Bob Vylan’ın Glastonbury’deki ‘Özgür Filistin’ performansı tartışma yarattı

REKLAM

Bob Vylan ve Kneecap'in Glastonbury performansları hakkında, polisin cumartesi günü gerçekleşen her iki setin video görüntülerini ve ses kayıtlarını incelemesinin ardından cezai soruşturma başlatıldı.

İngiltere Kültür Bakanı Lisa Nandy "dehşet verici ve kabul edilemez sahneleri" kınadı ve Bob Vylan'ın setinin yayınlanmasının ardından BBC Genel Müdürü Tim Davie'yi aradığını söyledi.

Nandy BBC'de bir "liderlik sorunu" olduğunu iddia etti ve Bob Vylan'ın solistinin "ölüm, IDF'ye ölüm" (İsrail Savunma Kuvvetleri) diye bağırmasının ardından canlı yayını durdurmama kararı nedeniyle kurumu eleştirdi.

Starmer'ın yorumları Başbakan Keir Starmer tarafından yapılan açıklamanın ardından geldi: "Bu tür korkunç nefret söylemlerinin hiçbir mazereti olamaz."

Ayrıca, İsrail'in İngiltere Büyükelçiliği sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Glastonbury Festivali'nde sahnede dile getirilen kışkırtıcı ve nefret dolu söylemden derin rahatsızlık duyduğunu" belirtirken, Antisemitizme Karşı Kampanya (CAA) da gösteriyi yayınlama yönündeki "çirkin kararı" nedeniyle BBC'yi şikayet edeceğini açıkladı.

Bob Vylan'ın Glastonbury'deki performansına gösterilen tepkinin ardından BBC, konserin canlı yayınını durdurması gerektiğini açıkladı. Kurumun bir sözcüsü şunları söyledi: "Ekip canlı bir durumla karşı karşıyaydı ancak geriye dönüp baktığımızda performans sırasında yayını durdurmamız gerekirdi. Bunun gerçekleşmemiş olmasından üzüntü duyuyoruz."

Sözlerine şöyle devam etti: "BBC ifade özgürlüğüne saygı duymakla birlikte şiddete teşvik edilmesine kesinlikle karşıdır." "Bob Vylan tarafından ifade edilen antisemitik duygular kesinlikle kabul edilemez ve yayınlarımızda yeri yoktur. Bu hafta sonu yaşananlar ışığında, canlı etkinliklerle ilgili rehberimizi gözden geçireceğiz. Böylece ekiplerin ne zaman yayında kalmanın kabul edilebilir olduğu konusunda net olduklarından emin olabiliriz."

Avon ve Somerset Polisi yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu olay şu anda bir asayiş olayı olarak kayıtlara geçmiştir ve soruşturmamız henüz erken bir aşamadadır. Soruşturma kanıtlara dayalı olarak yürütülecek ve nefret suçları da dahil olmak üzere tüm uygun mevzuat yakından değerlendirilecektir."

"Toplumda nefrete kesinlikle yer yoktur. Mahalle polisliği ekipleri, bize ihtiyaç duyan herkesin yanlarında olduğumuzu bilmesini sağlamak için yerel topluluklarındaki insanlarla ve kilit paydaşlarla konuşuyor."

Bob Vylan hedef alındı

Kneecap'in konseri öncesinde sergiledikleri kışkırtıcı performansın ardından menajerleri tarafından da işten çıkarılan İngiliz punk-rap ikilisine yönelik tepkiler yoğunlaştı.

United Talent Agency (UTA) ilişkilerin kesildiği iddiasını kabul etmedi, ancak Bob Vylan'ın sanatçı sitelerindeki sayfaları kaldırıldı.

Ayrıca Glastonbury'deki performanslarından iki gün sonra ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Landau sosyal medya hesabından, Dışişleri Bakanlığı'nın "Glastonbury'de kalabalığa ölüm sloganları attırmak da dahil olmak üzere nefret dolu tiradları nedeniyle Bob Vylan grubu üyelerinin ABD vizelerini iptal ettiğini" paylaştı. "Şiddet ve nefreti yücelten yabancılar ülkemizde hoş karşılanmamaktadır."

Grup ekim ayında Grandson'ın açılışını yapacağı bir ABD turnesi duyurmuştu.

