Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Streaming, dizi maratonu ve ikinci ekranlar: Dünya Televizyon Günü'nde televizyonun dönüşümü

Dünya genelinde insanların yaklaşık yarısı için "TV" denince akla oturma odasındaki karıncalı büyük kutu değil, Netflix, HBO ve YouTube gibi platformlar geliyor.
Dünya genelinde insanların yaklaşık %50’si için “TV” kavramı, oturma odasındaki karıncalı büyük kutu yerine Netflix, HBO ve YouTube gibi sitelerle eşanlamlı. ©  Francisco Andreotti
© Francisco Andreotti
By Leticia Batista Cabanas
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Dünya genelinde insanların yaklaşık %50’si için TV kavramı artık salondaki karıncalı büyük kutu değil, yayın platformlarıyla özdeşleşmiş durumda.

Bugün Dünya Televizyon Günü; ama 'oturup televizyon izlemek' fikri her geçen yıl daha da soyutlaşıyor. Günümüzde, giderek daha az aile tek bir ekranın etrafında toplanıp kanallar arasında zap yapıyor; çünkü daha çok insan içeriklerini talep üzerine ve bilgisayar ekranlarında izlemeyi tercih ediyor. Televizyonun televizyonsuz çağına girdik.

Son 10 yılda, televizyon izlemeyi kendine has bir deneyim kılan küçük 'rahatsızlıklar' ortadan kalktı. Programınızın yayına girmesini bekleme zahmetine akış platformları son verdi.

Yeni şeyler keşfetmek için kanallar arasında gezinmeye bile gerek yok; çünkü pek çok kişi, izleme geçmişi ve tercihlere (ve tarayıcınızın gizlice topladığı diğer bilgilere) göre kişiselleştirilmiş öneriler sunan algoritma güdümlü platformları tercih ediyor.

Dünya genelinde insanların yaklaşık yüzde 50'si için 'TV' kavramı, salondaki kocaman kutu yerine Netflix, HBO ve YouTube gibi sitelerle eş anlamlı hale geldi. Bu, rastgele izlemeyi son derece kişiselleştirilmiş bir deneyime dönüştürdü: Netflix'te izlenen başlıkların yüzde 80'i, kullanıcı aramalarından ziyade algoritmik önerilerle seçiliyor.

Televizyon artık ortak, takvime bağlı bir yayıncılık değil. Her izleyiciye özel biçimde derlenen, sürekli uyarlanan bir dizi ve klip menüsü. Üstelik değişen sadece bu değil.

Akış artık varsayılan

Eskiden tamamlayıcı bir hizmet olan şey (Netflix DVD'leri postalardı ve YouTube amatör kliplere ev sahipliği yapardı) bugün diziler, filmler, belgeseller, canlı spor ve daha fazlası için baskın ekosisteme dönüştü.

2015'te geleneksel TV (kablo, uydu, karasal) hâlâ izlenme payının çoğunluğunu elinde tutarken, 2025'e gelindiğinde pek çok Batı pazarında toplam TV izleme süresinin yüzde 60'ından fazlası akışa ayrılıyor. Köklü ağlar, Netflix ve benzerleriyle ilgi için rekabet etmek üzere kendi uygulamalarını (ör. Peacock, Max, Paramount+) hayata geçirdi.

Akış aynı zamanda yeni bir davranış değişimi getirdi: 'binge-watching'. 2015'te çoğu dizi hâlâ haftadan haftaya yayınlanıyordu; izleyiciler hikâyeleri yavaş yavaş takip ediyordu, bu da ofis sohbetlerine, yani bölümler ve finaller etrafında ortak kültürel anlar yaratmaya olanak tanıyordu.

Ancak 2025'te o ritim bozuldu. Akış platformları, tüm sezonları bir kerede yayınlayarak izleyicileri anındalık beklentisine alıştırdı; bir sezonu bir hafta sonunda ya da tek oturuşta bitirmek artık olağan.

