dönüşümün merkezine uzun süredir gündemde olan ancak tamamlanmamış bir hedef olan gerçek bir Sermaye Piyasaları Birliği’nin kurulmasını koydu. Bunun, Avrupalı yenilikçilerin büyüme finansmanına kıta içinde erişebilmesi ve ABD girişim sermayesine bel bağlamaması için hayati olduğunu belirtti.
"Her şey parayla başlar. Yetenek var, yenilikçiler var... ama asıl mesele, onların yeterli finansmana erişebilmesidir," dedi.
Avrupa tasarruflarının Atlantik’in ötesine akmaya devam etmesinden yakındı; AB’nin kendi entelektüel ve finansal sermayesini elde tutması ve harekete geçirmesi gerektiğini söyledi.
Lagarde, hem ulusal hükümetlere hem de AB kurumlarına işaret etmekten çekinmedi; işleyen bir tek pazar ve entegre bir finansal sistemin önündeki engelleri kaldırmak için Avrupa Komisyonu’nu kararlı bir şekilde harekete geçmeye çağırdı.
Savunma için ortak tahvil ihracı
Lagarde, özellikle savunma finansmanı için ortak Avrupa tahvil ihracına açık olduğunu ifade ederek, AB’nin COVID-19 krizine verdiği tarihi yanıta gönderme yaptı.
"COVID-19 için bunu yaptık çünkü bu bir hayatta kalma meselesiydi... Savunma da aynı şekilde hayatta kalma ve aciliyet meselesi," diyerek bunu ortak ihraç için "mükemmel bir örnek" olarak niteledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ECB’nin yetkilerini büyüme hedefini de içerecek şekilde genişletme önerisine karşın Lagarde, yapısal sorunların para politikasıyla çözülemeyeceğini yineledi.
“Faizleri sıfıra indirmek ya da parasal genişleme yapmak bahsettiğim engelleri ortadan kaldırır mı? Hayır,” diyerek ECB’nin yasal olarak fiyat istikrarına odaklı olduğunu ancak büyüme ve verimliliği kararlarında dikkate aldığını belirtti.
AB ülkelerinden direnç
Lagarde, Sermaye Piyasaları Birliği ve daha derin mali entegrasyon gibi reformlara karşı siyasi direncin güçlü olduğunu söyledi.
“Avrupa’nın kendi köşesinde mutlu olan ve ‘Bizi rahat bırakın’ diyen birçok yerden direnç gelecek.”
Lagarde’ın uyarıları, Avrupa’nın küresel rekabet baskıları, düşük verimlilik ve yamalı bir düzenleyici yapı ile mücadele ettiği kritik bir döneme denk geliyor.
Brüksel’e mesajı ise oldukça net: şimdi harekete geçme zamanı.