Rahmaninov Yuja'nın tutkusuyla birleşti

Yuja Wang, kısa süre önce bir dahi çocuk olarak kabul edilmişti. Piyano çalmaya 6 yaşında başladıktan sadece bir yıl sonra ilk konserini verdi. 31 yaşındaki Çinli müzisyen, zamanımızın en saygın piyanistleri arasında yer alıyor.
Rotterdam Filarmoni Orkestrası eşliğinde Doelen konser salonunda Rahmaninov'un nadiren icra edilen 4. piyano konçertosu seyircileri gerçekten büyüledi. Rus besteci Sergey Rahmaninov'un bu eserini titiz bir çalışmayla ortaya çıkardığı biliniyor.
Yuja Wang, Piyanist:
"Onun müziğini dinleyin! Bu en duygusal ve tutkulu eserlerden biri. Bu ilhamı nereden aldığını bilmiyorum. Onun müziğini çalmak her daim huşu gibi bir şey ... Bu bir hediye!"
Rotterdam'ın Baş Orkestra Şefi ve New York Metropolitan Opera Müzik Direktörü Yannick Nezet-Seguin konçertonun etkisi hakkında şunları söyledi:
"Var olan bir gücün etkisiyle sarsılıyoruz. Aynı zamanda hayal anları ki her şey ... her şey ateş böcekleri gibi atmosferde ışık saçarak sürüklenirken sonra bir anda söner ve yok olur. Benim için bu sırlarla dolu bir konçerto."
Yuja Wang piyano üzerinde eserin inceliklerini anlatıyor:
"İkinci hareket, tıpkı bir giriş gibi bu şekilde başlar demek istiyorum. (...) New York'da bir Jazz bara gittin sanki ... aslında büyük ihtimalle Los Angeles'dasın! (...) Diğer tüm parçalarından küçük ipuçları ve alıntılar var. (...) Bu ikinci konçerto. Yani aslında bir soğan gibi katman katman. Bestecinin ileri yaşlarında ne tür duygular içinde olduğunu keşfediyorsunuz."
Rahmaninov, hayatının tüm evrelerini eserlerine yansıtmış. Bolşevik Devrimi'nden 2 ay sonra, Rahmaninov'un müziği "burjuva tarzında müzik" olarak nitelenip aşağılanmış ve bu nedenle sanatçı Rusya'yı terk etmiş önce Batı Avrupa'ya ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmiştir.
14 yaşında Pekin'den ABD'ye taşınan Yuja, vatanından ayrılma konusuna aşina bir sanatçı.
"Rahmaninov'un İsviçre'deki evini ziyaret ettim. Çok ilham vericiydi. Piyanosuna dokundum. Tüm fotoğrafları ve eşyaları oradaydı. İlham aldığı yer orasıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında ayrılmak zorunda kaldığı evi. Bütün bu özgün yapıtları Amerika'dayken üretti. Evini terk ederken muhtemelen bir daha asla geri dönmeyeceğini biliyordu. Hayatta neler olacağını asla bilemezsin türünden bir his ..."
Yannick Nezet-Seguin, müziğin Yuja'nın hayatındaki önemine değiniyor:
"Yuja'nın çok gayretli bir sanatçı. Bence bu enerjisi müzikten geliyor. Bir müzisyen olduğunuzda, yemek yerken, su içerken bile her zaman müzik yapmak istersiniz. Bu bir meslek değil, hayatını adadığın bir görev."