Anketler, izleyicilerin yüzde 70'inden fazlasının kendini düzenli peş peşe izleyen biri olarak tanımladığını, art arda 3 veya daha fazla bölüm tükettiğini gösteriyor. Bu da iş modelini etkiledi: yazarlar artık bölümleri, izleyicilerin arada bir hafta beklemeyeceği varsayımıyla kurguluyor; platformlar ise otomatik oynatma gibi özelliklerle insanları ekranda tutuyor.

Televizyonsuz televizyon

2025'e gelindiğinde 'televizyon izlemek', yolculuk sırasında telefonunuza uzanmak ya da yatakta tabletinizden izlemek anlamına gelebiliyor. Artık fiziksel bir cihaz değil, bir içerik türü olarak anlaşılıyor.

2015'ten bu yana milyonlarca hane, fiyat, esneklik eksikliği ve başka yerlerde daha iyi seçenekler olduğu gerekçesiyle kablo veya uydu aboneliklerini iptal etti. 2025 itibarıyla pek çok ülkede hanelerin yüzde 50'sinden azı hâlâ ücretli TV'ye abone; genç izleyiciler ise çoğu zaman onu tamamen es geçiyor.

Bu arada akıllı cihazların yükselişi, telefonların, tabletlerin, dizüstü bilgisayarların ve akıllı TV'lerin artık programları tüketmek için birbirinin yerine geçen ekranlar olduğu anlamına geliyor: anketlere göre mobil video izleme, dünya genelindeki toplam video oynatmalarının yüzde 70'inden fazlasını oluşturuyor.

İkinci ekranların yükselişi

Belki de en sinsi değişim, televizyon izlemenin artık tek odaklı bir faaliyet olmaması; zira çoğu izleyici, özellikle 40 yaş altındakiler, 'ikinci ekran' denen şeye yöneliyor: TV açıkken telefon veya tablet kullanmak. İzleyicilerin yaklaşık yüzde 85-90'ı, TV izlerken başka bir cihaz kullandığını bildiriyor.

Yapımcılar bunun farkında ve tıpkı peş peşe izleme alışkanlığında olduğu gibi, bu durum prodüksiyonu ve içerik tasarımını etkiledi; daha fazla görsel olarak 'durmaya değer' sahne, altyazılar ve diyalogların genel olarak basitleştirilmesi sayesinde, daha az dikkatle izlerken bile akışı anlamak kolaylaşıyor.

Uluslararası yapımlar zirvede

Değişimlerin hepsi (bilişsel açıdan) olumsuz değil. 2015'te TV izleme hâlâ büyük ölçüde ulusaldı. Bazı uluslararası yapımlar kendini gösterse de çoğu izleyici kendi ülkesinde üretilen içeriklere bağlı kalıyordu. Altyazı ve dublaj engeldi; küresel hitler istisna, kural değildi.

Ancak 2025'e gelindiğinde bu durum tersine döndü. Dünya çapında erişimi olan akış platformları sayesinde küresel içerik artık norm. Squid Game veya Money Heist'in başarısı bunun örneği; akış sayesinde mümkün oldu.

Önemlisi, izleyiciler daha açık fikirli hale geldi. Anketlerde, dünya genelindeki izleyicilerin yüzde 40'ına varan bir kesim uluslararası içerik izlemeyi tercih ettiğini veya bundan keyif aldığını söylüyor; Latin Amerika ve Güneydoğu Asya gibi bazı bölgelerde oranlar daha da yüksek. Bu da platformların artık yalnızca yerel kitlelere hizmet etmek için değil, bu hikâyeleri küresel ölçekte ihraç etmek için bölgesel orijinal yapımlara ağır yatırımlar yaptığı anlamına geliyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kessler İkizleri, tıbbi yardımla aynı anda hayatlarına son verdi

İngiltere'de bir ilkokul 'KPop Demon Hunters' şarkılarını yasaklıyor

GPHG 2025: Breguet saatçiliğin Oscar'larında büyük ödülü kazandı