'Dönüşen Yeryüzü' sergisi, Burtynsky’nin Türkiye’de ve dünyada çektiği fotoğraflarla doğanın dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Borusan Contemporary, 2025–2026 kültür sanat sezonunu, çağdaş fotoğrafın öncü isimlerinden Edward Burtynsky’nin Türkiye’deki ilk büyük kişisel sergisi ile açıyor.
Uzun soluklu bir işbirliğinin ürünü olan Edward Burtynsky: Dönüşen Yeryüzü sergisi, Kanadalı sanatçının Türkiye’nin farklı bölgelerinde çektiği, ilk kez izleyiciyle buluşan güncel projesinin yanı sıra, son 30 yıllık birikiminden seçilmiş, ses getirmiş fotoğraflarına yer veriyor. Marcus Schubert’in küratörlüğünü üstlendiği sergi “Erozyon”, “Su ve Tuz”, “Afrika Çalışmaları”, “Doğa”, “Taş Ocakları”, “Berezniki Madeni” ve “Petrol” gibi tematik başlıklar altında sunulan çok özel karelerle, izleyiciyi gezegenimizde görsel ve düşünsel bir yolculuğa çıkartıyor.
Yıllar süren işbirliği ve ilk kez sergilenecek kareler
Dönüşen Yeryüzü, Edward Burtynsky’nin Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun özel davetiyle gerçekleştirdiği, Türkiye’nin farklı bölgelerinde “Erozyon” konusuna odaklanan projesiyle açılıyor. 2019 yılında başlayan işbirliği kapsamında, sanatçı Türkiye’de toprak erozyonu üzerine yeni fotoğraf serisinin üretimi için, 2022 ilkbaharında İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerini kapsayan iki haftalık bir keşfe çıktı. Bu keşif sırasında, kara ve hava yoluyla 3.000 kilometreden fazla mesafe kat edildi. Sanatçı ve ekibi, 125 ila 500 metre arası yüksekliklerde drone ve helikopter kullanarak, sürekli hareket halindeki bu coğrafyanın detaylı hava fotoğraflarını çekti.
“Erozyon” serisi, titizlikle kurgulanmış toplam 36 fotoğraftan oluşuyor; bu fotoğraflar arasında, birleştirilerek geniş açılı ve yüksek çözünürlüklü panoramalar oluşturan çoklu çekimler de yer alıyor. Burtynsky, bu fotoğraflarla izleyiciyi Türkiye coğrafyasının farklı noktalarına götürüyor.
Kayseri Yeşilhisar’da erozyon kontrolü amacıyla oluşturulmuş terasları bir tuval inceliğinde sunarken, Tuz Gölü’nün sıra dışı doğasını kendine özgü bakış açısıyla yorumluyor. Burdur’daki doğa harikası Yarışlı Gölü’nden Kırşehir’in renkli tarlalarına, Karaman’daki Göksu Nehri Vadisi’nden Ankara, Nallıhan’ın çorak topraklarına uzanan eserler, Anadolu’nun hem doğal güzelliklerini hem de çevresel dönüşümünü gözler önüne seriyor.
'Geleceğimizi şekillendirmek hala elimizde'
40 yılı aşkın kariyerinde uygarlığın doğa üzerindeki etkilerini mercek altına alan Edward Burtynsky dünyanın birçok yerinde yankı uyandırmış sergilere imza attı. Ödüllü sanatçı Türkiye’deki bu ilk kapsamlı kişisel sergisine dair şunları söylüyor:
“İnsanlığın yeryüzünü nasıl biçimlendirdiği meselesi, bende on yıllardır derin bir ilgi uyandırıyor. 'Dönüşen Yeryüzü' ile Türkiye’de ilk kez, bu yolculuğumun geniş bir kesitini sunarken büyük onur duyuyorum. Sergi, bu topraklardaki erozyonu ele alan yeni çalışmalarımdan, dünyanın farklı köşelerinde son 30 yıl içinde çektiğim karelere uzanan geniş bir seçkiden oluşuyor. Bu fotoğrafların izleyiciyi, dönüştürmekte olduğumuz gezegenimize karşı ortak sorumluluğumuz ve hâlâ şekillendirme gücünü elimizde bulundurduğumuz geleceğimiz üzerine düşünmeye teşvik etmesini umuyorum.”
