Rusya'nın 2014 yılında Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana, fosil yakıtlara alternatif sağlayan enerji şirketleri giderek daha fazla siber saldırıya uğradı.
REKLAM
Ukrayna'daki savaş devam ederken ve Rusya Ukrayna'nın enerji tesislerini vururken, Avrupa'nın yenilenebilir enerji sektörü hibrit savaşa karşı giderek daha savunmasız hale geliyor.
Yenilenebilir enerji teknolojisinin hızla büyümesi nispeten yeni ve daha karmaşık. Bu nedenle daha savunmasız. Bu aynı zamanda Rusya'nın Avrupa'nın ana enerji tedarikçisi olarak uzun vadeli geleceği için de doğrudan bir tehdit olarak görülüyor.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir NATO yetkilisi, Avrupa'nın Rus gazı ve petrolünden ani kopuşuna karşılık enerji talebini çeşitlendirme çabasının, Kremlin'in uzun vadede kârlı enerji sektörünü sürdürme konusunda "B planı olmadığı" anlamına geldiğini belirtti.
Yetkili, "Yeşil dönüşüm enerjimizi evde üretmek anlamına geliyor, Avrupa'nın Rus petrol ve gazına bağımlılığını ortadan kaldırıyor. Bu Rusya'nın stratejik çıkarlarına uygun değil," dedi.
İsveç'in Jonkping kentinde düzenlenen Nordic Pine Hybrid Threats to Renewable Energy Systems, NATO'nun yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik hibrid siber güvenlik tehditlerinin nasıl caydırılacağı, hazırlanacağı ve bunlara nasıl tepki verileceğine ilişkin bir tatbikat.
Kamu ve özel sektörün yanı sıra araştırma kurumlarından gelen katılımcılara hayali senaryolar verilmekte ve bu senaryolara en iyi nasıl tepki verileceği üç farklı şekilde değerlendirilmekte.
Tatbikat Direktörü Freddy Jonnson Hanberg, "Sistemler fosil enerji üretiminden farklı, çünkü örneğin çeşitli tedarik zincirleri var ve bu da üretime veya tedarik zincirine zarar vermek için bir dizi yeni tehdit vektörü olasılığı yaratır," dedi.
"Bu da daha önce ele almak zorunda kalmadığımız yeni bir bilgi türüdür," dedi.
"Yenilenebilir enerji sistemlerine bakarsanız, tedarik zincirlerinin çok karmaşık olduğunu görürsünüz. Çok sayıda bileşeniniz var, çok sayıda hammadde kaynağınız var ve ayrıca çok daha karmaşık bir entegrasyon prosedürünüz var."
"Bu da onu çok daha savunmasız hale getiriyor çünkü bu tedarik zincirini manipüle etmek için çok fazla farklı olasılığınız var. Çok fazla düzeyde kesintiye uğratılabilir."
Günümüzün hibrit savaşında kullanılan taktiklerden bazıları yapay zeka, sosyal medya botları, bilgisayar korsanlığı gibi modern gelişmelere dayansa da, enerji sektörünün peşine düşme teorisi öyle değil.
Euronews'e konuşan bir NATO yetkilisi, "Kritik altyapılara saldırmak Sovyet döneminden beri Rus askeri doktrininin bir parçasıdır," dedi.
"Bunu şimdi Ukrayna'da kritik enerji altyapısında görüyoruz - sadece şebeke değil, üretim tesislerinde de," diyerek ekledi.
Avrupa ülkelerinin enerji sistemine yönelik bir saldırının devlet ya da devlet dışı aktörler için pek çok önemli avantajı var.
Rusya'nın bakış açısına göre, bir ülkenin enerji arzına saldırı toplumda stres ve endişe yaratarak insanların Ukrayna'yı desteklemekten geri çekilmesini sağlamak için tasarlandı.
Bağımsız bir siber güvenlik uzmanı olan Anders Ahlgren, "Enerjisiz kalamayız. Bu durumda, elektriği bozarak bir toplumu çok fazla rahatsız edebilirsiniz," dedi.
"Ve bence toplumu rahatsız ederseniz, insanları da korkutursunuz. Neler oluyor? Elektriği ne zaman geri alacağız vs. Bence bu bir karmaşa yaratmak için çok ama çok iyi bir yol," diyerek ekledi.
NATO yetkilisi, Ukrayna'nın müttefikleri için bu hibrid olaylar yoğunlaşırsa -temel tedariklerde bir kesinti olursa- o zaman endişeleneceklerini ve "Ukrayna'ya yardım etmek için gerçekten bu kadar çok şey yapıp yapmadığımız" konusunda sorular soracaklarını ve Ukrayna'ya verilen desteğin azalabileceğini söyledi.
"Bu tam da Rusya'nın istediği şey. Rusya'nın hedeflerine ulaşmamasını sağlamak için hepimizin önlem alması gerekiyor," dedi.