USB Rai, İsrail’in katılımını protesto edip İtalya’nın Eurovision 2026’dan çekilmesi için dilekçe başlattı; hedef 3 bini aşmak.
Eurovision Şarkı Yarışması 2026’dan İtalya’nın çekilmesi ve “mesafe koyan diğer ülkelere katılması” çağrısıyla bir dilekçe başlatıldı.
Bu girişim, iki yıl önce kurulan ve şu anda devlet kanalı RAI’de yaklaşık 50 üyeye sahip olan USB – RAI sendika biriminden geldi.
USB’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “İspanya, İrlanda, Slovenya ve Hollanda cesur bir karar aldı: 2026 Mayıs’ında Viyana’da düzenlenecek olan 70. Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmayacaklar. Bu ülkeler ayrıca finali ulusal televizyon kanallarında yayınlamamayı da tercih etti. Bu karar, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) İsrail’in katılımını onaylamasının ardından alındı.”
Açıklama, şu ifadelerle devam etti: “İtalya’yı Eurovision’dan çekmek ve etkinliği yayınlamama kararı almak, RAI açısından yalnızca etik ve empatik olarak savunulabilir bir duruş değil, aynı zamanda uluslararası arenada ahlaki liderlik açısından örnek teşkil edecek bir adım olacaktır.”
“Böyle bir adım, İtalya’nın insan onuru, eşitlik ve tüm halklar için adalet değerlerine ne kadar derinden bağlı olduğunu gösterecektir. Sesimiz küresel ölçekte yankılanacak ve adaletsizlik karşısında gözlerimizi kapatmadığımızı gösterecektir.”
USB–RAI koordinasyonundan Claudio Ciccone, şu ana kadar toplanan yaklaşık 3.000 imzayı çok daha ileriye taşımayı hedeflediklerini belirtti. Ciccone, uzun vadede dilekçeye daha geniş bir yankı kazandırabilecek tanınmış isimleri de kampanyaya dahil etmeyi planladıklarını söyledi.
İtalya’yı Eurovision’da temsil edecek sanatçı, önümüzdeki Sanremo Festivali’nin bir sonraki edisyonunda belirlenecek. Son günlerde İzlanda da yarışmadan çekildi; ayrıca İsrail’in katılımı nedeniyle Portekiz’in katılımı da risk altında. Bir grup sanatçı, yaptıkları ortak açıklamada, bu koşullar altında Viyana’ya gitmeyi ve etkinliğe katılmayı reddettiklerini duyurdu.
Öte yandan, RAI 5 Aralık’ta yaptığı açıklamayla, Eurovision Şarkı Yarışması’nın kurucu ülkelerinden biri olarak İtalya’nın yarışmaya katılımını teyit etti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “‘Büyük Beşli’ (Fransa, Almanya, İspanya, İngiltere ve İtalya) üyesi olarak ülkemiz, Eurovision Şarkı Yarışması’na her zaman inanan ve yatırım yapan ülkeler arasında yer aldı; gelişimine ve uluslararası başarısına, mali katkılar da dahil olmak üzere, önemli ölçüde katkı sağladı."
"Son yıllarda bu konudaki bağlılığımız giderek güçlendi; farklı kültürleri ortak bir kutlamada bir araya getirebilen, dünyanın en uzun soluklu uluslararası müzik etkinliğine verdiğimiz değerin bir göstergesi oldu. RAI’nin yarışmadaki varlığı, İtalya’nın müzik, kültür ve eğlenceyi uluslararası düzeyde tanıtma konusundaki kararlılığını teyit etmektedir.”
Rai Yönetim Kurulu'na baskı
Ciccone, “İsrail’in katılımı 22 Eylül’de doğrulandığında, yani büyük sokak protestosunun düzenlendiği gün, İtalya’nın Eurovision’dan çekilmesi gerektiğini zaten dile getirmiştik,” dedi. “Amacımız netti: İsrail yarışmaya katılırsa RAI’nin çekilmesini sağlamak.”
Ciccone, İtalya’nın “Büyük Beşli” üyelerinden biri olan İspanya’nın izinden gitmesi gerektiğini belirterek dilekçenin hedefini şöyle açıkladı: “Amacımız, RAI yönetim kuruluna baskı yaparak Eurovision Şarkı Yarışması’ndan çekilmesini sağlamak. Eğer bu süreç, İsrail’in katılımının yeniden değerlendirilmesine yol açarsa, bu bir sonraki adım olur.”
Ciccone ayrıca, “Yapabileceğimiz şey, dilekçe aracılığıyla ve RAI merkezinin önünde düzenleyeceğimiz bir gösteriyle yönetim kuruluna baskı yapmak ve kuruldan bir görüşme talep etmektir,” diye ekledi.
Rusya meselesi
Ciccone’nin açıkladığı üzere boykot çağrısı, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) “çifte standartlarına” karşı bir protesto niteliği de taşıyor. EBU, 2022’de Ukrayna’nın işgalinin ardından Rusya’yı yarışmadan men etmiş, bir önceki yıl ise Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun tartışmalı şekilde yeniden seçilmesinin ardından Belarus’un katılımını engellemişti.
Ciccone, “Burada Rusya örneğini vererek birine evet, diğerine hayır demek istemiyorum,” dedi. “Ancak uluslararası siyasette ihlaller tespit edildiğinde dışlama kararı uygulanıyorsa, bu kuralın tüm durumlarda geçerli olması gerekir; aksi takdirde ortada açık bir çifte standart vardır.”
Sendikacı, “İsrail Başbakanı Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruda bulundu, ancak bu başvuru reddedildi. Dolayısıyla, mahkemenin kendisine göre, soykırım suçu işlemiş bir hükümetle karşı karşıyayız,” ifadelerini kullandı.
Ciccone ayrıca yarışmanın kurumsal değerine ve bir ülkenin dünya çapındaki imajına etkisine dair endişelerini de dile getirdi: “Eurovision Şarkı Yarışması, evet, İtalya’da ve dünya genelinde izlenen bir müzik performansı olabilir; ancak aynı zamanda uluslararası meşruiyet sağlayan, sembolik açıdan son derece önemli bir vitrindir.”
USB: 'Tutumumuz sokaklarda da paylaşılıyor'
İtalyan halkının, yani kamu yayın hizmetlerinin izleyicilerinin bu girişime katılıp katılmadığı sorulduğunda Ciccone’un hiç şüphesi yok: “Son aylardaki sokak protestoları ve yapılan anketler, İtalya’nın Filistin halkına yönelik soykırım konusunda hangi tarafta olduğunu açıkça gösterdi,” dedi.
Şirketin pozisyonuna ilişkin olarak ise Ciccone şu değerlendirmede bulundu: “İtalya’nın Eurovision’dan çekilmesi muhtemelen ciddi bir maddi kayba yol açar. Plak şirketleri de dünyanın en büyük etkinliklerinden birinde yer almak ve görünür olmak konusunda doğal olarak büyük bir çıkar sahibi.”