Borusan Contemporary Direktörü Dr. Kumru Eren 'Dönüşen Yeryüzü' sergisiyle ilgili görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu, 2014 yılından bu yana Türkiye’nin doğası, tarihi ve kültürel mirasına odaklanan fotoğraf komisyonlarıyla büyümeye devam ediyor. Sanatçılarla geliştirdiğimiz uzun soluklu iş birliklerinin bir örneği olan 'Dönüşen Yeryüzü' sergisinin kalbinde, koleksiyonumuz siparişiyle Edward Burtynsky Stüdyosu’nun 2019-2022 yılları arasında Anadolu platosunda gerçekleştirdiği 'Erozyon' projesi yer alıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarından Perili Köşk’e uzanan yedi tematik seçkiyle Dönüşen Yeryüzü’nün, ziyaretçilerimizin dünyaya farklı bir gözle bakmasına ilham vermesini ümit ediyoruz. 4,5 milyar yıldır oluşum halindeki dünyamızın, sürekli devinim içerisinde bir sistem olduğu ve insanın bu sistem içerisindeki yerini, Burtynsky’nin perspektifinden görmek için sanatseverleri bu görkemli sergiye bekliyoruz.”
'Sanat eseri oldukları kadar uyarı niteliğinde hikâyeler'
Serginin küratörlüğünü üstlenen Marcus Schubert, serginin önemini şu sözlerle vurguluyor:
"Burtynsky’nin fotoğrafları görsel bir paradoks yaratıyor. Güzellikleriyle büyülerken aynı anda çağımızın sert gerçeklerini de gözler önüne seriyor. 'Dönüşen Yeryüzü' sergisinde bu gerçekler Türkiye’nin farklı manzaralarında görünür hale geliyor; ancak eserlerin bütünü, bu hikâyelerin tüm dünyaya yayılan yankılarını da hissettiriyor.
Burtynsky’nin çalışmalarında belgesel olanla şiirsellik sürekli bir denge içinde. Fotoğraflar yalnızca sanat eseri olma özelliği taşımıyor, aynı zamanda izleyiciyi ilerlemenin ve unutmanın bedeliyle yüzleştiren güçlü bir uyarıyı dile getiriyor. Burtynsky, unutmayı imkânsız hâle getiriyor.”
Türkiye’den dünyaya 'Dönüşen Yeryüzü'
'Dönüşen Yeryüzü' sergisi Türkiye coğrafyasından başlayarak Burtnysky’nin dünyanın farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği çekimlerden özel bir seçkiyle gezegenimizin tamamına ayna tutuyor. Türkiye’deki yeni çalışmalarından oluşan“Erozyon” bölümünün yanı sıra çağımızı şekillendirmeye devam eden iki temel gücün iç içe geçmiş coğrafyalarının izini süren Su ve Tuz”; Sahra Altı Afrika ülkelerine odaklanan kapsamlı bir görsel araştırma sunan “Afrika Çalışmaları”; sanatçının kırk yılı aşkın bir deneyimin ardından yeniden ilk ilham kaynağına döndüğü “Doğa”; insan eliyle tamamen bilinçli olarak gerçekleşen bir erozyon sürecini bu negatif mimariler üzerinden işlediği “Taş Ocakları”; gençlik yıllarında çalıştığı madende başlayan ilgisinin temel bir konu olarak karşımıza çıktığı “Berezniki Madeni” ve Sanayi Devrimi’nin sayısız harikasını mümkün kılarken çağımızın en büyük açmazlarından birine yol açan petrolle çetrefilli ilişkimizi incelediği “Petrol” gibi bölümler izleyicilerle buluşuyor. Türkiye’nin yamaçlarından dünyanın dört bir yanına uzanan kareler, yeryüzünün tamamında bıraktığımız telafisi güç izlere dair estetik ve etik bir gözlem olanağı tanıyor.
Çağımızın en önemli görsel anlatıcılarından biri olarak kabul edilen Edward Burtynsky’nin fotoğraflarında, insan eliyle dönüşen doğanın acımasız gerçekliği ile bu manzaraların ürkütücü güzelliği çarpışıyor; bu güçlü ve cesur görsel ikileme tanıklık eden izleyici yoğun bir deneyimin parçası oluyor.
Edward Burtynsky’nin ustalıkla yarattığı bu imajlar, yeryüzündeki insan izlerinin uzun vadeli sonuçlarını düşünmemizi sağlarken, neleri kaybetmekte olduğumuzu ve gelecek nesiller için inşa ettiğimiz dünyanın sürdürülebilirliğini nasıl koruyabileceğimizi ciddiyetle sorgulamamızı talep ediyor. 'Dönüşen Yeryüzü,' ziyaretçileri sadece görsel bir şölenle değil, aynı zamanda derinlemesine bir düşünsel yolculukla da baş başa bırakıyor.