Amerika'nın kültürel ortamındaki daha geniş bir siyasi değişimin parçası olarak Disney+, 'Dumbo' ve 'Peter Pan'daki ırksal stereotiplerle ilgili otomatik oynatma uyarılarını değiştiriyor.
Donald Trump'ın başkanlığı dünyanın kültürel manzarasında dalgalanmalar yaratmaya devam ederken, Disney+ da eski filmler için ırksal stereotiplerle ilgili içerik uyarılarını ayarlıyor.
Disney'in Kasım 2019'da uygulamaya koyduğu içerik uyarıları, şirketin 'Dumbo' (1941) ve 'Peter Pan' (1953) gibi bazı klasik filmlerinden önce otomatik olarak oynatılıyor ve güncelliğini yitirmiş ırkçı tasvirlere karşı uyarıyordu.
Açıklama 2020'de şu şekilde güncellenmişti: "Bu program, insanların veya kültürlerin olumsuz tasvirlerini ve/veya kötü muamelelerini içermektedir. Bu stereotipler o zaman da yanlıştı, şimdi de yanlış. Bu içeriği kaldırmak yerine, zararlı etkilerini kabul etmek, bunlardan ders çıkarmak ve birlikte daha kapsayıcı bir gelecek yaratmak için konuşmayı tetiklemek istiyoruz. Disney, dünyanın dört bir yanındaki insan deneyiminin zengin çeşitliliğini yansıtan ilham verici ve istek uyandıran temalara sahip hikayeler yaratmaya kararlıdır."
Ancak Axios'un haberine göre, şirket şimdi daha kısa olan 2019 ifadesine geri döndü: "Bu program orijinal haliyle sunulmaktadır ve klişeler ya da olumsuz tasvirler içerebilir."
Bu hamle, ayrımcı uygulamaları ve politikaları ele almayı amaçlayan Amerika'nın çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarında yapılan daha geniş çaplı değişikliklerin bir parçası. DEI, aralarında teknoloji devi Elon Musk ve hedge-fon yöneticisi Bill Ackman'ın da bulunduğu birçok yüksek profilli sağcı figürü kızdırıyor.
ABD Başkanı Donald Trump göreve geldiği ilk birkaç hafta içinde DEI programlarını ortadan kaldırmayı amaçlayan iki kararname imzaladı. Ayrıca Los Angeles'taki orman yangınları ve Washington'daki uçak kazası gibi son zamanlarda yaşanan trajedilerden de çeşitlilik çabalarını sorumlu tuttu.
Variety tarafından görülen bir şirket içi e-postada, Disney'in insan kaynakları müdürü Sonia Coleman şirket liderlerine yeni bir "Yetenek Stratejisi" faktörü belirlediklerini ve bu faktörün, "eski Çeşitlilik ve Kapsayıcılık faktörlerindeki önemli kavramların evrimini" temsil edeceğini bildirdi.
Coleman mektubu şöyle bitirdi: "Değişmeyecek olan şey, herkesin ait olduğu ve herkesin başarılı olabildiği bir şirket kültürünü teşvik etme konusundaki kararlılığımızdır; bu da işimizi yönlendiren küresel çapta çekici eğlenceyi sunmamızı sağlar."
Siyasi kutuplaşma
Disney, özenli bir kapsayıcılık imajı geliştirmesine rağmen, giderek artan bir şekilde sosyal ve siyasi kutuplaşmalara maruz kalıyor. Buna karşılık şirket, daha geleneksel bir imaja geri dönmeye çalıştığını gösteren kararlar alıyor.
Geçen yıl, Disney'in sahibi olduğu Pixar şirketi, yakında yayınlanacak olan "Win or Lose" adlı TV dizisinden transseksüel bir hikayeyi çıkaracağını duyurdu.
Pixar çalışanları bundan önce Disney şirket yöneticilerinin hikayelerden eşcinsel içeriği çıkarmalarını talep ettiğini öne sürmüştü. Çalışanlar konuyla ilgili şu açıklamada bulunmuştu: "Pixar'ın hem yaratıcı ekiplerinden hem de üst düzey yöneticilerinden gelen itirazlara bakılmaksızın, neredeyse her açık eşcinsel sevgi anı Disney'in emriyle kesiliyor. LGBTQIA+ içeriği yaratmak dünyadaki ayrımcı mevzuatı düzeltmenin yanıtı olsa bile, bunu yaratmamız engelleniyor."
Şirket, 2022 yılında Vali Ron DeSantis'in cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim hakkında sınıf tartışmalarını yasaklayan tartışmalı "Don't Say Gay" yasasına alenen karşı çıktıktan sonra Florida'nın siyasi hedef tahtasına oturmuştu. Eski Disney CEO'su Bob Iger de aynı dönemde şirketin mali sorunlarını düzeltmek umuduyla görevine geri dönmüştü.
2019'da bir yayın hizmeti olarak faaliyete geçen Disney+, kısa süre önce abonelik maliyetlerindeki artışın ardından, 2024'ün son üç ayında 700.000 kullanıcıyı kaybetmişti.