Kaja Kallas tarafından önerilen yaptırımlar, Avrupa yanlısı gösterilerin bastırılmasında rol oynayan Gürcistan devlet yetkililerini hedef alıyordu.
REKLAM
Euronews'e konuşan bazı diplomat ve yetkililere göre Macaristan ve Slovakya, Gürcistan'da protestoculara yönelik devam eden baskılara tepki olarak ülke yetkililerine AB yaptırımları uygulanması önerisini Pazartesi günü veto etti.
Aynı kaynaklar, diplomatik pasaport sahibi Gürcülere vize serbestisinin askıya alınmasını öngören ayrı bir planın ise sadece nitelikli çoğunluk gerektirdiği için hala devam edebileceğini söyledi. Plan, Avrupa Komisyonu tarafından geliştirilmeye muhtaç.
Yaptırımlar, AB dış politika şefi Kaja Kallas tarafından Brüksel'de düzenlenen dışişleri bakanları toplantısı sırasında sunuldu.
Bu, Kallas'ın 1 Aralık'ta göreve gelmesinden bu yana yaptığı ilk öneriydi.
Toplantı öncesinde, iktidar partisi Gürcü Rüyası'nın yakın müttefiki olan Macaristan, herhangi bir kısıtlayıcı tedbiri engelleme niyetini daha önce bildirmişti.
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto geçen hafta yaptığı açıklamada "Bu saçmalık, çirkinlik, bunu haklı çıkaracak hiçbir şey yok" dedi. "Böyle bir teklif resmi olarak yapılırsa elbette veto edeceğiz. Bundan herkes emin olabilir."
Dış politikada sık sık Viktor Orban'la aynı çizgide yer alan Slovakya'nın da "hayır" demesi bekleniyordu.
Diğer üye ülkelerin Macar-Slovak muhalefetine katılıp katılmadığı henüz belli olmadı ancak Euronews'ün görüşüne başvurduğu beş diplomat, sadece iki ülkenin muhalif tarafta yer aldığını söyledi.
Kurala göre tüm yaptırımların oy birliğiyle onaylanması gerekiyor.
Kallas'ın kamuoyu ile paylaşılmayan önerisi, kasım ayı sonunda Başbakan Irakli Kobahidze'nin tek taraflı olarak üyelik müzakerelerinin 2028 yılına kadar askıya alındığını açıklamasının ardından başlayan gösterilerin bastırılmasında rol oynayan devlet yetkililerini hedef alıyordu.
Gürcistan'ın katılım süreci, bloğun temel değerleriyle bağdaşmadığı düşünülen son derece tartışmalı iki yasa nedeniyle Brüksel tarafından fiilen dondurulmuştu.
AB yanlısı protestoların şiddetle bastırılması sokaklarda kaotik çatışmalara, muhalif figürlerin tutuklanmasına, çok sayıda yaralıya ve yüzlerce tutuklamaya yol açarak güçlü kınama açıklamalarına ve yeni yaptırım çağrılarına neden oldu.
Bu ayın başlarında üç Baltık ülkesi AB ile aynı safta yer alarak aralarında içişleri bakanı ve birkaç yardımcısının da bulunduğu 11 Gürcü isme karşı kendi yaptırımlarını uygulama kararı aldı. İktidar partisini sıkı bir şekilde kontrol eden ve Rusya ile daha yakın ilişkileri destekleyen gizli oligark Bidzina İvanişvili de kara listeye alındı.
Hafta sonu Letonya, Litvanya ve Estonya, bu kez diğerlerinin yanı sıra başbakanın kendisini de hedef alan ek kısıtlamalarla baskıyı arttırdı.
Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna pazartesi sabahı yaptığı açıklamada, "Bu şiddet insan haklarına aykırıdır, suçtur," dedi.
"Gürcü yetkililer, Gürcü Rüyası liderleri, yalan söylediler, Gürcü halkına ve bize yalan söylediler. Dolayısıyla bunun sonuçları olacaktır."
Gürcistan'daki mevcut durum, yaygın usulsüzlük raporları arasında Gürcü Rüyası'nın oyların çoğunluğunu elde ettiği ekim ayındaki parlamento seçimlerinden bu yana keskin bir şekilde kötüleşti. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) öncülüğündeki bir gözlem heyeti, oylamanın gizliliğini "tehlikeye atan" gözdağı, baskı ve oy satın alma vakalarına dikkat çekti.
Sonuç olarak muhalefet partileri yeni parlamentonun meşruiyetini tanımayı reddetti ve seçimlerin tekrarlanmasını talep etti.
Cumartesi günü Gürcü Rüyası milletvekilleri, son derece tartışmalı "yabancı ajan" yasasının ortak yazarı olan eski bir futbolcu olan Miheil Kavelaşvili'yi ülkenin yeni cumhurbaşkanı olarak seçti.
Avrupa entegrasyonunun sadık bir savunucusu olan eski cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, iktidarın halef seçimine "parodi" yorumunu yaptı.