Grandson, "Sanat sansürü bir kontrol taktiğidir. Öfke duyduğumuz koşullardan sorumlu olanları değil, sanatçıları ve aktivistleri suçluyorlar. Kurumsal açgözlülük ve iklim değişikliğinin ölüm sarmalından Filistinlilerin yaşamlarının soykırıma uğramasına kadar, müzik ve sanatçılar sorun değil, biz hasta bir dünyanın semptomlarıyız," dedi.

"Yahudi bir sanatçı olarak, ayrım gözetmeyen şiddetiyle bilinen bir askeri güce yönelik eleştirilerin antisemitizmle bir tutulmasından derin rahatsızlık duyuyorum. İsrail hükümeti son iki yılda antisemitizmi tırmandırmak için Filistinlilerin özgürlüğünü ve dayanışmasını savunan sanatçıların açıklamalarından daha fazlasını yaptı. Bob Vylan albümümde yer alan tek sanatçı ve bu özelliği devam edecek. Amerika Birleşik Devletleri'ne gelme fırsatı bulurlarsa, planlandığı gibi 'Inertia' turnesinde bize katılacaklar."

Glastonbury setinin ardından Instagram'da bir açıklama paylaşan Bobby Vylan şunları söyledi: "Çocuklarımıza istedikleri ve ihtiyaç duydukları değişim için seslerini yükseltmeyi öğretmek, bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin tek yoludur."

"Yaşlandıkça ve ateşimiz yetişkin yaşamının ve tüm sorumluluklarının boğuculuğu altında muhtemelen sönmeye başladıkça, gelecek nesilleri bize devredilen meşaleyi almaları için teşvik etmemiz ve onlara ilham vermemiz son derece önemlidir."

Bob Vylan ve Kneecap'e sanatçı desteği

Bob Vylan ve Kneecap'in cezai soruşturma altında olduğu haberinin ardından birçok sanatçı bu gruplara destek verdi.

İngiliz punk-rock grubu Lambrini Girls şunları yazdı: "Sindirilebilir ve paylaşılabilir olduğu sürece grupların politik olması iyidir. Gerçekten GEREKLİ ve haklı olduğunda ve gerçek statükoya karşı çıktığında - o zaman kitle iletişim araçlarının ve hükümetin sanatçıları kötü göstereceği tarihsel olarak defalarca kanıtlanmıştır - Public Enemy, Nina Simone, Rage Against The Machine'e bakın."

"Sanat, konuşmaların ya da makalelerin bazen yapamayacağı şekilde duygusal yankı yaratır," diye devam ettiler. "Bu yüzden baskıcı rejimler ilk olarak sanatçıları, müzisyenleri ve yazarları hedef alır. Sanat, aktivizm için sahip olduğumuz en güçlü araçlardan biridir, ikisi el ele gider. Bunun protestodan başka bir şey olduğunu düşünerek aldanmayın. Özgür Filistin!"

Başka bir yerde, müzik grubu Amyl & The Sniffers hem Kneecap'i hem de Bob Vylan'ı savundu: "Öfkenizin nereye yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Gazze'deki soykırımı duymak sizi rahatsız mı ediyor? Biraz durun ve müzisyenlerin neden dünyanın dört bir yanındaki adaletsizliklere karşı siyasi ve sosyal duruş sergilediklerini düşünün. Milyonlarca kişinin sahip olmadığı bir platforma sahibiz, neden herkesin sessiz kalmasını bekleyelim? Politikacılarınıza ve hükümetinize ve buna nasıl tepki verdiklerine bakın. Bu konuşma bir kez daha masum Filistinlilerin hayatları ve aile bağlarının yok edilmesiyle ilgili gerçek meseleden uzaklaşıyor. Bu hikayedeki gerçek kötülerin kim olduğunu bir düşünün."

Gazze'deki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e saldırılar düzenleyerek bin 200 kişiyi öldürmesi ve 250 kadar kişiyi rehin almasının ardından yeniden alevlendi. İsrail o tarihten bu yana işgal altındaki Gazze'ye yönelik geniş çaplı bir askeri harekat yürütüyor.

Birleşmiş Milletler raporu, İsrail’in askeri operasyonlarının soykırım ile uyumlu olduğunu belirledi. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail'in saldırılarında en az 56 bin Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ise Filistin'deki eylemlerinin soykırımla eş değer tutulabileceğini sürekli olarak reddetti ve herhangi bir savaş suçuna karışmadığını savundu.