Kamuoyu yoklamalarında önde olan Ulusal Birlik lideri Jordan Bardella ile Sosyalist Parti lider Olivier Faure, Cumhurbaşkanı Macron'un Ukrayna politikasını sert bir dille eleştirdi.
REKLAMFransa'da Ulusal Meclis'in 577 üyesinin seçileceği erken genel seçimlerin ilk turuna üç gün kala Fransız televizyonu üç büyük parti ve koalisyon liderinin katıldığı bir tartışma programına Perşembe akşamı ev sahipliği yaptı.
TV tartışmasına iktidar partisi Rönesans'ı temsilen Başbakan Gabriel Attal, Ulusal Birlik'i (RN) temsilen Jordan Bardella ve Halk Cephesi koalisyonunu temsilen Sosyalist Partisi (PS) lideri Olivier Faure katıldı.
Satın alma gücü ve iç güvenlik konularının da ele alındığı tartışmada, Ukrayna'daki savaş ön plana çıktı. Ulusal Birlik lideri Jordan Bardella "Rus emperyalizminin Ukrayna gibi müttefik bir devleti yutmasına" izin vermeyeceğini söyledi ancak Başbakan olması halinde Ukrayna'ya Fransız askeri göndermeyini de vurguladı.
"Benim bu çatışma konusundaki pozisyonum çok basit; Avrupa Parlamentosu seçim kampanyası boyunca da bunu savundum, Ukrayna'ya destek vermek ve nükleer bir güç olan Rusya ile gerilimi tırmandırmaktan kaçınmak" dedi.
Bardella'nın açıklamaları, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Mayıs ayındaki ve Rusya'nın cephe hatlarını aşması halinde Fransız askerlerini Ukrayna'da sahaya sürme ihtimalini göz ardı etmediğini yönündeki açıklamalara karşı açık bir karşı çıkıştı.
Olivier Faure de Macron'un Ukrayna'ya ilişkin sözlerine ateş püskürerek Ukraynalıların bile Fransız askerlerinin kendileriyle birlikte savaşmasını beklemediğini söyledi.
"Bu kesinlikle faydasız. Cumhurbaşkanı bunu önerdiğinde, sadece Avrupalıları bölmeyi başardı ve daha da kötüsünü yaptı. Putin'e henüz sahip olmadığı, yani Avrupalıların sahaya inmeye hazır olmadığı bilgisini verdi" dedi.
Faure, Halk Cephesi koalisyonunun Ukrayna'ya asker gönderilmesine karşı olduğunu ancak ülkeye uzun menzilli füzeler gönderilmesine karşı çıkmayacağını ısrarla vurguladı.
Macron'un açıklamalarını savunan tarafsa Başbakanı Gabriel Attal oldu.
Attal, Macron'un Ukrayna'daki savaşa ilişkin pozisyonunu şu sözlerle savundu:
"Ukrayna için savaşırken değerlerimizi savunmak için savaşırız, onların özgürlüğünü savunmak için savaşırız ama aynı zamanda günlük yaşamlarımız için de savaşırız. Cumhurbaşkanı'nın yaptığı şey, herhangi bir kırmızı çizgi belirlemeyen bir Vladimir Putin ile karşı karşıya olduğumuzu hatırlatmaktı, eğer kendimiz için kırmızı çizgiler belirlemeye başlarsak, Ukrayna'ya kötülük yapmış oluruz."
Seçimlerin eşi benzeri yok
Pazar günü sandık başına gidecek olan Fransızlar, İkinci Dünya Savaşı boyunca süren Nazi işgalinden bu yana ülkenin ilk aşırı sağcı hükümetini ya da hiçbir partinin çoğunluğu elde edemeyecekleri bir sonuçla karşılaşabilir.
Seçimlerde, aşırı sağcı Ulusal Birlik, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un merkez ittifakı ile merkez sol, yeşiller ve sert sol güçleri içeren Halk Cephesi koalisyonu olmak üzere üç büyük siyasi blok yarışıyor.
Emmanuel Macron tarafından 9 Haziran'da, Rönesans partisinin AB seçimlerinde aşırı sağcı Ulusal Birlik'e karşı büyük bir yenilgi aldığı gece erken seçim kararı almıştı.
Son kamuoyu yoklamaları aşırı sağcı Ulusal Birlik'in yüzde 36 ile önde olduğunu, onu yüzde 27 ile sol koalisyon Halk Cephesi'nin izlediğini gösteriyor. Macron'un Rönesans partisi ise sadece yüzde 20'lik bir oy oranıyla geride kalıyor.
Macron, hafta başında Fransız seçmenlere "siyasi aşırılıkların iç savaşa yol açabileceği" konusunda bir uyarıda bulunmuştu.